Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
MarangozhaneTürk-İş Nerede?Küre Dağları
Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED), geçen yıl sonunda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i ziyaret edip kendisine sanat eğitimi alanındaki önerilerini iletmişti. Bakan Dinçer, önerilere açık olduğunu söylemiş, Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanı da, “haftada iki saat müzik dersinin ilk ve ortaöğretimde zorunlu ortak dersler arasında yer alması önerilerinin ders çizelgeleri ile değişiklikler söz konusu olduğunda değerlendirileceğini” aktarmıştı.
\nUygulamada tam tersi oldu. Haftalık zorunlu ders toplamı ilköğretim birinci sınıfta 25’ten 26’ya; ikinci ve üçüncü sınıflarda 25’ten 28’e çıkarılırken ilk üç sınıfın müzik ve görsel sanatlar dersleri tek saate düşürüldü; tırpanlandı.
\nDört dörtlük medrese eğitimi gündemde olduğundan, MÜZED Başkanı Refik Saydam’ın da dediği gibi asıl amaç, imam hatip ortaokullarının açılması ve yaygınlaştırılması, toplumun ortaçağ sistemine ve emperyalist ülkelerin gereksinimlerine uygun bir kalıba sokulması...
\nYeni sistemle, çocuklarımızı bir tür marangozhaneye göndereceğiz...
\nRefik Saydam ise yeni sistem ile çocuklarımıza biçilen geleceğin çağdaş anlamda bir marangozhane bile olmadığı kanısında:
\n“Yeni sistemin ortaya dökülen ipuçlarından, gelecek kuşaklarımızın emperyalizme bağımlı, dinci, antidemokratik bir yapılanma içinde; laik, demokratik Cumhuriyet hedeflerine, bilime, sanata, aydınlanmaya, Atatürk ilke ve devrimlerine yabancılaştırılmak istendiği; Batı’ya ucuz işgücü ve cemaatlere boyun eğecek kişiler olarak yetiştirilmesinin hedeflendiği apaçık ortaya çıkmıştır. Derneğimiz, diğer eğitim kuruluşlarıyla, kitle örgütleriyle, tüm halkımızla birlikte daha 4+4+4 sisteminin yasa hazırlıkları döneminden bu yana yapılan işlemin yanlışlığını vurgulamakta, savaşım vermektedir. İnanıyoruz ki toplumumuzun yürüttüğü bu haklı savaşım sonunda, Türkiye’nin gereksinmesinden uzak Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı girişimler sonuçsuz kalacaktır.”
\n\n\n\n\nSendikalar etkisiz, emek hareketi durgun, 60 yıllık Türk-İş suskun.
\nTürk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak’a göre, yalnızca işçiler değil, toplumun tüm kesimleri sindirildi, susturuldu. Amaç, işverenlerin tüm taleplerinin hayata geçirilmesiydi. Küresel sermaye bunu başardı.
\nTürk-İş’in eleştirilmesine gelince... Kavlak diyor ki:
\n“Bu eleştiriler haklı mı? Evet, haklı… Türk-İş, bugün gelinen noktada zaman zaman tarihine, misyonuna, amaçlarına uygun bir refleks gösteremiyor.
\nAncak unutmamanız gereken bir şey var. Gözden kaçırmamanız gereken bir gerçek var. Bir yerde umut yoksa, orada eleştiri de olmaz. Bir yerden beklenti yoksa, kimse orayı umursamaz. Kafasını çevirip bakmaz. Bugün Türk-İş eleştiriliyorsa, halkımızın gözü oradadır da ondan. Bugün birileri ‘Türk-İş nerede?’ diye bağırıyorsa, bizi önemsediğindendir. Sorunların çözümü için adres olarak bizi gördüğündendir. Yani umudu bizdedir. Sihirli kelime umuttur.
\nBiz, bize inanmış, yıllarca bizimle birlikte olmuş, aidat ödemiş kesimlerin, temsil ettiğimiz kitlenin, Türk-İş’e bağlı sendikalarımızın özgüvenini yeniden kazanmamız için yeniden umut olmak, teşkilatımızda enerji yaratmak zorundayız. Güven yaratmalıyız. Bu nedenle diğer bir sihirli kelime güvendir. Herkesin bizimle ilgili umutlarını yeniden yeşertmemiz için güven yaratmak zorundayız. Teşkilatımıza moral vermeliyiz. Davamıza olan inancımızı pekiştirmeliyiz. Dimdik ayakta durmalıyız, bizi yok etmek isteyenlere meydan okumalıyız.”
\nBiz yine “Türk-İş nerede?” diye bağıralım. Bir gün bir ses duyarız elbet.
\n\n\n\n\nEvliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde “ağaç deryası” olarak tanımladığı Küre Dağları, Bartın Çayı’ndan başlar, Kızılırmak’a değin uzanır.
\nÇoğu orkide, 157 endemik bitki türü ve nesli tehlike altında olan 59 bitkiyi barındıran Küre Dağları Milli Parkı, birkaç ay önce Türkiye’deki ilk, Avrupa’da ise PAN Parks (Korunan Alanlar Ağı Parkları) sertifikalı 13. korunan alan oldu.
\nKüre Dağları’nın PAN Park içine alınmasının, bölgede kültürel ve doğaya yönelik değerlerin ve geleneksel mimarinin korunmasının önem kazanması, yöredeki işletmelerin belirli standartlarda ürün geliştirilmesi ve hizmet vermesi ve turizmi artırması açısından yararı olacağı söyleniyor.
\nDileriz, üç gün sonra “altın bulduk” diye o güzelim yöreyi de zehirlemezler...
\n\n\nSaatli Bomba
\nOrdunu düşman bellersen... komuta kademesinin çoğunluğunu cezaevine atarsan... ABD’nin çıkarı uğruna çevrendeki tüm komşularla köprüleri atarsan... ülkeyi korumakla görevli istihbaratçıları, yabancı ülkelerin gözetiminde ırkçı ayrılıkçı şiddet örgütüyle pazarlığa oturtursan... altına bile bile bomba koydun demektir.
\nAntep’teki bomba, Şemdinli’deki kucaklaşma, güdümlü iç savaş saatinin tiktaklarıdır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- MSB'den açıklama geldi
- İki jandarmanın davası görüldü
- Hakim, savcı eşini Ağır Ceza Başkanı’yla yakaladı
- Bu zamdan 10 milyon yurttaş etkilenecek
- İşte 500 bin liranın aylık getirisi!
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Teğmenleri değil yargıçları konuşalım
- DEM Parti’den açıklama!
- CHP'li isimden Cevizoğlu'nun sözlerine tepki
- Kan donduran ifade: ‘Annem yanarken gülüyordu’