Mehmet Şakir Örs

ÇEDES’le İzmir’i kuşatmak!

13 Aralık 2024 Cuma

Ülkemizin eğitim ve kültür hayatına yönelik gerici müdahaleler son günlerde alabildiğine tırmandı. Tarikatlar, dinci vakıflar bütün güçleriyle eğitim hayatını kuşatmaya çalışıyorlar. Bu alanda da ilgililerden ve yetkililerden destek görüyorlar. Eğitimle ilgili meslek örgütleri, öğretmen sendikaları ardı ardına uyarılar yapıyor.

Bu konudaki son çarpıcı örneği ÇEDES projesi oluşturuyor. Aslında bu projenin ‘çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum’ gibi oldukça masum görünen bir açılımı var. Ancak niyetler ve hedefler çok farklı! Eğitimciler, konunun uzmanları, eğitim kuruluşları bu projeye tümden karşı çıkıyorlar.

ÇOCUKLAR İMAMLARA TESLİM!

Milli eğitimde 50 bini aşkın din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni var. Buna karşın bu proje kapsamında cami imamları, müezzinler, vaizler, kuran kursu öğreticileri okullarda görevlendiriliyor. Okullarda temizlik görevlisi ve hijyen gereksinimini tam anlamıyla karşılayamayan, öğrencilerin bir öğün beslenmesini sağlayamayan bakanlığın, böylesi tartışmalı bir işe yönelmesi oldukça manidar!

Aslında bu projeden uzun zamandır söz ediliyordu. Ancak kamuoyundan gelen tepkiler üzerine proje bekletiliyordu. Şimdi söz konusu proje yeniden ısıtılıp uygulamaya geçiliyor. Okullara adeta ‘kayyum’ gibi din görevlileri atanıyor. Böylece bir bakıma eğitim de kayyumlaştırılıyor! Okulların bakımı ve temizliğine, halk eğitim merkezlerine bütçe bulamayanların, atanmamış onca bekleyen öğretmeni atayamayanların, bu işlere yönelmesi ilginç!

İLK UYGULAMA BORNOVA’DA

ÇEDES uygulaması için Bornova’da müftülük harekete geçip ilçe milli eğitimine adeta talimat verir gibi yazı gönderiyor. Bornova’daki okullarda görevlendirilen din adamlarının listesini veriyor. Milli eğitim de 99 okula bu talimatı ve isimleri tebliğ ediyor.

İşin ilginç bir boyutu da; projenin uygulama alanı ve dini eğitim adresi olarak, iktidar partisi il başkanının ailesinin adını taşıyan caminin belirlenmesi. Doğrusu insan bu tartışmalı projenin neresinden tutacağını şaşırıyor! Her yanıyla siyasi hedefli bir yaklaşım!

İZMİR PİLOT KENT

Bu proje için İzmir’in ‘pilot kent’ seçilmesini de çok anlamlı buluyoruz. Aydınlanmanın, çağdaşlığın kenti İzmir, böylesi gerici ve çağ dışı projelerle eğitim alanından kuşatılmak isteniyor! Eğitimciler bu projeyi ‘pedagojik cinayet’ olarak tanımlıyorlar.

Bunca yıldır hiçbir seçimde İzmir’de tutunamayan ve başarılı olamayan siyasal yaklaşımlar; uzun erimde, eğitim alanından İzmir’i kuşatmaya çalışıyor! Ancak bunların da sonuç vermeyeceği, İzmir’in aydınlanmanın ve çağdaşlığın simge kenti olduğu bir kez daha görülecek!

***

Denizli-Çal’ın Kuvvacı müftüsü

Devrim şehidi Kubilay’ı 10 gün sonra anmaya hazırlanıyoruz. Bilindiği gibi Kubilay, 23 Aralık 1930’da dinci yobazlar tarafından katledilmişti. Halkın dini duyarlılıklarını istismar edenler, tarih alanını da kendi kontrolleri altında tutmaya çalışıyorlar. Bu nedenle de İskilipli Atıf gibi ulusal kurtuluş mücadelesine karşı çıkmış din hocalarını ve yobazları sahipleniyorlar.

Oysa ulusal kurtuluş tarihimizde, emperyalist işgalcilere boyun eğmemiş, ulusal kurtuluş savaşına destek çıkmış, kurtuluş için mücadele bayrağı açmış din adamları da var. Bunların da araştırılması, bilinmesi ve günümüze / geleceğe aktarılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.

ÇAL MÜFTÜSÜ ÇALGÜNER

İşte onlardan biri de dönemin Çal müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner. Ailesinin verdiği bilgiye göre; istiklal mücadelesi öncesinde yörede işgalci kuvvetlere mukavemet gösterilmemesini isteyen bazı din adamlarına karşın, Çal müftüsü Kuvvayi Milliye’den yana saf tutmuş ve halkı örgütlemişti.

Kuvvacılara destek olmak isteyen 150 dolayında hemşehrisi ile silah kuşanıp milli kuvvetlere katılmıştı. Sonra da silahlı cephe savaşında aktif biçimde yer tutmuşlardı. İşgal döneminde Yörük Ali Efe kuvvetleriyle de işbirliği yaparak, düşmanın Denizli’ye girmesini engellemişlerdi.

ÇİFTE İSTİKLAL MADALYALI

Mandacılığa karşı çıkan ve milli mücadele döneminde halifeye değil halkına bağlı olarak çalışan bu değerli müftünün, genç kuşaklarca da bilinmesi ve tanınması gerekiyor. Çalgüner ailesinin günümüzdeki temsilcileri, büyük dedelerinin tarihimizdeki iki istiklal madalyası taşıyan tek Kuvvacı olduğunu söylüyorlar.

Ege’deki ulusal kurtuluş mücadelesi, yaşandığı dönemden günümüze asırlık bir zaman dilimi geçmesine karşın; hâlâ yeterince bilinmediğini düşündüğümüz böylesi kahramanlıklarla ve ilginç öykülerle dolu.

ANISI YAŞATILMALI

Çalgüner ailesi, yerel yönetimlerden öncelikle Çal’ın Kuvvacı müftüsünün anısına sahip çıkılmasını istiyor. Bu bağlamda mezar alanının düzenlenmesini talep ediyor. Çal’da kurtuluş mücadelesinin başladığı 15 Mayıs’ın her yıl anılmasını ve bu kapsamda düzenli etkinlikler yapılmasını bekliyorlar.

Bir başka beklentileri de restorasyonu yapılan ve fotoğrafları görülen karargah evinin, belediye tarafından kültür tarih rotası içine alınması. Biz de, bu konularda, Denizli büyükşehir ile Çal ilçe belediyelerinin üstlerine düşen görevleri yerine getireceklerine inanıyoruz.

***

İş dünyası ve kadın kongresi

Son dönemde İzmir iş dünyası oldukça hareketli. Ege Sanayici ve İşinsanları Derneği (ESİAD) tarafından düzenlenen ekonomi zirvesi, geçtiğimiz günlerde İzmir’de yapıldı. Zirve, yalnızca İzmir’le sınırlı kalmayıp, ülke ölçeğinde iş dünyasının temsilcilerini de İzmir’de buluşturdu. Başta TÜRKONFED ve TÜSİAD başkanları olmak üzere iş dünyası temsilcileri, İzmir’den ülkeyi yönetenlere ve özellikle de ekonominin karar alıcılarına anlamlı mesajlar verdiler.

Bizce ekonomi zirvesinin ana mesajı; ekonomide yaşanan sıkıntıların temel çözümünün, ülkemizde demokrasinin ve hukukun egemen kılınmasından geçtiğiydi. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, ‘hukukun üstünlüğü ilkesi üzerinde şüphe uyandıran tüm unsur ve uygulamalar geride bırakılmalı’ diyerek; ekonomideki yapısal dönüşümün ancak bağımsız yargı ve güçlü bir eğitim reformu ile mümkün olacağını söyledi.

İktidara yönelik sert eleştirilerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ‘siyasi baskı altındayız’ dedi. Tugay, İzmir’e yatırım yapmak ve katma değer yaratmak isteyen  herkesin yanında olduklarını vurguladı. İZTO Başkanı Mahmut Özgener, ‘yüksek enflasyon ortamından çıkılmalı’ derken; ev sahibi ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, zirvenin iş dünyasına ilham vermesi dileğinde bulundu.

Ekonomi zirvesinin ardından Batı Anadolu Sanayicileri ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu‘nun (BASİFED) yeni başkanı Semiha Güneş de basın temsilcileri ile buluştu. Şubat ayında İzmir’de kadın kongresi toplayacaklarını açıkladı. Tarihi İktisat Kongresi sürecinde toplanan ilk ‘Kadın Kongresi’nden 102 yıl sonra toplanacak bu kongre; günümüzde kadının iş ve ekonomi yaşamına katılıp ağırlığını koyması açısından önemli mesajlar verecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hak, hukuk, adalet 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları