Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sömürgecinin Kara Propagandası

01 Mayıs 2021 Cumartesi

Yüzyıllarca birlikte barış ve kardeşlik içinde yaşayan Türklerle Kürtlerin, Ermenilerle 1. Dünya Savaşı sırasında boğazlaşmasının tek nedeni, sömürgeci güçlerin çıkarlarıdır.

Dönemin Çarlık Rusyası, Rus belgelerinde de yer aldığı gibi, Kafkas Cephesi’nde Ermeni gönüllü alayları ile Taşnak, Hınçak ve Ramgavar komitelerinin Ermeni fedailerini Osmanlı’ya karşı kışkırtmıştır. Kimi kaynaklara göre, bu alay ve fedailerin savaş sırasında öldürdüğü Müslüman sayısı, savaşta Osmanlı ordusuna müttefiklerin verdirdikleri kaybın beş katıdır.

Değerli araştırmacı Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in çeşitli çalışmalarında aktardığı gibi, bu dönemde “Ermenilere yönelik bilinçli bir katliam” yaşandığı savlarının odak noktası, İngilizlerin, ABD’yi de müttefiklerin yanında 1. Dünya Savaşı’na sokabilmek için yürüttükleri propaganda faaliyetidir. 

Savaş patlar patlamaz İngiliz Genelkurmay Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın oluşturduğu propaganda bürosu çeşitli masalar oluşturmuştur. Osmanlı masasının başındakiler, bugünkü “soykırım” savlarına dayanak gösterilen “Mavi Kitap” adlı, özellikle Amerikan seçkinlerini etkilemeyi hedefleyen çalışmayı hazırlamışlardır.

Bu masada üretilen belgelerin çoğunluğunun tanıksız, taraflı ve sahte olduğu sonradan ortaya çıkmıştır. Özellikle Amerikan gazete ve dergilerinde yayımlanması için hazırlanan propaganda araçları da öyledir. Örneğin, savaş sırasında yayımlanan süngülenmiş çocuk fotoğraflarının, 1. Dünya Savaşı öncesi, 1905’te çekildiği ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak, sömürgeci devletlerin paylaşım çıkarları yüzünden Anadolu’da yaşanan ve halkların birbirini kırmasına neden olan insanlık acısı; eli kanlı, gönlü kara emperyalistler tarafından kara propaganda üzerinden siyasete malzeme yapılmıştır.

O gün İngilizler nasıl Amerikalıları da savaşa katmak için siyasi bir oyun oynamışlarsa, bugün de ABD yönetimi benzer bir yöntem izlemektedir.

Hedef, Türkiye’yi ekonomik iflasa ve demokrasi dışı bir rejime sürükleyen, Halkbank davası nedeniyle köşeye sıkıştırılmış Saray iktidarının ABD yanlısı tutumunun sürmesini sağlamaktır.

Türkiye’ye yöneltilen soykırım suçlaması karşısında Saray’ın alttan alan açıklamasına bakılacak olursa, hedeflenen amaç büyük ölçüde yerine gelmiştir.


BAYRAM

İçişleri Bakanı ile fotoğraf çektiren 28 yaşındaki bir yeniyetme 2 milyar dolar ile kaçmış, her gün yüzlerce yurttaş salgından ölüyor. Saray, milyonlarca yurttaşın sağlık hizmetleri için aldıkları önlemlerin Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine 7 milyar lira maliyet getirdiğini açıklıyor.

3 milyona yakın üniversite mezunu açıkta, atıl işgücü 10 milyonu aşmış durumda. Saray’ın günlük harcaması da 10 milyonu aşmış, almış başını gidiyor.

Dr. Denizcan Kutlu’ya göre, salgından en çok emekçi sınıflar ve yoksul kesimler etkileniyor. Derinleşen eşitsizlikler, çalışan ve işsiz saflarda yoksulluğu artırıyor. Emekçilerin ve yoksulların korunması bir yana, yeni işsizler ve yoksullar üretiliyor.

Saraycılar ise bu koşullarda ucuz halk ekmek büfelerini kaldırma peşinde!

Emeğe bir gün bayram bile haram. Saraycılara her gün bayram...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları