Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Saray’ın Milis Gücü
Kimi gelişmeler, Saraycıların iktidarı ne olursa olsun bırakmamak için çok tehlikeli bir yöne doğru evrildiklerini gösteriyor.
Bir yanda, giderek yitirdikleri oy oranını yükseltmek ve muhalefet ittifakını çatlatmak için ataklar, diğer yanda olası demokratik tepkileri önlemeye yönelik girişimler...
Toplu gösterilere karşı TSK’nin araç ve gereçlerinin İçişleri Bakanlığı emrine verilmesini öngören yönetmelik, bu girişimin en güncel kanıtı.
Diğer kanıt da çok daha tehlikeli, ancak muz cumhuriyetlerinde geçerli olabilecek, iktidar eliyle desteklenen SADAT ve ASSAM’ın eylemleri...
Saray başdanışmanlığından yeni ayrılan bir emekli generalin kurduğu ve valilikçe yetkilendirilmiş bir güvenlik şirketi (SADAT), “suikast ve gayri nizami harp teknikleri eğitimi” verdiğini, inanılmaz bir özgüven içinde resmi sitesinden açıklayabiliyor.
Aynı emekli general, kurduğu ASSAM derneği üzerinden kongreler düzenleyip İslam konfederasyonu kuracaklarını da ilan edebiliyor.
İşin en önemli tarafı, bu şirket ve derneğin yöneticilerinin, geçmişte TSK’den başta irticai faaliyetler olmak üzere çeşitli gerekçelerle uzaklaştırılmış eski subay ve astsubaylardan oluşması.
Örneğin, ASSAM’ın yöneticilerinden Gürcan Onat, binbaşıyken kendi isteğiyle emekli olmuş. Onat, ASSAM’ın resmi sitesinde, Ayasofya’nın “Allah’tan korkmaz, hukuk bilmez gafiller tarafından hak gaspı yapılarak, müzeye çevrildiği”ni dile getiriyor.
Öyle anlaşılıyor ki, devlet kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk’ü “Allah’tan korkmaz, hukuk bilmez bir gafil” olarak değerlendirenler, Saray iktidarı tarafından sırtları sıvazlanarak bir tür milis gücü oluşturuyorlar...
Özdemir İnce, Saraycıların Türkiye’deki uygulamalarını “silahsız iç savaş” diye nitelendiriyor.
Sorulması gereken soru şu:
SADAT, suikast ve gayri nizami harp eğitimleri ile bu savaşın neresinde?
Cahil Cesareti
Cehalet kötü şey.
Hele de buna bir de temelsiz, uğursuz cesaret eklenirse...
Olgular ve olaylar; basmakalıp inançlar, bilinç yoksunlukları, kaba töresel alışkanlıklar ve ötekileştirici yandaşlıklarla kavranınca varılacak yer her neresiyse, ülkece işte biz oradayız.
Salgına karşı aşılamadan tutun ekonomiye, üniversiteden tutun kamusal hizmetlere; özetle yurda ve yurttaşa ilişkin her türlü iş, cahil cesareti ile yürütülüyor.
İlkel kavimlere döndük.
Bundan sıyrılmanın çarelerini aramak zorundayız. Algıdan yoksun, çıkar düşkünü siyasetçilerin halkın sorunlarını hiç ilgilendirmeyen saçma sapan gevezeliklerinden bir an önce uzaklaşmalıyız. Uygarca düşünerek çözümler bulmak zorundayız.
Devrimci ozanımız Tevfik Fikret’in diliyle söyleyecek olursak:
Haksızlığın envâını (çeşitlisini) gördük... Bu mu kanun?
En gamlı sefaletlere düştük... Bu mu devlet?
Devletse de, kanunsa da, artık yeter olsun;
Artık yeter olsun bu deni (alçak) zulm-ü cehalet...
Türban Yasağı
RTÜK, Fikri Sağlar’ın türbanlı hâkim eleştirisi nedeniyle Halk TV’ye para cezası verdi. Bu karara, RTÜK’ün CHP kontenjanından gelen üyeleri Okan Konuralp ile İlhan Taşcı da olumlu oy verdi.
Bilesiniz: Türban konusunda fikir özgürlüğü yok, türban eleştirisi yasak. İktidar ve muhalefet bu konuda ittifak kurmuş durumda...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!