Kendimi bildim bileli bir hesap sorma edebiyatı sürüp gider.

Ama bizde hesaplar ya çok geç sorulur ya da çoğu zaman yanlış kişilerden sorulur.

Emekli olduktan sonra salatalık yetiştiren ve fotoğrafa bakarak resim çizip sergi açan, gittiği her yerde darbe dönemini yaşamış insanların çocuklarını getirip el öptürdüğü diktatör ancak bizde olur.

Ama işin komiği darbe zamanı yollarına yatıp teşekkür mektupları yazanların, yan komşusunu, sevgilisini, kocasını ihbar edip hapse atılmasını isteyenlerin, her gittiği miting meydanını doldurup kendisine alkış tutanların birdenbire şimdi akıllarının başlarına gelip “ama o zamanlar başka çaremiz yoktu, adamın elinde silah vardı, ne yapsaydık” demeye başlaması...

***

Bizim ülkemizde darbe çok oldu ama tankların önünde duran adam fotoğrafımız hiç olmadı.

Daha da komiği, diktatör diye şimdi yargılamaya kalktıkları adamın emekliliğinde de vatandaşın büyük sempatisini toplamış olması, artık elinde silah veya başka bir güç yokken de yıllarca bu sempatiyle yaşamasıdır...

Belki daha komiği ya da daha doğru deyimiyle daha acıklısı ise darbe döneminde başına en büyük iş açılanların, gerçek mağdurların değil aksine bu sayede bugün bulundukları yerlere gelenlerin, birileri hapislere tıkıldığı için kendilerine yer açılmış olanların, birileri yasaklandığı için üne kavuşanların en büyük hesap sorucu kesilmesidir...

Peki ama 30 yıl sonra da olsa darbecilerle hesaplaşmak yanlış mıdır?

***

Değildir tabii. Yalnızca simgesel bile olsa böyle bir hesaplaşma yapılmasında sakınca yoktur.

Ama tabii böyle bir hesap sorma süreci açılınca pek çok kişi de haklı olarak, bu dönemin parsasını asıl toplayanlar, bu dönemde koşa koşa göreve gidenler, bu dönemin kaymağını yiyenler, bu dönemde yağdanlık gibi dolaşanlar, bu dönemde emirleri kraldan çok kralcı gibi uygulayanlar ne olacak diye soruyor?

Ve elbette, bu dönemin anayasası sayesinde var olanların da tıpkı darbe gibi gayri meşru sayılması gerekmez mi diye bir soru insanın aklına takılıyor.

Şimdi mahkemede, Kenan Paşa çıkıp, “iyi de, bunca yıldır, ben Marmaris’te salatalık yetiştiriyorum diye mi korkup bu anayasayı değiştirmediniz” derse ne cevap vereceksiniz?