Jale Özgentürk

Sanayinin deprem endişesi

05 Temmuz 2024 Cuma

Türkiye’de deprem olgusu ya gerçekleştiğinde ya da sıkışan ekonomiyi kaynak toplamak için gündeme geliyor. Bugünlerde ekonomiye düze çıkarma iddiasıyla uygulanan acı reçetenin mimarı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sözleriyle yeniden hatırladık depremi. Şimşek, yurtdışına çıkacaklardan alınan harcı 150 liradan 3 bin liraya çıkarmanın gerekçesini depreme kaynak bulmak olarak açıkladı. 

Marmara ve özellikle İstanbul’da eli kulağında olduğu tahmin edilen deprem, sadece bu kentin değil, Türkiye’nin en büyük riski. Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan İstanbul’da 16 milyon kişi yaşıyor. Neredeyse Türkiye’nin beşte biri olan kent, ülkenin 1.2 trilyon TL olan milli gelirinin de yüzde 31.2’sini üretiyor. Türkiye ihracatı ve ithalatının yarısı da İstanbul’dan yapılıyor. 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, iş dünyasının deprem konusunda en duyarlı isimlerinden. Yıllardır özellikle sanayinin içinde bulunduğu deprem riskini anlatmaya çalışıyor. Konuyu gündeme getiren son adımı ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nu İSO meclis toplantısına davet etmek oldu. 

Bahçıvan, ilk kez 2019’da İstanbul’da sanayinin depreme hazır olmadığını çarpıcı şu açıklamaya gündeme getirmişti: 

“İstanbul’daki tüm sanayi firmalarının hakikaten samimi ve sağlıklı bir checkup’ı yapılmalı. Uygun olmayan firmaların da çok hızlı bir şekilde dönüşümlerinin yapılması lazım. Her sektörün kendi özeleştirisini en sağlıklı şekilde yapması gerekli. Bu konuda artık üç maymunu oynama dönemimiz bitti.” 

Bahçıvan’ın dikkat çektiği büyük risk İstanbul Planlama Ajansı’nın yaptığı envanterde de ortaya çıkmıştı. Ticari alanların, sanayi ve üretim tesisleri ile konaklama tesislerinin yüzde 60’tan fazlası en büyük deprem riskinin olduğu bölgede. Bu sanayi alanlarının yüzde 12’si ise en şiddetli ivmeye maruz kalacak. Otomotiv, tekstil, gıda ve elektronik gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sayısız fabrika İstanbul ve çevresinde. Yani olası yıkım, Türkiye’nin geleceğini yok edecek kadar büyük olacak. Bunu da herkes biliyor. 

KENTSEL SANAYİ DÖNÜŞÜMÜ TALEBİ

Beş yıldır kimseden destek bulamayan Bahçıvan, toplantıda bir kez daha hatırlattı nasıl bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu: 

“İstanbul sanayisi ülkemizin ekonomisini sırtlayan bir güce sahip. İstanbul’un ülke ekonomisindeki ağırlığı ve olası bir depremin senaryo analizleri ortadayken, beklenen riski kabul edilebilir bir seviyeye indirmek adına eyleme geçmezsek, ne yazık ki bedelini yine ülke olarak hepimiz ödeyeceğiz. İstanbul’da ‘kentsel dönüşüm’ benzeri bir ‘sanayi dönüşümü’ programının ivedilikle başlatılması gerektiğini düşünüyoruz.” 

BOĞAZ ÖNGÖRÜMÜ REİS'TE!

Toplantının açılışında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “İstanbul’u yeniden canlandıracak ve Türkiye’nin ekonomik potansiyelini en üst seviyede değerlendirecek adımları atmaya hazırız. Bunun yolu bütün dünya kentlerinde olduğu gibi İstanbul için de ana kararların verildiği 1/100.000 ölçekli bir çevre düzeni planıdır. Bu kapsamda eylülde planlama sürecinin başlangıcını ilan edeceğiz” açıklamasını yaptı. 

İstanbul’u perişan eden, 20 yılda başına gelen tüm belaların nedeni; Türkiye’nin bu tarihi muhteşem şehrinin bir planının olmaması. Yine 2013’teki bir İSO toplantısında, o dönemin belediye başkanı Kadir Topbaş’ı dinlemiştim. O da imar planının olmamasından yakınmış ve çok önemli bir sırrı da sanayicilerle şu cümleyle paylaşmıştı: “İstanbul’un boğaz öngörümüne ben karar vermiyorum, onu Reis’le konuşacaksınız.” 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ikinci döneminde ama deprem konusunda adım atmak istese de hâlâ eli kolu bağlı. Kasası tamtakır Türkiye’nin acil bir “kentsel dönüşüm” atağı yapması imkânsız. İstanbullular olarak başımıza gelecekleri umutsuzca bekliyoruz. 

Gözü hep İstanbul’da olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yine İstanbul’da İmamoğlu’na rakip olarak çıkardığı Murat Kurum’u getirmesi bu kadim kent için ne anlama gelecek, onu da zaman gösterecek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi ki dayanışma var! 7 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları