Mehmet Ali Güller

Dünya kaçtan büyüktür?

26 Eylül 2022 Pazartesi

Küresel boyutta ve stratejik düzlemde uluslararası/devletlerarası ilişkiler tablosu şöyledir: 

Küresel güç dengesi değişiyor, ABD hegemonyası zayıflıyor, Çin’in ağırlığı artıyor, Atlantik sistemi zayıflıyor, Asya-Pasifik yükseliyor. Kurallarını ABD’nin yazdığı düzen değişiyor, tek kutuplu dünyanın yerini çok kutupluluk/merkezlilik alıyor.

İnişler-çıkışlar olacak ama stratejik düzlemde genel gidişat bu yöndedir. Devletler de bu gerçeği esas alarak konumlanmaya, pozisyon almaya başladı.

ABD’NİN GENİŞ BMGK ÇAĞRISI 

ABD de bu gerçeği görerek hareket ediyor artık. Değişimi engellemeye, kurallarını kendinin yazdığı düzeni olabildiğince sürdürmeye ama bu süremeyeceği için de değişimin içinde alabileceği en iyi pozisyonu almaya çalışıyor. 

İşte BM Genel Kurulu’nda ABD Başkanı Joe Biden’ın “BM Güvenlik Konseyi’nin genişlemesini” savunması, bu pozisyon alma ihtiyacının gereğidir. 

Şöyle diyor Biden: “BM Güvenlik Konseyi’nin daha kapsayıcı bir hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum ki böylece günümüz dünyasının ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilelim. ABD, konseye hem daimi hem de geçici üye sayılarının artırılmasını destekliyor. Afrika, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri için daimi üyelik fikrini uzun zamandır destekliyoruz.” (AA, 21.9.2022).

FRANSA’NIN GENİŞ BMGK ÇAĞRISI

Benzer şekilde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “reform çağrısı” yaptı; BM Güvenlik Konseyi’nin yeni üyeler kabul etmesini, temsil kabiliyetinin daha kapsamlı olmasını ve belli konularda veto hakkının sınırlandırılmasını talep etti (AA, 21.9.2022). 

Macron konuşmasında ayrıca dünyada yeni bir bölünme riski bulunduğunu, bölünmeyi reddettiğini, bölünme girişiminin ABD ile Çin arasındaki gerilimi artırdığını savundu.

RUSYA’NIN GENİŞ BMGK ÖNERİSİ

ABD ve Fransa’dan önce, Rusya da BM Güvenlik Konseyi’nin genişletilmesi çağrısında bulunmuştu. Temmuz ayındaki BM Genel Kurulu sırasında Rusya Federasyonu’nun BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitri Polinski, Moskova’nın görüşünü şu şekilde açıklamıştı: “BMGK üyeliğinin genişletilmesini destekliyoruz. Batılı ülkeler konseyde gereğinden fazla temsil ediliyor. Konseyin Asya ve Latin Amerika ülkeleri ve hepsinden öte tarihi bir adaletsizliğe uğrayan Afrika adına genişletilmesi için çağrıda bulunuyoruz.” (TRT Haber, 21.7.2022).

ABD’NİN G11 ÖNERİSİ

Tartışma sadece BM Güvenlik Konseyi üzerinden yürümüyor, G’ler düzeyinde de sürüyor. Örneğin Eski ABD Başkanı Donald Trump, “G7’nin, dünyada olanları düzgün bir şekilde temsil ettiğini hissetmiyorum. Bu ülkeler grubu, miadını doldurdu. Gruba, Rusya, Hindistan, Güney Kore ve Avustralya’nın da eklenmesini istiyoruz” (AA, 31.5.2020) demişti. 

Trump böylece Rusya ve Hindistan’ı Batı kampına eklemleyerek Çin’i yalnızlaştırmak istemişti. İngiltere ise buna karşı çıkmış, Rusya hariç ABD’nin önerisine katılarak D10, yani Demokratik Ortaklar Kulübü önermişti!

Rusya, Trump’ın Çin-Rusya işbirliğini hedef alan bu taktiğini görerek itiraz etmişti. Rusya Dışişleri Sözcüsü Zaharova, özetle “G7’nin miadının dolduğu yaklaşımını kabul ettiklerini” belirterek G20’yi işaret etmişti: “Dünyanın sadece bir parçasının değil, tümünün önde gelen ekonomik büyüme ve siyasi etki merkezlerinin temsil edildiği G20 gibi etkili ve denenmiş bir format var.” (Sputnik, 2.6.2020)

YENİ DÜZENİN İŞARETLERİ

Özetle, küresel güç mücadelesinde ağırlıklar değişiyor ve BM Güvenlik Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumlar da bu değişime göre yeniden şekillenecek. 

ABD ve İngiltere, Batı düzeninin egemenliğinin süremeyeceğini görerek yeni düzen içinde iyi yer tutmaya, eşitler arasında önde olmaya çalışıyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları