Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yanlış Ölçütler Yanlış Kararlar

24 Aralık 2022 Cumartesi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta kendisine göre kimi ölçütler açıkladı.

Bunlardan kimilerini gözden geçirelim:

1- “Bize kral değil, kural lazım” diyerek Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi yerine parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini vurgulamak istemiştir.

Oysa, 6’lı masanın hazırladığı anayasa değişikliği önerisinde (madde 101), cumhurbaşkanının doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesi öngörülmektedir.

Hukuksal değerlendirmeleri ile tanıdığımız Prof. Dr. Kemal Gözler de bir makalesinde durumu şöyle özetlemiştir:

“6’lı masanın önerdiği sistemle 2014-2018 arasındaki sisteme geri döneceğiz. 2014-2018 arasında Türkiye’de tek adam rejimi yok muydu? Bu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu veya Başbakan Binali Yıldırım cumhurbaşkanına karşı direnebilmiş miydi? Kurulan hükümet sisteminde bir başbakan ve bir bakanlar kurulunun olması, o sistemi parlamenter hükümet sistemi yapmaya yetmez. Bir hükümet sistemine parlamenter sistem denilebilmesi için devlet başkanının doğrudan doğruya halk tarafından seçilmemesi gerekir.”

Bu değerlendirmeden de anlaşılacağı üzere, 6’lı masanın önerisi, yine bir kralın başımıza konmasını uygun görmektedir.

2- Kılıçdaroğlu, AKP’nin türbanı, örtüyü, peçeyi, burkayı, çarşafı anayasallaştırmayı öngören değişiklik önerisi konusunda “Hukukçulardan görüş istedim” karşılığını vermiştir.

AKP’nin bu anayasa değişikliği önerisini getirerek, seçimleri kadınları örtünme özgürlüğüne (!) kavuşturma halkoylaması ile birleştirme ortamını, Kılıçdaroğlu’nun kendisi yaratmıştır. Bir gece ansızın, partisinin yetkili organlarına da danışmadan kadınların örtünmesine özgürlük (!) tanıyan yasa önerisi verileceğini açıklamış ve CHP grubuna da bu yasa önerisini imzalama oldubittisi yapmıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu, şimdi iş işten geçtikten sonra konuyu danışma gereği duymuştur. 

3- Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen ceza ile ilgili “olumsuz bir karar çıkacağını asla düşünmüyordum” demiş, karar sonrası Saraçhane’de halka yapılan konuşmaları da Almanya’da sosyal medyadan öğrendiğini bildirmiştir.

Oysa İmamoğlu’na ceza verilme olasılığının çok yüksek olduğunu başta gazeteciler olmak üzere konuyla yakından ilgilenen herkes az çok biliyordu. Yazarımız Barış Terkoğlu ve gazetemiz, davanın siyaseten arkadan kurgulandığına ilişkin ipuçlarını kamuoyuna duyurmuştu. 

Davadan olumsuz karar çıkması çok yüksek olasılıkken Kılıçdaroğlu’nun, Almanya gezisini aylar önceden belli olan karar gününe denk getirmiş olması, İstanbul gibi büyük bir kentin CHP’li belediye başkanını o gün yalnız bırakması çok büyük bir siyasi hata ve öngörüsüzlüktür.

Dileriz, benzer hatalar seçim sürecinde yinelenmez.

KAPILAR KAPANDI

Saray, hem cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nu kesinlikle karşısında görmek istemiyor. O yüzden de “güçler birliği” çerçevesinde artık Beştepe’den yönetilen yargıyı kullanarak tüm kapıları kapattı.

İmamoğlu’nun durumu Saray’a göre şudur:

Belediye başkanlığını bırakıp cumhurbaşkanı adayı olursa, seçimi kazansa bile yargı eliyle mazbatası verilmeyecek, İstanbul, AKP tarafından geri alınacaktır.

Cumhurbaşkanı adayı olmayıp belediyede kalsa yandaşlaşmış yargının kararı ile İmamoğlu’na gelecek yasak ile İstanbul, yine AKP tarafından geri alınacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları