Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şamar örnekleri
Yakın geçmişte benzer örnekler
yaşamıştık.
Çocukları, gösterişe düşkün
çevresi, gönül ilişkileri ile ünlü kızı,
davulcu damadı,
papatya diye anılan
yağdanlıkları, yakın
çevresine iliştirilmiş
gazetecileri ile bir
siyasi şımarıklık
içine giren Turgut
Özal ve partisinin
üzerinden 1989
yerel seçimlerinde,
dönemin Adalet
Bakanı Oltan
Sungurlu’nun ifadesiyle “silindir” geçmişti.
Benzer bir durum AKP’nin iktidara
geldiği seçim için de geçerliydi. 1999
seçimlerinde yüzde 22 oy oranı ile
birinci olan Bülent Ecevit (DSP),
koalisyonun başbakanı olmuş ancak
dünya sömürgenlerinin isteği üzerine
paraşütle ekonomiden sorumlu
bakanlığa getirdiği Kemal Derviş’in
halk çıkarlarına aykırı uygulamaları
sonucunda 2002 seçimlerinde yüzde
1’e çakılmıştı.
Halkın büyük çoğunluğunun aptalca
davrandığına, anlayışının kıt olduğuna
ilişkin savların yanlışlığı geçen hafta
yapılan seçimlerle bir kez daha
kanıtlandı.
Bu halk zamanı gelince nasıl
davranacağını, kime şamar atacağını,
kimin sırtını sıvazlayacağını, açıkçası
işini biliyor. Demokrasiyi de içine
sindirdirdiğini gösteriyor ve asıl karar
vericinin kendisi olduğunu çok iyi
algılatıyor.
CAM TAVANIN YIKILMASI SONRASI
31 Mart seçimlerinin, Saray
düzeninin yurttaşları soluksuz
bırakan baskıcı havasının yarattığı
karamsarlığın dağılması açısından çok
önemli bir etkisi oldu.
Uygarlıktan yana her kesimde,
demokratik kitle örgütlerinde, özellikle
de gençler ve kadınlarda, karşıdevrim
dayatmalarına karşı direnmenin er ya
da geç başarıya ulaşacağına ilişkin
inanç ve özgüven oluştu.
Bu iyimser ortamın süreğenleşmesi
için en önemli görev, yerel yönetim
seçimlerinde tarihsel bir sıçrayış
yaşamış olan CHP’ye düşüyor hiç
kuşkusuz.
Adaylık sürecinde “değişim”
sözlerini yaşama geçirmek üzere
kadınlara, gençlere ve yeni yüzlere
olanak sağlayan CHP’nin, bu
tutumunun seçmen düzeyinde olumlu
karşılandığı görülüyor. Seçilen belediye
başkanlarının halkçı, dürüst, çalışkan
bir yönetim biçimiyle yurttaşlara
hizmet götürmeleri, CHP’nin iktidara
ulaşabilme iddiasını artıracaktır.
Önümüzdeki dönemde CHP’nin iç çatışma ve çekişmelere yönelmesi durumunda, bu iddiasından hızla uzaklaşacağı, halkın partiye tanıdığı şansı yitireceği açıktır.
Geçtiğimiz sonbaharda yapılan
kurultay öncesinde ve sonrasında
dillendirilen Özgür Özel-Ekrem
İmamoğlu yarışının seçim sonuçları
ile sona erdirilmesi, ilerisi açısından
önem kazanmaktadır. Her iki ismin
de seçim öncesi partinin başarısı
için çok çalıştığı, Saray’ın oyun ve
kışkırtmalarına karşı akıllı yöntemler
kullandıkları gözlendi. Her iki isim de
CHP’yi örgütünün ve tabanının özlediği
sonuca ulaştırdılar.
Özgür Özel, bu seçim sonuçlarıyla,
genel başkanlıktan liderliğe doğru
aşama kaydetti. İmamoğlu da
Türkiye’nin en büyük ilinin başkanlığını
hem de iktidarın neredeyse tüm
kabinesiyle yüklenmesine karşın büyük
oy desteği kazanarak kendi siyasi
geleceğine dönük yeni bir aşamaya
girdi.
Dolayısıyla başarıda ortaklaşan bu
iki ismin parti içinde ayrışma yerine
bütünleşmesinin bambaşka bir gizilgüç
yaratacağı kesindir.
O güç ki Özgür Özel’in ifadesiyle,
yüzde 25’lik cam tavan nasıl yıkıldıysa
Saray düzenini de tuzla buz edecek bir
istençtir aynı zamanda...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- Türkiye bağlantıları dikkat çekti!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!