Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kazak Ördüm, Ayağıma Kelepçe Taktılar...
Toplumlardaki olumlu ya da olumsuz değişimleri izleyen, araştırmalarla yöneticilerin ve yaratıcıların önlerini açan sosyoloji bilimi ne yazık ki ülkemizde yeterince çalışkan değil. Örneğin ben epeyi zamandır, 12 Eylül sonrası başlayan, Özal döneminde tavan yapan, toplumu, özellikle de gençleri depolitize etme döneminin ne gibi sonuçlar verdiğini çok merak ediyorum.
\nKendi kendime şöyle diyorum: Örneğin ben depolitizasyon döneminde hukuk okuyan bir öğrenciyim. Hukuk kitaplarındaki maddeleri ezberledim, kendimi acayip bilgili hissediyorum. Her soruya bir yanıtım var. Ama ben insan hakları konusunda hiçbir eğitim almadım. Sosyoloji ve psikoloji bilmiyorum. Peki ben savcı ya da hâkim olduğumda nasıl kararlar vereceğim? Elbette bildiğim tek yolu deneyeceğim. Benim için sadece kanun maddeleri olacak.
\nSavcı oldum. Önüme bir kadın getirdiler; 77 yaşında. Oğlu dağdaymış; oğluna bir kazak örmüş. Yanına bir fotoğrafını eklemiş ve bunları oğlunun arkadaşı olan kişilere vermiş. “Hele de bunu oğluma götürün, benim yaşadığımı bilsin, ördüğüm bu kazak onu ısıtsın” demiş. Benim bir iddianame oluşturmam gerekiyor. Hemen kitaptaki maddelere bakıyorum; bu bir suç. “Örgüte yardım ve yataklık” etmeye giriyor. Bu durumda kadının ceza alması gerek. İddianamemi oluşturuyorum; hâkim de kabul ediyor. Çünkü her şey kanunlara uygun. Kadının yaşı 77; hâkim 2 yıl 1 ay ceza verdiği kadının evinde ayağına kelepçe takılarak cezasının infazına karar veriyor.
\nGünler geçiyor, bir gün eve geliyorum; eşim gazetede ceza verilmesini önerdiğim kadının ayağı kelepçeli resmini görmüş. “Senin bu yaptığın insanlık mı” diye soruyor. Tek bir yanıt verebiliyorum: “Kanun öyle diyor.”
\nNe yazık ki bana hukuk okurken kanundaki maddelerin insan hakları açısından yeniden yorumlanabileceğini öğretmediler. Hiçbir şey öğrenmeden hayata atıldık. Annem babam beni her gün okula gönderirken “Aman oğlum marjinal insanlarla görüşme, sonra başına bela alırsın” diye uğurladı. Benim bildiğim tek şey, kanun maddeleri. Tek referansım bu.
\nDepolitizasyon dönemi uzun bir dönemdi. Filmlerde, romanlarda solcuların, toplum düzenine aykırı düşünenlerin kötülüğün anası babası olarak gösterildiği günlerdi ve bugünlerde yüzlerce insan üniversitelerden mezun oldular ve şimdilerde işbaşındalar.
\nBu dönemi ülkede genel bir bilgisizleştirme dönemi olarak görmek mümkün. Bu durum her işkolunda kendini gösteriyor, ama en çok hukuk darbeyi almış durumda. Örneğin değerli hukuk insanı Turgut Kazan, televizyondaki “Dört Bir Taraf” programında, Turgut Özal’ın zehirlenmesi ve bunu yapan kişiler hakkındaki iddianameyi okuyor, herkes şaşkın durumda. Çünkü elli sayfalık iddianamenin kırk sayfası Özal’ın hayat hikâyesi. Nerede doğmuş, ne olmak istermiş, pilot olmaktan nasıl vazgeçmiş. Geri kalan sayfalarda da yalancı tanık ifadeleri, ne olduğu belli olmayan sözler ve sonuç. Özal’ın bir kişi tarafından zehirlenerek öldürüldüğü iddia ediliyor. Turgut Kazan, “Böyle bir iddianame nasıl yazılır” diye neredeyse haykırıyor. Oysa bilmiyor, düşünemiyor, çünkü onun döneminde hukuk eğitimi neredeyse dört dörtlüktü, şimdi öyle mi ya; eğitim sistemimiz öylesine iflas etmiş ki üniversiteler dilekçe bile yazamayan genç insanlarla dolu. Tek yapabildikleri şey, internetten bilgi indirip bunu kopyalama sistemiyle kâğıda geçirmek. Bilginin algılanması, yeniden yaratılması... Geçiniz bunları; Turgut Bey, siz nerede yaşıyorsunuz? Kadavra görmeden tıp fakültelerinden mezun doktorlar olduğu gibi iddianame yazmadan hukuktan mezun olanlar var. “İnsan hakları da neymiş” diye soran savcılar, hâkimler var.
\nBenim bu yazdıklarım, bir yazarın gözlemleri olarak görülmelidir, ama sosyoloji bilimi yapanların da ellerini biraz çabuk tutmaları ve her şeyi geriye götüren depolitizasyon döneminin artı ya da eksilerini bize anlatmaları gerekir. Cahilleşmemiz ne zaman başladı? Ne gibi önlemler alınmalı? Daha önce de söylediğim gibi bizi bu cahillik batıracak.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi