Mehmet Ali Güller

Moskova’da verilen mesaj

29 Ağustos 2019 Perşembe

İdlib sorununun kritik bir evreye geldiği süreçte Erdoğan’ın Putin tarafından günübirlik Moskova’ya davet edilmesi, Rusya açısından iki nedenle önemliydi:
1. Sorun kangrenleşmeden ve Astana Formatı’na zarar vermeden çözülmeliydi.
2. Türkiye ile güvenli bölge anlaşması yapan ABD’ye koza dönüşmeden ele alınmalıydı.
Moskova’nın bu hedefleri açısından bakıldığında, görüşme soruna “kesin” bir çözüm getirmese de iki önemli “getirisi” oldu:
1. Ankara ve Moskova, işbirliği konusunda “ortak zemin” hedefini sürdürecek.
2. Ankara ve Moskova, İdlib konusunda pozisyonlarını koruyarak ortak bir noktaya ilerleyecek.

Şoygu: Alınacak tedbirler bildirildi
MAKS-2019 Uluslararası Havacılık Fuarı vesilesiyle Erdoğan ile Putin’in Moskova’da buluşması, uçak ve helikopter satışından ortak parayla ticarete, Rus turistlerin güvenliğinden enerji konusuna kadar pek çok konuya sahne oldu.
Ancak esas konu, elbette İdlib sorunuydu!
Nitekim bunun böyle olduğunu, görüşmenin sonucunu şu sözlerle özetleyen Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da belirtti: “Bugün tek bir gerilimi azaltma bölgesi kaldı. Bu bölge çalışıyor ama görüşüme göre gergin, sıkıntılı, karmaşık çalışıyor. Ortak devriye faaliyeti yapılıyor, gerilimi azaltma bölgesi içinde Türk devriyeler dışında bizim devriyelerimiz de geziyor. Ama bu gerilimi azaltma bölgesinin güney kısmından sürekli saldırılar olduğunu görmezden gelemezdik, bu yüzden hangi tedbirleri aldığımız ve almaya devam edeceğimiz konusunda Türk meslektaşlarımıza bilgi verdik.
Şoygu’nun mesajı çok yönlüydü: Birincisi, İdlib’in Suriye’nin egemenliğine henüz geçmeyen son gerilimi azaltma bölgesi olduğunu belirtiyordu. İkincisi, bu bölgenin sorumlusu olan Türkiye’nin yapılması gerekenleri yapmadığına dikkat çekiyordu. Üçüncüsü Türkiye’nin sorumluluğu olan bölgeden sürekli terörist saldırı düzenlendiği vurgulanıyordu. Dördüncüsü Putin-Erdoğan buluşmasında bunun değişmesi için birtakım adımlar atılacağının Ankara’ya iletildiğinin altı çiziliyordu.
Evet, Moskova’nın verdiği en önemli mesaj buydu: Durum bu şekilde devam etmeyecek ve birtakım adımlar atılacaktı!
Gelelim ortak basın toplantında tarafların sorulara verdiği yanıtlarda ortaya çıkan mesajlara ve bu mesajların anlamına...

Putin: İdlib’de ek tedbirler alınacak
Erdoğan: Rejimin terörizmle mücadele bahanesiyle sivillere karadan ve havadan ölüm yağdırması kabul edilemez. Soçi Mutabakatı ile üzerimize düşen sorumlulukları ancak rejimin saldırılarına son verilmesiyle yerine getirebiliriz.
Anlamı: Ankara, aslında Soçi Mutabakatı’nın gereğini yapmadığını belirtmiş oluyor. Diğer yandan Ankara, Suriye ordusunun kendi topraklarına egemen olma çabasını ve terörle mücadelesini maalesef hâlâ “rejim saldırısı” olarak değerlendirmeye devam ediyor.
Putin: İdlib gerilimi azaltma bölgesinin teröristlerin sığınma bölgesi olmaması ve teröristler tarafından yeni saldırılar düzenleyecek bir platform olarak kullanılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda Erdoğan’la İdlib’deki terör yuvalarının etkisiz hale getirilmesi ve bölgedeki ve sonrasında Suriye’deki durumun normalleşmesi için ek önlemler alınmasını kararlaştırdık.
Anlamı: Moskova, İdlib’in teröristlerin sığınma bölgesi olmaktan çıkarılması için Ankara’dan bazı adımlar atmasını istedi. Şoygu’nun da belirttiği bu ek tedbirlerin ne olduğunu uygulamada göreceğiz.

Askeri işbirliğini derinleştirme arzusu
Putin: Erdoğan’la Suriye Anayasa Komitesi konusunu da ele aldık ve komitenin en kısa sürede Cenevre’de çalışmalarına başlamasını umuyoruz.
Anlamı: Suriye Anayasası’nın Cenevre’de “çalışılacak” olması, her halükârda sorunlu bir yöntem olarak duruyor...
Putin: Türkiye’nin güney sınırlarında bir güvenli bölge oluşturması, Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından önemli bir adım.
Anlamı: Moskova açısından her konu, Suriye’nin toprak bütünlüğüne endekslidir.
Putin: Türk pilotların Su-30SM avcı uçaklarıyla uçmalarını organize etmeye de hazırım. Hafif helikopterleri olumlu buldular. Tıbbi amaçlarla kullanılabilir. Sadece askeri alandaki işbirliğinden bahsetmedik. Su-35 konusunda ortak çalışma yürütülebilir. Su-57 uçağı üzerine de işbirliği yapabiliriz. Ortak üretim için de potansiyelimiz var.
Anlamı: Moskova, Ankara ile askeri ilişkileri derinleştirmek istiyor ve bunun için de teknoloji transferi ve ortak üretimi de içerecek esnekliği kabul ediyor.

Sahada ‘çözüm’ zorlanacak
Sonuç: İdlib sorununa kangrenleşmeden müdahale edilmesi Astana Formatı’nın geleceği açısından çok önemliydi.
Kuşkusuz Suriye’nin kendi toprağı olan İdlib’de egemen olması, herkes için gerçekte en yararlı çözümdür. Moskova’nın mesajlarından anlaşılan, önümüzdeki dönemin, işte o çözümün kabulünün zorlanacağı bir süreç olacağıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları