Eninde sonunda verilecek kararın belirsizliği, baskın bir seçim durumunda muhalefeti hazırlıksız yakalayabilme ortamı sağlıyor.

Her ne kadar kamuoyuna 6’lı muhalefet masasının bir bütün olarak davrandığına ilişkin görüntü verilse de böyle bir ortamın birbirine rakip olan ve ayrı düşünceleri savunan partilerin bulunduğu bir ortaklıkla oluşması siyasetin ruhuna aykırı duruyor.

Kulislere sızan bilgiler, muhalefet masasındakilerin, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda o kadar kolay, sorunsuz ve pürüzsüz karar verilemeyeceği izlenimi veriyor.

Bugüne değin üzerinde durulan çeşitli adlara ilişkin bir ortak paydada buluşulamadığı da biliniyor.

Saray’daki AKP’linin son yaptığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklaması çağrısına doğrudan hemen bir karşılık verilemeyişinin gerekçelerinin başında da bu durum geliyor.

6’lı masanın kesin tutumunu belirlemede en etkin rolü kimin oynayacağına gelince...

Bir önceki cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Abdullah Gül’ün önünü kestiği bilinen İYİ Parti lideri Meral Akşener bu konuda öne çıkıyor. 

TAHTTAN OLMAMAK İÇİN

Göz göre göre gerçekler saptırılır mı?

Son 20 yılda öyle bir kitle oluşturuldu ki reis ne söylerse kayıtsız koşulsuz kanıyor.

“Cami yaktılar” diyor örneğin. İnanıyorlar.

Yurttaşları “sürtük” diye tanımlıyor. “Ağzına sağlık” diye alkışlıyorlar.

Karşıtlıkla besleniyor. Suçlayarak, gerekirse ağzını bozarak, parmak sallayarak, tehdit ederek, kabadayılık yaparak, savcıları ve yargıyı kullanarak, cezalandırarak, yalana yalan katarak yürüyor.

Tek amacı ve derdi var: Tahttan düşmemek.

Abdülhamit’e neden bu kadar sahip çıkıyor sanıyorsunuz...

Elinden gelse sürekli kışkırtarak, ardına taktığı sürüye dayanarak Meclis’in kapısına kilit vuracak, seçimi de sandığı da yasaklayacak.

MEDRESE ADIMI

Diyanet Akademisi adı altında medrese kurulmasına olanak sağlayan yasa, Meclis’ten kimi CHP’lilerin de olumlu oyları ile geçmişti.

Öğretim Birliği’nden ve laiklikten yana demokratik kitle örgütleri, siyasetçiler; CHP üst yönetimine mektup gönderdiler, karşı görüşlerini bildirdiler. Partili milletvekillerinin TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda verdikleri muhalefet şerhinde belirtildiği gibi, yasanın, anayasaya aykırı olduğunu anımsatıp CHP’nin yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmesini istediler.

CHP üst yönetimi, bu uyarılara kayıtsız kaldı ve Anayasa Mahkemesi’ne süresi içinde bir iptal başvurusu yapmadı.

Böylece Cumhuriyet devriminden yaklaşık 100 yıl sonra medreselerin yeniden açılmasının ortamı sağlandı!

AKP de din devleti oluşturulması yönünde bir adımı daha başarıyla atmış oldu.

ÇARK

Enflasyon yüzde 150’yi aşmış, bir yıl içinde akaryakıta yüzde 300, elektriğe yüzde 200, doğalgaza yüzde 150 zam yapılmış...

Bay Bitkisel diyor ki: “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor.” 

Hay ben böyle bozuk düzenin çarkına okuyayım...