Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tunus’un Fotokopisi

31 Temmuz 2021 Cumartesi

Atatürk’ten ve Türk devriminden esinlenen Habib Burgiba’nın kurduğu laik Tunus’un, dünya egemenlerinin “Arap Baharı” dedikleri “sahte demokrasi” bulamacı olan yeni sömürgecilik atağından bu yana başı beladan bir türlü kurtulamadı.

Solda siyaset yapan Demokrat Yurtseverler Partisi Genel Sekreteri Şükrü Belid, Halkın Hareketi Partisi’nin lideri Muhammed Brahmi öldürüldü. Siyasi dincilik ve İhvancılık, ülkenin gerçekleştirdiği atılımları, geleceğe dönük umutlarını ve bütünlüğünü yıllardır kemirip durdu.

Geçen hafta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said“meşruiyet ve özgürlüklere saygı konusunda istekli olduğunu” belirterek Tunus’taki İhvancı Nahda Hareketi’ne karşı “anayasal kurumları korumak, devleti korumak ve toplumsal barışı sağlamak” amacıyla anayasayı dayanak göstererek sert önlemlere başvurdu. 

Geçmişte Mısır’daki İhvancılara karşı yürütülen harekete karşı gösterdiği gibi, AKP kadroları yine ayağa kalktı. Onlara göre, İhvancı Nahda, demokrasinin simgesiydi, Tunus’ta alınan önlemler bir darbeydi...

Oysa, ülkede olup biteni en açık seçik biçimde özetleyen Tunus Özgün Anayasa Partisi’nin kadın genel başkanı Abir Musa’ydı. İhvancı Nahda’yı ve onun liderlerinin uygulamalarını bir bir sıraladı:

“Geldiğinizden beri ülkenin bağımsızlığını, tarihini sorguluyor, ülkeyi kılıçla yönetiyorsunuz. Gelir gelmez ülkenin tarihini çarpıtmaya başladınız. İnsanları kâfir ve Müslüman diye bölüp fitne yarattınız.

Tunusluların, güvenlik kurumunun, askeri kurumunun kanını döktünüz. Yargıyı yok ettiniz, insan haklarını bitirdiniz.

Bize her gün sahte demokrasi ile yalan söylüyorsunuz.”

Sanki bir fotokopiye bakıyormuşuz gibi...


ABD KUŞATMASI

ABD, Irak’ı işgal ettiğinde doğru bir saptama yapılmıştı:

Artık Türkiye’nin güneydoğu komşusu Irak değil, ABD’dir.

AKP’nin Meclis’e taşıdığı, yurtseverlerin direnişiyle kabul edilmeyen 1 Mart tezkeresiyle; Türkiye’nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına ABD askeri güçlerinin konuşlandırılması öngörülüyordu.

O gün Türkiye içinden gerçekleştirilmeyen ABD kuşatması, bugün sınırlarımız açısından bakıldığında hemen hemen gerçekleşmiş durumdadır:

ABD, bir işbirlikçi aşiret reisinin oluşturduğu manda yapısıyla Irak’ın kuzeyinde Güneydoğu sınırına yerleşmiştir. 

Güney’de, Suriye sınırında, Amerika’nın petrol bekçiliğini yapmakla görevlendirilmiş paralı ordusu PYD-YPG aracılığıyla ABD vardır.

Güney’de, Akdeniz’de, denetim altına alınmış Kıbrıs Rum kesimi eliyle ABD bu kez denizaşırı komşudur.

Ve son olarak, Yunanistan ile anlaşmalar çerçevesinde Batı Trakya ve Dedeağaç Limanı’nda üslenmeye başlayan ABD, Trakya’da da sınır komşusudur.

Anadolu ve Trakya’dan bakıldığında, Türkiye’nin çevresinde artık Irak, Suriye, Güney Kıbrıs ve Ege adaları ile birlikte Yunanistan adıyla anılanacak ülkeler yoktur.

Tek bir ülke vardır: ABD!

Ve AKP, içeride sıkışmışlığını aşabilmek için Afganistan’a gönderilecek Mehmetçiklerin kan bedeli üzerinden işte bu ABD ile pazarlık etmeye kalkışıyor.

Çap bu kadar çünkü...


FON

Fonlanan gazeteciler bağımlıdır.

Fonlandığı halde fonlandığının ayrımında olmayan gazetecilerse alık bağımlı sınıfına girerler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları