Mehmet Ali Güller

ABD ile Rusya arasında sıkışan neo-Abdülhamitçilik

04 Eylül 2023 Pazartesi

Mayıs seçimlerinden sonra yaşananları anımsayalım:

-Erdoğan ekonominin dümenine Şimşek-Erkan ikilisini oturttu. İkili “neoliberal programa tam teslimiyet” ile dümeni New York bankerleri ile Londra tefecilerine kırdı. JP Morgan başta küresel baronlarla Türkiye’den neleri, nasıl alabileceklerini konuştular.

-ABD Başkanı Biden’la görüşen Erdoğan, vetosunu kaldırdı ve İsveç’e NATO üyeliği yolunu açtı; iç politika gereği de topu parlamentoya attı.

-Erdoğan Vilnius’taki NATO zirvesinde, ABD’den bile keskin şekilde, “Ukrayna, NATO üyeliğini hak etti” çıkışı yaptı.

-Erdoğan, esir takası sırasında Rusya’ya savaşın sonuna kadar Türkiye’de kalacakları sözü verdiği 5 Neo-Nazi Azov Taburu komutanını, bizzat Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye teslim etti.

FLAKE-BAYRAKTAR FOTOĞRAFI

-Erdoğan, Ukrayna’nın ABD desteğiyle başlattığı “taarruz” sürecinde, Zelenski ile Kırım’ı konuştu, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını tanımadıklarını ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunduklarını belirtti.

-ABD 6. Filo’sunun karargâh gemisi, 18 Ağustos’ta Sarayburnu’na demirledi. Filo Komutanı Thomas Ishee, Türk konuklarına gemide davet verdi.

-TCG Anadolu ile USS Gerald Ford uçak gemisi, 21 Ağustos’ta eşlik eden diğer savaş gemileriyle birlikte Doğu Akdeniz’de tatbikat yaptı. ABD medyası bunu “2016’dan bu yana...” diyerek işaretledi. ABD Büyükelçisi Jeff Flake, tatbikat sırasında Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ı ABD uçak gemisine çıkardı. Flake, gemi üzerindeki Bayraktar’la yan yana fotoğrafını “Birlikte daha güçlüyüz” mesajıyla servis etti. Bayraktar, Toygun Atilla’nın “Siyasete girecek misiniz” sorusuna “Mücadele neyi gerektiriyorsa onu yapacağız” yanıtını verdi.

-ABD’nin 173. Hava İndirme Tugayı, 22 Ağustos’ta Kayseri’de tatbikata katıldı.

RUSYA ERDOĞAN’A MAHKÛM MU?

ABD’nin lehine ve Rusya’nın aleyhine olan ve birkaç ayda meydana gelen bu gelişmeleri nasıl yorumlamalıyız? Erdoğan, ABD ile Rusya arasında yürütmeye çalıştığı neo-Abdülhamitçilikte dengeyi ABD lehine kırmış durumda. Nasılsa “ABD de Rusya da bana mahkûm” diye düşünüyor. Peki öyle mi?

Yukarıda saydıklarımız dışında, bu süreçte şunlar da oldu:

-Putin, Türkiye’de kurulması planlanan gaz merkezi hakkında 30 Temmuz’da bu kez şöyle dedi: “Şu bilinmeli ki depolarda gaz depolanmayacak, bu merkez sadece bir e-ticaret platformu olarak faaliyet yürütecek.”

-İran Petrol Bakanı Cevad Ovci, İran, Rusya, Türkmenistan ve Katar’ın İran’ın güneyinde doğalgaz merkezi kuracağını duyurdu. 7 Ağustos’ta, bir İran heyetinin bu gaz merkezinin hazırlığı için Rusya’da bulunduğu açıklandı.

-Rusya’yı Azerbaycan üzerinden İran’a bağlayan Astara-Reşt-Kazvin demiryolu (Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru) tamamlandı.

SOÇİ’DEKI ASIL GÜNDEM

Şimdi Erdoğan hükümeti, Rusya’yla “aynı” tahıl anlaşmasını, BM’nin Rusya’ya verdiği sözler tutulmadan yeniden tekrarlamak istiyor, nasılsa “Rusya bize mahkûm” diye düşünüyorlar. Ancak yukarıdaki hamlelere bakılırsa Moskova da Ankara’ya “Alternatifimiz var” mesajı veriyor.

Dolayısıyla bugün Soçi’de yapılacak Putin-Erdoğan zirvesinde, asıl Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği konuşulacak. Tamam, tahıl koridorundan Suriye’ye, Libya’dan Dağlık Karabağ’a pek çok başlık ele alınacak ama hepsinin üst başlığı “Türkiye-Rusya ilişkileri nereye?” olacak.

Ankara’nın “Tehdit nereden, çıkarlar kimlerle sağlanır” sorularına net yanıt vermesi gereken günlerdeyiz. Türkiye’nin gaz merkezi ve tahıl üssü olması, Adana Mutabakatı’nı genişleterek Suriye’yle normalleşmesi fırsatları kaçırılmamalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları