Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kadın Dostu Bir Kent Antalya

24 Aralık 2013 Salı

Ayakkabı kutusu bulmaktan, dolar saymaktan yorulan bendeniz, hafta sonu kendimi gerçek bir vahada buldum. Güneşli ve kadın dostu Antalya’da. Yediklerim, içtiklerim ve güneş benim olsun, neden Antalya’daydım, onunla başlayalım.
Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın gururla söylediği gibi Antalya dişi bir kent, kadın dostu bir kent! Kadını sevmek öyle lafla olmuyor; sevmek emek istiyor, çaba istiyor, samimiyet istiyor. Bunların hepsi Antalya’da fazlasıyla var. Küçük bir gözlemi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Antalya’da kadınlar çok güzel, erkekler pek bir yakışıklı. Huyundan mı, suyundan mı bilemedim
Şimdi artık konumuza gelelim. Hafta sonu Antalya’da, Antalya 3. Kadın Zirvesi yapıldı. Birincisi “Kadına Yönelik Şiddet”, ikincisi “Kadın Bedeni Üstünde Yoğunlaşan Politikalar” başlığıyla yapılan zirve, bu yıl “Medyanın Kadına Yaklaşımı”nı ele alıyordu.
Bu arada CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Antalya’daydı. Panel konuşmacısı kadın dostlarımla paneller öncesi konuşuyorduk: “Eyvah salon şimdi boş kalacak!” Ama olmadı. Yaşasın kadınlar ve kadın dostu erkekler, bizi yalnız bırakmadılar. Doğrusu ben ve arkadaşlarım, iki adımlık yere kadar gelmişken Kılıçdaroğlu’nun salona bir merhaba demesini bekledik, yapmadı.
Gelelim, “Medyanın Kadına Yaklaşımı” panellerinde neler konuşuldu, ne öneriler ortaya çıktı, başlayalım.
Birinci panel, “Kadın Politikalarının Medyaya Etkisi”ydi. Devletteki yapılanmaları ve bürokrasiyi içinden bilen TV yönetmeni, eski RTÜK üyesi moderatör Hülya Alp, Avrupa Birliği’nin bu konuda belirlediği ve bizim de imza attığımız pek çok sözleşmenin hâlâ hayata geçirilmediğini örneklerle anlattı. Ve kendisinden sonra artık tümüyle erkek üyelerden oluşan RTÜK’ün kadına bakışının pek de iç açıcı olmadığını söyledi. Aileden sorumlu Bakan Fatma Şahin işleri nedeniyle gelememişti, ama onun yerine üst düzey bir sorumlu Meral Demirbaş konuştu. Kadın hakları konusunda yapılan işleri anlattı. O anlatırken “Vay canına” dedim, “kadınların durumu düzelmiş, biz yanlış biliyormuşuz.” Neyse ki Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Anlatılan bu güzel işleri ne yazık ki uygulamada göremiyoruz” diyerek yüreğime su serpti. Biz de pek cahil değilmişiz. Panellerin tek erkek üyesi Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün’dü. Ben “Feministim” diyerek işin içinden erkek gibi sıyrıldı. Birinci panelin son konuşmacısı Antalya Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Şennur Erdoğan’dı. “Kendini gerçekleştirmek için erkek gazetecilerin iki misli çalışması gerektiğini” söyleyerek salondaki tüm kadınların yarasına dokundu.
İkinci panelin konusu, “Medya Okuryazarlığının Odağında Kadına Bakış”tı. Bu “medya okuryazarlığı” yepyeni bir kavram. Kısaca söylersek yurttaşların görsel ve yazılı medyayı, doğru okuma yeteneği. Bu geliştirilebilir bir yetenek. Üç yıldır ilköğretimde seçmeli ders olarak okutuluyor. Fakat benim bile haberim yoktu; moderatörümüz, CNN Türk Program Koordinatörü Aslı Öymen bize bunu örneklerle açıkladı. Örneğin “Öfkeli Koca Dehşet Saçtı” başlıklı bir haber. Ne anladınız bundan. Belli ki koca karısına öfkelenmiş ve karısını öldürmüş. Kocayı, öldürme fiilinden neredeyse aklayan bir durum. Oysa doğru yazımı şöyle olmalıydı: “Koca karısını öldürdü.” Medyanın dilinde daha bunun gibi yüzlerce erkek söylemi var.İşte medya okuryazarlığı okuru bu konuda uyarmak ve geliştirmek istiyor. Ayrıca yurttaşların bu konuyla ilgili başvuracakları çeşitli örgütlenmeler var. Her şeye rağmen RTÜK; Basın Konseyi ve kadın sivil toplum örgütlerinden oluşan “MEDİZ” bunlardan birkaçı.
Gazeteci yazar Tuluhan Tekelioğlu, kendi hayatından yola çıkarak medyanın hiç de masum olmadığını açıkça söyledi. Antalya Kent Konseyi Temsilcisi Vildan Dönmez ise herkesi göreve davet etti. Gördüğünüz erkek söyleminin üstüne gidin!
Bendeniz, meseleye ideolojik bir yerden baktım. Ve sistemin kadını sadece bir tüketim nesnesi olarak gördüğünü söyledim. Öyle.
Bir de bildiri yazdık. Bildirimiz internet sitelerinde yayımlandı, isteyen bakabilir. Kadının ikinci sınıf yurttaş olarak göründüğü her ülke, karanlık bir perdeyle örtülmüştür. Güneş o perdeden girmez. Oysa güneş hayattır. Antalya’da güneş muhteşemdi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları