Yukarıdaki fotoğraf, 18-20 Kasım tarihleri arasında Giresun Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen “Çağımız Cami Mimarisinde Arayışlar” sempozyumunda çekildi.
Hem de “uluslararası” boyutta gerçekleşen ve 7 farklı ülkeden 81 akademisyenin katıldığı, 60 bildirinin sunulduğu sempozyumda, kafasında takke, bir imam dua okuyor.
Küçük kız çocuklarına tecavüzcülere affın tartışıldığı günlerde, bir devlet üniversitemizin gündemi buydu.

Sarıkaya’nın savcılığı ne olacak?
Casusluk cemaatinin yarattığı Ergenekon ve benzeri soruşturmaların ilki, 2005 yılında Van’da denenmişti.
Aydınlanmayı Güneydoğu’ya taşımak isteyen Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile üniversitenin Genel Sekreteri Enver Arpalı, dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın uydurmaları ile tutuklanmışlardı. Genel Sekreter Enver Arpalı, hakkındaki haksız uygulamalara dayanamamış, cezaevinde intihar etmişti.
İşte o Ferhat Sarıkaya, 15 Temmuz’dan sonra gazetelere “Rektör Aşkın ve Genel Sekreter Enver Arpalı hakkındaki davayı FETÖ’nün yönlendirmesi ile açtım” gibi açıklamalar yaptı.
FETÖ çatı davasının iddianamesinde de “yapılan muameleyi hak etmediğini düşünen Enver Arpalı intihara mecbur edilmiştir” denilmesine karşın Ferhat Sarıkaya, bugün halen savcı ve serbest dolaşıyor...
Enver Arpalı’nın kardeşi Dursun Arpalı’nın savunmanı İsmail Sami Çakmak, hem savcılığa hem de HSKY’ye başvurdu. Ferhat Sarıkaya’nın, daha önce FETÖ nedeniyle anayasayı ihlal, intihara neden olmak gibi suçlardan kaynaklı bir disiplin soruşturması ya da cezası bulunmadığını belirterek, meslekten çıkarılmasını ve cezalandırılmasını istedi.
Bu başvurunun sonucu, Sarıkaya’nın, Van’daki o soruşturmayı yalnızca FETÖ adına yürütüp yürütmediğinin ortaya çıkması açısından çok önemli...

Kaç kişi atıldı belli değil
Casusluk cemaati bahanesiyle binlerce kişi zarara uğradı.
FETÖ’cü olsun olmasın, sarayın işine gelmeyen işten atılıyor ya da kendini cezaevinde buluyor.
İş çığırından çıktı. O kadar ki, kamuda görevine son verilenlerin sayısı bile belli değil.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş 72 bin 720 diyor; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müzezzinoğlu ise, 70 bin 784.
Saydıkları koyun da değil, insan!
Hangisi doğru?