Mehmet Şakir Örs

Devrim şehidi Kubilay’ın öğretmenlik yılları

20 Aralık 2024 Cuma

Üç gün sonra, 23 Aralık’da devrim şehidi Kubilay’ı anacağız. Yedek asteğmen Kubilay bundan tam 94 yıl önce, 23 Aralık 1930’da, gerici yobazlar tarafından Menemen’de katledilmişti. Kubilay, hep askeri üniforması içinde görüldüğü fotoğrafıyla bilinir / hatırlanır. Oysa Kubilay’ın asıl mesleği öğretmenlikti.

Biz de yıllar önce onun bu yönünü araştırmış ve pek de bilinmeyen öğretmenlik yıllarını ortaya çıkarmıştık. Bu konuda rahmetli dostumuz, Tireli yerel tarih araştırmacısı Munis Armağan o dönemde bize yardımcı olmuştu. Kubilay’ın öğrencileri ile çekilmiş fotoğrafını bize vermişti. Fotoğrafta Kubilay sağ başta (ok işaretli) görülüyor. Fotoğraf, 27 Haziran 1929 tarihinde  Aydın Gazipaşa Okulu öğrencilerinin mezuniyetinde çekilmiş.

O BİR EĞİTİMCİYDİ

Menemen ve Kubilay olayı ile ilgili bugüne kadar çok şey yazıldı, çizildi. Ancak öğretmen Kubilay’ın üç yıl gibi kısa süren öğretmenlik dönemi üzerinde yeterince durulmadı.

Gazipaşa’da 11 Kasım 1926 tarihinde üç öğretmen aynı gün göreve başlamışlardı. Bunlar Kubilay bey ile iki kız kardeş Vedide ve Nezihe öğretmenlerdi. Kubilay, öğretmenlik yaptığı okulda Mustafa Kubilay Bey olarak biliniyor ve anılıyordu. Kumral ve orta boyluydu. Öğrencisi Melahat Özenç, Kubilay öğretmenin çok sıcakkanlı bir eğitimci olduğunu ve kendilerine şarkılar öğretip söyleterek öğrencileri ile sıcak bir ilişki kurduğunu anımsıyor.

YAŞATARAK ÖĞRETİRDİ

Sonra Kubilay öğretmen Gazipaşa’dan alınarak 7 Eylül okuluna gönderilir. Öğretmenlerinin alınışına öğrencileri üzülür ve tepki gösterir. Sonunda Kubilay öğretmen yeniden eski okuluna verilir. Kubilay ve Vedide öğretmenler önce nişanlanırlar, sonra da evlenirler.

Öğrencisi Melahat Özenç hanım, Kubilay öğretmenlerinin, hayatı görerek, izleyerek ve yaşatarak öğrettiğinin altını çiziyor. Gezi, gözlem, araştırma ve incelemelere özellikle deftersiz gitmediklerini vurguluyor. Ertesi gün okula döndüklerinde, öğretmenlerinin tahtaya sorular yazarak yanıtlanmasını istediğini anlatıyor. Öğretmenleri ile yaptıkları köy gezilerini ve fabrika incelemelerini ise unutamıyor. 1929’da öğrencilerini mezun eden Kubilay öğretmen, yedek subay olarak Menemen’e gider.

KUBİLAY SERGİSİ VE TOPLANTISI

1930 yılının 23 Aralık’ında, komutasındaki askeri müfreze ile gerici kalkışmanın ortasında kalan ve bu kalkışmayı bastırmaya çalışan asteğmen Kubilay, yobazlar tarafından hunharca katledilir.

Her yıl Menemen’de yapılan törenlerle anılan devrim şehidi Kubilay için, bu yıl İzmir merkezinde de anmalar yapılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Gazetesi işbirliğiyle yapılacak etkinlikler bağlamında; Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde, 23 Aralık Pazartesi günü saat 19.00’da, yazarımız Işık Kansu tarafından hazırlanan ‘Kubilay Anıtı sergisi’ açılacak. Sergi açılışının ardından, aynı yerde, ‘Şehit Kubilay’ın Işığında Laiklik İlkesi’ başlıklı bir toplantı yapılacak. Kubilay sergisinin açılışı ile anma toplantısına, laiklik konusunda duyarlı tüm İzmirlileri bekliyoruz.

***

‘Birleşmede kuvvet vardır’

Yıllardır tarımsal kooperatifçilik alanında ve özellikle de geçmişte Tariş’te verdiğimiz uğraşılarda; kooperatifçilik örgütlenmesinin önemini ve erdemlerini geniş kesimlere anlatmaya çalıştık. Bu bağlamda, hem Tariş’te hem de sonraki yıllarda, İzmir’de düzenlediğimiz ‘Kooperatifçilik Günleri’ ile çabalarımızı sürdürdük.

KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ

21 Aralık ‘Dünya Kooperatifçilik Günü’dür. Kooperatifçiliğin başlangıcını simgeleyen bu anlamlı gün, bütün dünyada kooperatifçiler ve kooperatifçiliğe gönül verenler tarafından coşkuyla kutlanır. Bizim görev yaptığımız dönemlerde Tariş’te de kutlanmıştı.

1990’lı yıllarda, Tariş, Uluslararası Kooperatifler Birliği’ne (ICA) üye olmuştu. Dünyada kooperatifçilikle ilgili gelişen yeni yaklaşımlar, yeni politikalar ve yeni örgütlenme biçimleri, ülkemize ve kırsal kesime taşınmaya çalışılmıştı. Çünkü kooperatifçilik hareketinin geçmişinde önemli bir mücadele birikimi vardı.

KOOPERATİFÇİLİĞİN TARİHÇESİ

Dünyada kooperatifçilik, İngiltere'nin Manchester kentinin Rochdale semtinde, 28 dokuma işçisi tarafından 21 Aralık 1845 tarihinde kurulan tüketim kooperatifi ile başladı. Bu öncü kooperatifçiler, 'Rochdale Haksever Öncüleri' olarak anılırlar. 1895 yılında da bütün dünyada kooperatifçileri bir araya getiren 'Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA)' kuruldu.

Dünya Kooperatifçiliğinin ‘100. Yıl Kongresi’, 1995 yılında, kooperatifçiliğin ilk başladığı yer olan İngiltere'de, Manchester kentinde toplandı. Dünya kooperatifçilerinin bu tarihi ve anlamlı buluşmasına, o dönemde Tariş'i temsilen katılmıştık. Bu vesileyle, 1995'in 21 Aralık'ında, kooperatifçiliğin doğduğu yerde, 'Rochdale Haksever Öncüleri'ni saygıyla anmış ve tüm dünya kooperatifçilerini tükenmez kooperatifçilik heyecanımız ve coşkumuzla selamlamıştık...

ATATÜRK VE KOOPERATİFÇİLİK

Ülkemizde kooperatifçilik girişimleri, ilk olarak tarımsal alanda, 1. Dünya Savaşı yıllarında Aydın yöresinde görüldü. O dönemde Milli Aydın Bankası’nın kurulması da bu çabaların bir ürünüydü. Kooperatifçilik, bir asır önce, Egeli üreticilerin emperyalist tahakküme karşı bir direniş hareketi olarak ortaya çıkmıştı.

Kooperatifçilik hareketleri, öncelikle Büyük ve Küçük Menderes havzalarındaki incir üreticileri ile Gediz havzasındaki üzüm üreticileri arasında başlamış ve giderek Ege’ye yayılmıştı. Ülkemizde modern anlamda ilk tarım satış kooperatifleri birliği olarak kabul edilen Aydın Zirai Satış Kooperatifleri Birliği, daha sonra farklı ürünleri de kapsayacak biçimde Tariş’e dönüşmüştü.

Cumhuriyetin kuruluş ve gelişim süreçlerinde de kooperatifçiliğin özellikle de tarımsal kooperatifçiliğin önemli bir işlevi olmuştu. Cumhuriyetimizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk, kooperatifçiliği önemsemiş ve desteklemişti. 1 Şubat 1931 tarihinde İzmir Ticaret Odası’nı ziyaretinde kooperatifçilikle ilgili söyledikleri, günümüze de ışık tutmaktadır: “Kanaatim odur ki, muhakkak suretle birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmek demektir. … Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerini haleldar olacağını düşünenler tabii şikayet edeceklerdir.”

***

Karşıyakalılar günü

Dün 19 Aralık ‘Dünya Karşıyakalılar Günü’ydü. Başta İzmir-Karşıyaka’da yaşayanlar olmak üzere, dünyanın hemen her tarafındaki Karşıyakalılar, bu anlamlı günlerini yürekten kutladılar. Böylesi bir kutlama günü başka bir yerleşim yeri için var mıdır? Doğrusu bunu bilemiyoruz. Ama Karşıyaka’ya ve Karşıyakalılara özgü bu ilginç günü, yarım asırdır burada yaşayan eski bir Karşıyakalı olarak biz de içtenlikle kutluyoruz.

‘KAF SİN KAF’ VE 19.12

Karşıyakalılar için Karşıyaka Spor Kulübü (Kaf Sin Kaf) büyük anlam ve değer taşır. Kulübün kuruluşu 1912 yılına uzanır. İşte bu tarihten esinlenerek Karşıyakalılar 19 Aralık’ı Karşıyakalılar günü olarak kutlarlar. Karşıyakalılar, her 19 Aralık’da, Karşıyaka’yı, Karşıyaka sahilini; spor kulübünün renkleri olan yeşil kırmızıya boyarlar. O gün bütün Karşıyaka’da, kalpler adeta ‘Kaf Sin Kaf’ diye atar!

YEŞİL - KIRMIZI

Karşıyaka’da ‘35,5 kültürü’ olarak isimlendirilen bir toplumsal iklim - atmosfer - yaşam biçimi vardır. Cumhuriyet değerlerini içeren, özgürlükçü, bağımsızlıkçı, demokrat, hoşgörülü, yenilikçi, çağdaş bu yaşam biçimi ve kültürü; günümüz koşullarında büyük anlam taşımaktadır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Karşıyakalıdır ve Karşıyaka’nın önceki başkanıdır. On gün kadar önce, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın da katıldığı bir toplantıda; Karşıyaka’yı ve Karşıyakalı olmayı Karşıyakalılarla konuşmuştuk. Geçmişten günümüze, Karşıyaka’nın yeşil kırmızı meşaleleri her daim hayatı aydınlatıyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları