Yerel seçimler yaklaşırken muhalefet partileri maalesef alabildiğine dağınık bir görüntü veriyorlar. Bugünden öyle anlaşılıyor ki iktidar blokunun ortak adaylarına karşı, muhalefet pek çok seçim çevresinde ayrı adaylarla seçime girecek. İktidarın ellerini ovuşturmasına yol açan ve bu nedenle de muhalefet açısından yerel seçim sonuçlarını riske sokan bu durum, doğrusu muhalif seçmeni oldukça kaygılandırıyor. Hemen her gün hayatın örsünde dövülen muhalif seçmen, yerel seçimde nasıl davranması gerektiğini düşünüyor ve iktidara ders vermenin yollarını arıyor.

GÖREV MUHALİF SEÇMENE DÜŞÜYOR

Bazı muhalefet partilerinin ve siyasetçilerinin, hayatın ve siyasetin gerçekliklerinden uzak ayakları yere basmayan tutumları, muhalif seçmenleri kendi seçim bölgelerinde ortaklaşmaya ve işbirliğine yöneltiyor. Sözde muhalif olduklarını ileri süren ama izledikleri siyaset çizgisiyle hayatın ve siyasetin gerçekliğinde iktidarın ekmeğine yağ sürenlerin tartışmalı kararları ve tutumları; muhalefet adına hiçbir biçimde savunulamaz ve onaylanamaz.

Yaşanan ekonomik ve sosyal sorunların sorumlusu olan iktidara ders vermenin ve iktidarı geriletmenin yolu; başta büyük kentlerde olmak üzere tüm seçim çevrelerinde, muhalif adayların kazanmasını istemekten ve bunun için çalışmaktan geçiyor.

MUHALEFETİ SANDIKTA ORTAKLAŞTIRMAK

Seçmen, yurttaş gerçekçidir. Siyasal açıdan oldukça kritik bir dönemde, öyle olmayacak işlerin ve hayali senaryoların peşine düşmez. Bugün muhalif seçmenin en temel niteliği ve başat hedefi, iktidarı sandıkta geriletmek ve iktidarın adaylarını yenmektir. Bunun yolu da hemen her seçim çevresinde, seçilebilecek en güçlü muhalif adayda oyları ortaklaştırmaktan geçmektedir.

Kimi siyasetçilerin yerel seçimlerde öyle boy bos ölçme, kilolarını tartma fantezilerinin reel siyasette hiçbir karşılığı ve geçerliliği yoktur. Böylesine fanteziler ve zorlamalar, sonuçta muhalefeti ayrıştırır, zayıflatır ve ister istemez iktidarın ekmeğine yağ sürer!

Adı üstünde, yerel seçimin en temel ve başat özelliği; yerel koşullar, yerel toplumsal dinamiklerdir. Muhalif seçmen, bulunduğu seçim çevresinin özgün koşullarını ve yerel dinamiklerini dikkate alarak, stratejik oy kullanmalıdır. Oylarını, iktidar adaylarına karşı en güçlü ve seçilme olasılığı en yüksek muhalif adaylarda toplamalıdır. Bir tek muhalif oyun bile boşa gitmesine ve sonuçta iktidarın işine yaramasına fırsat verilmemelidir.

***********

İZMİR’İN SEÇMEN PROFİLİ

İzmirli değerli araştırmacı analist Mehmet Günal Ölçer’in, son seçimlerdeki verilerden hareketle “Polimetre” adına yaptığı analiz İzmir’in seçmen profili ile ilgili ilginç sonuçlar ortaya çıkarıyor.

İzmir’deki 3 milyon 440 bin 998 seçmenin 47 olan yaş ortalaması, Karaburun’da 54.6 (en yaşlı) Menemen’de 43.7 (en genç). Seçmen sayısı en fazla olan ilçe Buca (393 binden fazla), en az olan ilçe de Beydağ (10 binden az).

İzmir genelinde en kalabalık yaş grubu 40-49 yaş aralığı. Hiçbir ilçede 20-29 yaş grubu en kalabalık grup değil. Aliağa, Menemen, Torbalı’da en çok seçmen 30-39 yaş grubunda. Yaşlı yoğun ilçeler ise Bayındır, Dikili, Karaburun olarak sıralanıyor. Buralarda 60-69 yaş grubu da en kalabalık grubu oluşturuyor.

İzmirli seçmen oranı Kiraz’da en yüksek (95.9), Bayraklı’da en düşük (22.3). İzmir’de en kalabalık seçmen grubunu yüzde 39.8 ile İzmirliler oluşturuyor. Daha sonra sırasıyla Manisa (4.8), Mardin (3.4), Erzurum (3.3) ve Konyalı (3) seçmenler geliyor.

Bayındır, Bergama, Beydağ, Kınık, Kiraz, Ödemiş ve Tire’deki seçmenlerin yüzde 80’den fazlasını İzmirliler oluşturuyor. Öte yandan Bayraklı, Çiğli, Karabağlar ve Narlıdere’de İzmirli seçmen oranı yüzde 30’dan az.

Genel duruma bakıldığında bütün ilçelerde en kalabalık seçmen grubunu İzmirli seçmenler oluşturuyor. Sayısal olarak Suriyeli seçmenler en çok Karabağlar’da kayıtlı olup yaş ortalamaları da 51.

***********

KÜTÜPHANELER ZİNCİRİ

Kitap ve kütüphane dostu, eğitimci yazar Recai Şeyhoğlu, oluşturduğu kütüphaneler zincirine yeni halkalar ekliyor. Son olarak 59. kütüphanesini Bayındır’da açtı.

Daha önce CHP’nin İzmir ve Manisa il merkezlerinde kütüphane açılmasına öncülük yapan Şeyhoğlu, bu kez CHP’nin Bayındır ilçe örgütüne kütüphane kazandırdı. Kütüphanenin oluşturulmasında ilçe yöneticilerinin ve Bayındır’dan yetişen emekli vali yardımcısı Ardahan Totuk’un önemli katkıları oldu.

Kütüphane açmasının yanı sıra, gazetelerde makaleler yazan ve ardı ardına kitaplar da yayımlayan Şeyhoğlu’nun yeni kitabı “Gazete Karşıyaka Yazıları”, geçtiğimiz günlerde okurla buluştu. Kitap, Karşıyaka’da düzenlenen etkinlikle Karşıyakalılara tanıtıldı. Biz, aynı zamanda İzmir CUMOK’ta da emeği ve katkısı olan Recai Şeyhoğlu dostumuzu ve oluşturduğu kütüphane zincirine destek veren herkesi yürekten kutluyoruz. Bu örnek çabanın, CHP’nin diğer örgütlerinde de yaygınlaşmasını diliyoruz.

Gözlemlediğimiz kadarıyla, kitabın ve kütüphanenin eğitim ve kültür yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamımızdaki önemi sürüyor. Başta CHP’li belediyeler olmak üzere, bunun ayırdında olan olan kimi kurum ve kuruluşlar, yeni dijital teknoloji ile zenginleştirilmiş modern kütüphaneler ve kitap kafeler oluşturuyorlar. İzmir’de ve Ege’de bunun güzel örneklerine tanık oluyoruz. Belediyelerin ve bünyelerindeki kuruluşların bu girişimlerini, doğrusu oldukça önemsiyor ve takdirle karşılıyoruz.