Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dikkat Mefistolar Çoğalacak!
Epeydir yazmak istediğim bir konu var. Gezi Direnişi’nden sonra “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Bu sloganın gerçekliğini, sokaktaki ayakkabı boyacısından büyük şirket yönetimlerine kadar her yerde gördüğümüz günleri yaşamaya başladık. Her şey değişiyor ve yeni bir konuma geçiyor. Ve bu arada hayatın bir yansıması olan sanat, her şeyden çok değişmek zorunda, değişecek de!
Herkes kendi dünya görüşüne göre mevzi almaya başladı ve şimdiden hissediyorum ki, bu çatışma kıyasıya olacak. Öncelikle birer popüler kültür ürünü olan diziler bundan etkilenecek. Şu günlerde dizi yapımcılarının oldukça zorlandıklarını söyleyebiliriz. Çünkü, hayatın gerçeklerini mizah yoluyla bile anlatan dizilere artık hiçbir kanalda yer yok. Yeni sezonda suya sabuna dokunmayan aşk dizilerini, edebiyat uygulamalarını göreceğiz. Bir de Osmanlı’yı yücelten tarihi dizileri. Ama bunlar tutacak mı? İşte soru burada.
Diziler öncelikle kadınlar içindir ama nüfusunun büyük çoğunluğu gençlerden oluşan bir ülkede, gençlere de bir şeyler anlatmak gerekir. Peki, şu sloganı hayata geçiren genç insanlara ne anlatacaksınız. “Biz otuz yıldır Kürt olayını bu medyadan dinledik. Gerçek nedir?”
Şimdi kendisine öğretilenleri sorgulayan önemli bir kitle var. Onlara artık, zengin holding sahibinin oğlunun kapıcı kızına âşık olabileceğini söyleyemezsiniz. Olsa olsa, oğlan kızı metres tutar. Şimdi herkesin kendi gerçekleriyle yüzleşme zamanı, kitlesel olayların en önemli özelliği, insanlara kendisiyle yüzleşme şansını tanımasıdır.
Reklamlar da değişecek. Yediği üç kuruşluk dondurmanın ona bir araba getirmeyeceğini pekâlâ öğrenen bir apaçi, (kent varoşlarında örgütlenen eğitimsiz gençlerin kendilerine verdikleri ad) dondurmayı yedikten sonra çubuğunu yere atarken şöyle söyleyecek: “Hadi lan, uyutmayın insanı!”
Her şey değişecek ve bu en çok sanat alanında olacak. Uzun zamandan beri Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları’nın başında kara bulutlar dolaşıyor. Önümüzdeki günler akla karanın ayrıştığı günler olacak. Yüzlerce tiyatrocuyu ve birkaç istisna dışında hiçbir eylemde görmediğimiz opera sanatçılarını sokaklarda göreceğiz. Çünkü bu onların ve Türkiye sanatının ölüm kalım günleri olacak.
Büyük kentlerde Türkiye sanatını korumak için yeniden yollara düşeceğiz. Bu durumu gören ve şimdiden kendi mevziini şiddetle savunan sanatçıları görmeye başladık bile. Bunlar şu andaki örnekler, bunlardan birisi sinema ve video sanatçısı Kutluğ Ataman. Kendisini yıllar öncesinden eşcinsel bir ilişkiyi şiddet dolu sahnelerle anlattığı filmi Lola ve Bilidikid’den tanıyorum, filmin katıldığı bir ulusal bir de uluslararası jürideydim; cesur anlatımından dolayı filme ödül verilmesi için ciddi bir savaş vermiştim. Ama bu zat çok akıllı çıktı ve önce Gezi’nin akil adamlarına katıldı. Ben buna çok şaşırmıştım ama daha sonra hemşerisi Binali Yıldırım’ın da katkısıyla ona Erzincan’da bir stüdyo yapıldığını ve iktidarla çok yakın ilişkiler içinde olduğunu öğrendim. Hiçbir temsiliyeti olmadığı halde kendini Gezi akillerine katıvermişti. Bu konuda çok şey söyleniyor,(bu akilleri Hüseyin Çelik’in seçtiği bile) neyse geçelim bunu, mevziini iyice kuvvetlendirmeye çalışan bu zat, daha sonra yandaş medyanın sıkı gazetesi Star’da demeçler verdi ve Gezi olaylarını şöyle değerlendirdi: “Ben bazılarının son zamanlarda çok abarttığı türden bir gençlik antropolojisine kani olmadım. Bir kızgınlık patlamasıydı. Asosyal olan klavye gençliğinin sosyali keşfetmesiydi. ‘Gezi ruhu’ diye aslında olmayan bir ruh hali üzerinden sivil bir eylem gelişti. Ancak bu Türkiye’ye has değildi. Hatta Türkiye’de bir ilk diyenlere de katılmıyorum. Beyaz Türklerin korku ve hezeyanları fazlasıyla ortaya çıktı.”
İşte size tipik bir Mefisto demeci. Ruhunu şeytana satma böyle bir şey olmalı.
Ruhunu satanlara karşı bizim elimizde sadece inancımız var. Bir de ruhunu satmak istemeyenler ve sanıldığından daha kalabalığız...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi