Olaylar Ve Görüşler

Dijital çağın yeni tehdidi: Beyin çürümesi - Mehmet Utku Şentürk

20 Aralık 2024 Cuma

Günümüzde sosyal medya ve dijital cihazlarla iç içe bir yaşam sürüyoruz. Telefon ekranlarına dalıp saatlerimizi “kaydırarak” harcıyoruz. Peki, bu alışkanlıkların beynimiz üzerindeki etkilerini ne kadar biliyoruz? Uzmanlar, bu yeniçağ problemini “beyin çürümesi” olarak adlandırıyor.

DİJİTAL BAĞIMLILIK 

Sosyal medya kullanımının hızla artması, özellikle gençler arasında dikkate değer bir durum haline geldi. Dikkat süresinin kısalması, hafıza sorunları ve zihinsel yorgunluk gibi olumsuz etkiler, bilişsel işlevlerin gerilemesine yol açıyor. 

ABD’deki Boston Çocuk Hastanesi ve Oxford Üniversitesi’nden gelen araştırmalar, bu süreci ayrıntılı inceliyor. Araştırmalara göre, sürekli dijital uyarılara maruz kalan bireylerin dikkat dağınıklığı ve zihinsel yorgunluk yaşama olasılığı oldukça yüksek. Bu yalnızca akademik başarıyı düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda bireylerin duygusal ve sosyal yaşamını da etkiliyor.

ÇEVREYLE BAĞ ZAYIFLIYOR

Sürekli ekrana bakmak, beynin doğal işleyişini bozuyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, ekranların empati kurma yeteneğini azalttığını belirtiyor. 

Bu durum gençlerin çevreyle olan bağlarını zayıflatarak sosyal izolasyonu artırıyor. Dijital medya bağımlılığı beynin bilgi kodlama ve saklama kapasitesini zayıflatıyor. Bunun sonucunda bireyler, planlama ve problem çözme gibi becerilerde gerileme yaşıyor.

Bir diğer tehdit ise “doomscrolling” adı verilen, kötü haberler arasında gezinme davranışı. Bu alışkanlık, beynin ödül mekanizmasını etkileyerek zihinsel ve duygusal refahı azaltıyor. Sürekli olumsuz bilgiye maruz kalmak, kişiyi daha da depresif bir ruh haline sürüklüyor.

BEYNİ NASIL KORUYABİLİRİZ?

Bu karanlık tabloyu aydınlatmak için dijital detoks kritik bir çözüm sunuyor. Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma, haftada bir gün dijital cihazlardan uzak durmanın zihinsel yorgunluğu azalttığını ortaya koyuyor. 

Fiziksel aktivitelerle desteklenen bir yaşam tarzı ise beynin dinlenmesine ve daha sağlıklı bir şekilde çalışmasına olanak tanıyor.

BİLİNÇLİ YAKLAŞIM

Medya okuryazarlığı eğitimi de bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Teknolojiyi bilinçli kullanmayı öğrenmek, gençlerin bağımlılıktan korunmasına yardımcı olabilir. Ebeveynlerin de bu noktada etkin bir rol oynaması gerekiyor. Çocuklarının ekran sürelerini sınırlayarak öz denetim becerilerini geliştirmelerine destek olmaları şart. 

Teknolojiyi hayatımızdan çıkarmak olanaklı değil. Ancak, onu nasıl kullanacağımızı bilmek elimizde. Beyin çürümesi, modern yaşamın bize sunduğu bir uyarıdır. 

Bu tehdidi görmezden gelmek yerine, onu yönetmenin yollarını aramalıyız. Dijital detoks, medya okuryazarlığı ve bilinçli ekran kullanımı gibi adımlarla bu süreci tersine çevirebiliriz.

KONTROL GÜCÜ

Unutmayalım: Beynimiz de bir kas gibi çalışır. Onu zorlamazsak, güçsüzleşir. Teknoloji bizi kontrol etmeden, biz onu kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Bu hem kendi geleceğimiz hem de gelecek kuşaklar için atılması gereken en önemli adımlardan biridir.

MEHMET UTKU ŞENTÜRK
STRATEJİK İLETİŞİM DANIŞMANI / YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları