Ya Yarımız Çok Zengin ya da Biz Cümleten Mazoşistiz!

14 Haziran 2011 Salı
\n\n\n

Seçim sonuçlarını bir kafede, oldukça kalabalık bir grupla izlerken ekrana odaklanan bendeniz kendi kendime, her şeyi bilenlerin sosyolojik tahlillerine ve şu şundan böyle oldusözlerine de kulak asmadan, hemen oracıkta, bu seçimin bende yarattığı ilk izlenimi sizinle paylaşmaya karar verdim.

\n

Ben şöyle düşünüyorum; ya ülkenin yarısı çok zengin ya da biz cümleten mazoşistiz. Bildiklerim, gördüklerim ülkede 35 milyon insanın çok zengin olmadığını gözümün içine sokuyor. O zaman ikinci tezim, yani mazoşist, yani eziyet sever olduğumuz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

\n

Öyle bugünden itibaren kimseler bana en pahalı benzin ya da mazot kullandığımızdan yakınmasın. Biz bu durumdan çok memnunuz. Hatta ne olur, ne olur benzine, mazota, dahası doğalgaza, elektriğe, suya zam üstüne zam yapılsın! Bütün zamlar üstümüze üstümüze gelsin; oh Tanrım ne kadar mutluyuz. Çünkü bize eziyet lazım. Mutlu olmamız için sadece akaryakıta değil, iğneden ipliğe her şeye zam yapın!

\n

Mutluyuz biz, mutluyuz biz!

\n

Oh ne güzel, hele de Karadenizde her ırmağın, hatta her küçük çayın üstüne bir hidroelektrik santralı dikilsin! Susuz kalacakmışız, doğanın dengesi bozulacakmış, kentlerimiz sular seller içinde kalacakmış, oh ne güzel, daha daha felaket olsun, hatta Sinopa bir nükleer santral yapılsın; yapılsın ki kanserden ölenlerimiz çoğalsın. Her gün bir ölü olsun ki bizim mazoşist ruhumuz tatmin olsun. Her bir günümüz ağıtlarla geçsin!

\n

Mutluyuz biz, mutluyuz biz!

\n

2.5 milyon sigortalı işçi bize çok. Bütün işçiler taşerona geçmeli ve asgari ücret aşağı çekilmeli. Öyle ki bir işçi aldığı ücretle sadece 15 gün, o da simit çay içerek karnını doyursun!

\n

İş güvenliği mi? Kardeşim size ne oluyor; ben bu güvensiz ortamlarda daha bir çalışma aşkıyla doluyorum; her an ölüm tehlikesi bende adrenalin fazlasına neden oluyor. Madenleri de iyileştirmeye kalkmayın; her gün bir göçük olsun ki hep birlikte arkadaşlarımızın cenazesine gidelim ve dua edelim; bir gün ben de bir göçükte ölmek istiyorum. Bu bir çeşit şehit olma gibi bir şey! Ben öbür dünyada rahat etmek istiyorum; anlamadınız mı, bunun için eziyet istiyorum, acı çekmek, horlanmak istiyorum!

\n

Mutluyuz biz, mutluyuz biz!

\n

Yetmez! Her gün öldürülen kadın sayısı en az beş olmalı. Başkası bizi kesmez! Aksi takdirde mahalle halkı neyle oyalanacak? Her kadın ölümü demek, en az üç mahallede ağıt yakmak demek, en az üç mahallede helva dağıtılması demek! Sığınma evleri mi, kafamızı bozmayın! Kadınları rahata alıştıracaksınız, öyle mi? Size ne el âlemin namusundan! Hadi açın bir büyük, bakalım bundan sonra hangi mahallede kim öldürülecek, ağabeyler bahis oynuyoruz, yok mu arttıran!

\n

Mutluyuz biz, mutluyuz biz!

\n

Bu ülkede her şey olabilir, ama şehitsiz olmaz! Neymiş vicdani ret, nerden çıktı şimdi bu? Vatan için öleceksin kardeşim ve biz geride kalanlar senin tabutunun önünde intikam yeminleri edeceğiz!

\n

Bizi bu şereften mahrum bırakmak isteyen vatan hainlerine lanetler okuyacağız ve bir arkadaşımızı daha kaybetmenin elemiyle, acılar içinde kalacağız!

\n

Mutluyuz biz, mutluyuz biz!

\n

Of be! Mutlu olma nedenlerimizi sıralarken birden anımsadım, yerim çok kısa, en iyisi ben burada keseyim.

\n

O da ne? Bir arkadaşım, bir saattir cep telefonuyla birtakım hesaplar yapıyor ve yaşasındiye bağırıyor, CHP milletvekili sayısını arttırdı!” Hay Allah şimdi ne bu? Toplumunun yarısı eziyetleri taçlandırırken, bu yapılır mı?

\n

Bu arada acayip eziyet çekerek ekranda bir tek ili Mersini izliyorum. Ertuğrul Kürkçünün adı hâlâ ekranda yok. Zaman ilerliyor yok. Birden bizimkilerin birinden bir çığlık yükseliyor. Ertuğrul Mecliste! diye.

\n

Bulunduğumuz kafenin sahibi sürekli bizi izliyor ya lafa karışıyor: Züğürt tesellisi diye buna denir.

\n

Afili bir tavırla adama yaklaşıyorum,sen öyle sandiyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları