Mehmet Ali Güller

İsrail’in İran’a karşı Kürt kartı planı

14 Kasım 2019 Perşembe

Brookings Enstitüsü’nden Michael E. O’Hanlon, 30 Haziran 2015’te dönemin ABD Başkanı Barack Obama için bir rapor hazırlamıştı: “Suriye’yi Yeniden İnşa Etmek: ABD’nin En Umutsuz Savaşı İçin Yeni Bir Strateji

Raporda özetle “güvenli bölgeler” üzerinden konfederal bir Suriye’nin oluşturulması öneriliyordu. İzlenecek stratejiye göre güvenli bölgelerin ilki, PYD’nin kontrolünde Suriye’nin kuzeydoğusunda; ikincisi de güneyde, Ürdün sınırında kurulacaktı. Şartlar oluştukça başka güvenli bölgeler de olacaktı.

Aynı süreçte eski İsrail İçişleri Bakanı Gideon Sa’ar ile emekli İsrail askeri Dr. Gabi Siboni, Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü için “İyi, Kötü, Çirkin: Suriye Devletini Bölmek” başlıklı bir rapor hazırlamıştı. 

Raporda özetle Suriye’nin dört parçaya bölünmesi isteniyordu: Akdeniz kıyısında Nusayri devleti, güneyde Ürdün sınırında Dürzi devleti, kuzeyde Türkiye sınırında Kürt devleti ve geri kalan bölgelerde de Sünni devleti...

Stratejik hedef: Koridor

2015 yılında hazırlanan bu planlar hayata geçemedi, çünkü ABD ve İsrail açısından şartlar oluşamadı. Tersine Rusya’nın silahlı olarak sahaya inmesiyle Suriye kazanmaya başladı. 

Fakat ABD planından kolay vazgeçmeyecek; zira Amerikan Koridoru’nun inşası Washington için stratejik hedef. İsrail için de öyle!

Hatta koridor, İsrail açısından ABD’ye göre çok daha “hayati” bir ihtiyaç!

İsrail Kürtlerin Araplara karşı paratoner olmasını; kendisine yönelik Arap ve Fars baskısının, Kürtlere kaymasını istiyor. 

Üstelik İsrail bunu çok uzun planlıyor ve bu nedenle Kürt örgütlerle 1958’den itibaren temasa geçti:

Barzani-MOSSAD ilişkisi

Örneğin MOSSAD subayları Barzani’nin peşmergelerini eğitmek üzere Menderes hükümetinin izniyle Türkiye üzerinden Irak’ın kuzeyine geçti. 

Örneğin 1966’da Irak’ın kuzeyini gizlice ziyaret eden İsrailli Bakan Lova Elyaf, Irak devletine karşı savaşan Kürtler için bir sahra hastanesi kurdu.

Örneğin 1967’de Mustafa Barzani İsrail’i gizlice ziyaret edip Savunma Bakanı Moşe Dayan’la bir anlaşma yaptı. İsrail Barzani’ye silah göndermeye başladı. 

Örneğin yine Mustafa Barzani 1968’de Tel Aviv’de İsrail Cumhurbaşkanı Zalman Şazar ve Başbakan Levi Eşkol’u ziyaret etti ve yeni anlaşmalar yaptı. 

Uzatmayalım, İsrail bölgede bir Kürt devleti kurulabilmesi için, daha doğrusu Kürtlerin Araplarla çatışmasını sağlayarak kendisini Arap baskısında uzak tutabilmesi için, uzun yıllardır siyasi, ekonomik ve askeri destek veriyor. 

Ve bu destek artarak sürdü, sürüyor...

İsrail’in PYD’ye desteği

İsrail, güvenliği için Barzani’nin Irak Araplarıyla uzun yıllar savaşmasını teşvik etti; güvenliği için 8 yıldır PYD’yi Arap Suriyesi’ni bölmesi için destekliyor ve Kürtlerin Araplardan sonra İranlılara karşı da paratoner olmasına uğraşıyor!

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, geçenlerde bu hedeflerini mecliste yaptığı konuşmada açık açık dile getirdi: “Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin kontrolünün olası çöküşü, İsrail açısından olumsuz ve tehlikeli bir senaryodur. Bu tür bir gelişmenin, bölgede İran’ın öncülük ettiği olumsuz unsurların güçlenmesine yol açacağı kesinlikle nettir.” 

Hotovely bu amaçla PYD’ye yardım sağladıklarını, sağlamaya da devam edeceklerini belirtti.

PKK Kürtleri ateşe atıyor

İsrail bu nedenle Trump’ın Suriye’den asker çekmesine Pentagon kadar karşı! 

Kongre, Pentagon ve İsrail, Trump’ı Suriye’deki petrol bölgesinin güvenliği için pozisyon almaya zorladı. Trump da Kürtlerin petrol bölgelerine yönelme zamanı gelmiştir” dedi ve yeni bir planı uygulamaya aldı.

Obama, PKK/PYD/YPG’yi “kara gücü” ilan etmişti, Trump “petrol bekçiliği” görevi veriyor, İsrail de “İran’a karşı denge aparatı” olarak kullanıyor. 

Toplamda ise PKK/PYD/YPG, ABD ve İsrail adına Kürtleri “ateşe atmış” oluyor! 

Ateşe atmış oluyor, çünkü ABD’nin bölgede kazanma şansı yok!

Kürtler bu nedenle “ateşe atılmaya” artık dur demeli! Çünkü bölgede Kürtlerin de çıkarına olacak yeni bölgesel işbirliği iklimi oluşmakta... 




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları