Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Süreç’ nedir, açıklayın halk öğrensin!

12 Ocak 2025 Pazar

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi’nin Diyarbakır’daki toplantısında yaptığı konuşmada PKK’li terörist başı Öcalan’ın mesajını iletirken şu cümleleri kurdu:

“Dört parça Kürdistan’ı etkileyen çok önemli gelişmeler oluyor ve biz dört parça Kürdistan’ın bulunduğu dört devlete buradan sesleniyoruz. Dört ülkede de Irak’ta da İran’da da Suriye’de de Türkiye’de de Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Sayın Öcalan şunu söylüyor: Suriye’deki gelişmeleri, Filistin’deki, Gazze’deki gelişmeleri herkes yakınen takip etmelidir ve bugün emperyalist güçlerin bölgede oynamak istediği oyunlara baktığımızda, Türkiye Kürdistan’ını da diğer bölgeleri de her yeri Gazze’ye çevirmek istiyorlar. İşte bu nedenle Kürt sorunu çözülmelidir, diyor. Biz de bu sözlerin arkasındayız. Tarihsel bir kırılma anından geçiyoruz. Bu tarihsel kırılma anında ya pozitif bir kırılma gerçekleşecek, barışı inşa edeceğiz; ya negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek, her yer Gazze olacak.”

Bu sözler çok tepki çekince DEM’den “Bağlamından koparıldı” şeklinde bir açıklama yapıldı. Öcalan’ın sözlerine gelirsek ABD ve AB’nin başından beri desteklediği bir terörist grubun emperyalizmin planlarını önlemeye çalıştığına inanacak değiliz.

Suriye’de cihatçılarla işbirliği yaparak ülkeyi üç parçalı bir yapıya çeviren emperyalizmin Türkiye’deki hedefinin, etnik ve mezhepsel ayrışmaları kışkırtarak üniter yapıyı dağıtmak olduğunu, bunun da Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olduğunu yıllardır yazıp anlatıyoruz. Ne var ki sırtını emperyalizme dayayarak 45 yıldır ülkeyi kana bulayanların şimdi Türkiye’nin bütünlüğünü düşünüyormuş gibi konuşmaları da inandırıcı olmaktan çok uzaktır.

BOP’UN KULLANIŞLI ELEMANI ‘BAHÇELİ’NİN GERİSİNE DÜŞMEYİN’ DEMEK NEDİR?

Türkiye’de “Kürdistan” adlı bir bölge yoktur ama Öcalan’ın ve DEM temsilcilerinin sözlerinden anlaşılıyor ki hedeflenen budur.

Toplum üzerinde öyle bir baskı kuruluyor ki tehdit dolu sözlere haklı olarak tepki gösterenler “barış karşıtı” ya da “ırkçı” olarak damgalanıyor. Bahçeli, BOP planının yürütücüsü konumunda olduğu halde, CHP, Bahçeli’nin gerisinde kalmamalı” denilerek yönlendiriliyor. DEM’den yapılan açıklamada, olanları sorgulayanlar “Öcalan’ın ideolojik ve politik kimliğine saldırmak”la suçlanıyor!

Suriye’de nasıl cihatçı terörist Colani bir anda emperyalizmin isteğiyle takım elbise giydirilip “sayın el Şara”ya dönüştürüldüyse, İmralı’daki terörist başından da bir “ideolog-politikacı” yaratmayı umuyorlar belli ki.

PLANI BİLMEK HER YURTTAŞIN HAKKI

Bahçeli’nin Öcalan’a TBMM’de konuşma yapması için çağrıda bulunduğu andan itibaren bir “süreç”ten söz ediliyor, kapalı kapılar arkasında görüşmeler yapılıyor ama halka ülkenin geleceğini belirleyecek bu konu hakkında bilgi verilmiyor. Ortalıkta bir sürü dedikodu dönüyor ama hangisi gerçek hangisi kışkırtma amaçlı yayılıyor bilmek olanaksız.

Ülkede barış istemeyen tek bir yurtsever yok ancak bu kelimenin ardına gizlenerek bir teröristle görüşülüyorsa, asıl planı bilmeye her yurttaşın hakkı var.

Talep edilen şey özerklik mi, federasyon mu?

Bunlar ileride kurulması planlanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sonunu getirecek olan Türk-Kürt İslam devletinin hazırlık aşaması mı?

Anayasada yapılması istenen değişiklikler neler? Cumhur İttifakı ve DEM cephesinden yapılan yorumlardan 66. maddedeki “Türk vatandaşı” tanımının hedefte olduğu anlaşılıyor. Bunun dışında ne var?

Öcalan ev hapsine mi çıkarılacak? O çıkarsa hapisteki PKK’liler de mi salıverilecek?

Anayasa pazarlığı Erdoğan’ın yeniden seçime girmesini kolaylaştırmayı içeriyor mu?

Öcalan’la görüşen DEM heyeti ile buluşan siyasi parti temsilcileri neler konuşulduğunu ve “süreç” denilen şeyin tam olarak ne olduğunu halka derhal açıklamalı. Aksi halde bu gizli görüşmelerin bedeli herkes için ağır olur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları