Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saray’ın Yayılmacı Düşleri

14 Aralık 2024 Cumartesi

Daha önce de bu köşede “Osmanlı Millet Modeli”nin, iktidara geldiğinden bu yana AKP’nin vazgeçilmez tutkusu olduğuna değinmiştik.

Emperyalizmin yeni masalı küreselleşmenin bölgeye sunduğu Büyük Ortadoğu Projesi’nin ülkemizdeki uygulayıcısı olarak iktidara taşınan AKP ve onun Saray’daki reisi, bir “seçilmiş insan”dır.

“Seçilmiş insan” tanımlaması, Türkiye’yi 12 Eylül sürecinde emperyalizmin çıkarları ile örtüştüren Turgut Özal’ın kardeşi Korkut Özal’a aittir.

Onlar için “seçilmiş insan” mistik bir nitelemedir. AKP’nin reisi, adeta göksel bir görevlendirme ile yetkilendirilmiştir. Bugünkü halife-sultan benzeri konumu da bu görevlendirmenin yaşama geçirilmiş halidir.

Amaçlanmak istenen bellidir: Türkiye’nin eşit, özgür yurttaşların egemenliğinde laik, demokratik, bağımsız bir ülke yerine, tıpkı Ortadoğu ülkeleri gibi çeşitli etnik kimlikler, tarikat ve cemaatlerden oluşan ümmeti yöneten halife-sultanın otokratik-bağımlı mülkü olması.

Küreselleşmenin yarattığı yeni ortaçağ sürecinde, demokrasilerin gerilediği, “feodal bey”lere benzer yöneticilerin işbaşına oturtulduğu, toplumların baş eğici kılınarak kolay yönetilebilir hale getirildiği, ulus devletlerin parçalanmış yapılara dönüştürüldüğü bir dünya düzeni dayatılmaktadır.

AKP’nin 1923 devriminin oluşturduğu demokratik yapı, getirdiği kazanımlar ve çizdiği ulusal sınırlar ile didişmesi, bu büyük senaryonun parçasıdır.

AKP’nin ortağı, bir dönemin soğuk savaş aracı MHP, geçmişte kitleleri ardından sürüklemek istediği “Turan” ülküsünden başka bir düşe yönelmekte, siyasal dincilerin “Osmanlı Millet Modeli” ile uyuşan önerileri gündeme getirmektedir.

MHP lideri Bahçeli’nin “Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih, coğrafya, hakikat, ecdat, Halep Kalesi’ne çekilen Türk bayrağı söylüyor” yönündeki sözleri, bu saptamanın kanıtıdır.

Saray’daki AKP’linin dile getirdiği “gönül coğrafyası” nitelemesi de Saray’ın istihbarat başkanının Şam Emevi Camisi’nde namaz kılması da aynı çizgiyi deyimlemektedir.

Halkı canından bezdiren ekonomik bunalımı yaratan iktidardaki ittifak, yakıcı sorunları bir yana atmıştır. Küresel egemenlerin çerçevelediği, terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ı da kullanarak bölgede çok etnikli, Misakı Milli’yi aşan, yurdun geleceği açısından tehlikeli bir düşün peşindedir.

Bu kurgu karşısında, muhalefet ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte yurttaşların çok uyanık olma zorunluluğu vardır.

SÖMÜRGECİLERİN KÖKTENDİNCİLERİ

Dünya sömürgenleri ile İsrail’in Ortadoğu’ya yönelik tasarımlarının önünde hemen hemen hiç engel kalmadı.

Ne yaman çelişkidir ki bu engellerin kaldırılmasına ortam hazırlayanlar da İsrail’i ve onun hamilerini en büyük düşman olarak gören köktendinci hareketlerdir.

İsrail’in bölgeyi ateş ve kana bulamasına, köktendinci Hamas’ın saldırısı gerekçe olmuştu.

Şimdi de İsrail’in, dolayısıyla dünya sömürgenlerinin Suriye’yi işgal planına, bu ülkeyi devletsiz kılan, birbirleriyle kavgalı köktendinci örgütler öncülük etmektedirler.

Bölge, istendiği gibi kullanılmaya uygun köktendinci örgütler aracılığıyla istikrarsızlaştırılmıştır.

Türkiye’deki iktidar da gelinen bu noktayı büyük bir başarı olarak nitelemekte, kendine övünülecek pay çıkarmaktadır.

Oysa bölgede yaratılan ortam, çevresini tümüyle yutacak karanlık bir deliğe benzemektedir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları