Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Görev Tanımı Değişikliği
Eğitim-İş’in, dört dörtlük medrese eğitimi ile ilgili raporundan birkaç not:
\n“- 8 yıllık kesintisiz eğitimle tek bir kurum olarak bütünleştirilen ilköğretim kurumları, ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokulu (İHO) biçiminde dağıtılacak. 673 imam hatip ortaokulu açılırken, Türkiye genelinde 2 bin imam hatip ortaokulu açılması hedefleniyor. İHO’ların kurulmasına öncelik verilmesi, Cumhuriyet eğitiminin temelini oluşturan öğretim birliğini ortadan kaldırdı.
\n- İlkokulu bitirip imam hatip ortaokuluna giden bir öğrenci, bir yıl boyunca hafızlık kursuna devam etmesi durumunda, bu sürenin zorunlu eğitim kapsamında değerlendirileceği ve bu bir yıllık sürenin öğretim hayatında bir kayıp meydana getirmemesi için o sınıfa ilişkin derslerin tamamlattırılması için okul müdürlerinin gerekli önlemi alacağı hükmü getirildi.
\n- İHO 5. sınıf öğrencilerinin bir yıl izinli sayılarak Kuran kurslarına devam etmelerinin öne açıldı. Böylece henüz 9-10 yaşındaki çocukların beyinleri tarikat-cemaat yurtlarında yıkanacak, Başbakan’ın da sözünü ettiği dindar (dinci) ve kindar gençlik yetiştirilecek.”
\nRaporda, İmam Hatipliler Derneği gibi, Ensar Vakfı gibi örgütlerin imam hatip ortaokullarının artırılması ve kentlerin en iyi yerlerinde okullarla yer değiştirilmesi için valilik ve il milli eğitim müdürlükleriyle toplantılar yaptığı da duyuruluyor.
\nŞaşırılacak bir durum yok ortada. Milli Eğitim Bakanı’nın kendisi Ensar Vakfı kurucusu. Ve o vakfın “herkesin kendi dini ve felsefi inançlarına göre eğitim ve öğretim yapma hakkını kullanmasına destek ve yardım sağlamak, bu konuda, kamusal alanı etkilemek ve yönlendirmek” olan amacı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev tanımına oturtulmuş durumda.
\nEğitim-İş’in saptaması doğrudur: Anayasa ile korunan devrim yasaları arasındaki Öğretim Birliği Yasası ortadan kaldırılmıştır.
\n\n\nVebal
\n\n\nMektup, 28 Şubat davası tutuklusu emekli Albay Alican Türk’ten geldi:
\n“Bir mahkemede savcı ve hâkimler elbette ellerindeki belgelere, kanıtlara bakar ve nihayetinde vicdanlarıyla karar verirler. Haktan, adaletten başka bir düşünceleri olamaz, olmamalıdır. Peki, bireysel inançları, ideolojileri veya siyasal görüşlerinin etkisinde kalarak ya da dışarıdan birinin telkinleriyle (hatta talimatlarıyla) hareket ederek yahut sanıklara duyduğu bireysel hınç, kin ve nefretle yanlı kararlar veren savcı ve yargıçlar var mıdır? Bilmem! (Lakin var olduğuna dair güçlü kanılar bulunduğunu biliyorum.) Varsa da kendilerine... Çocuk değiller ya, sebep oldukları haksızlıklara sadece kendilerini değil yakınlarını bile ilahi adalet karşısında riske attıklarını düşünürler herhalde; bir insanı haksız yere bir gün bile özgürlüğünden alıkoymanın ne büyük bir vebal olduğunun farkındadırlar mutlaka...”
\n\n\n\n
Şuppili
\n\n\nHitit Kralı Şuppiluliuama’nın heykeli 2013 Türkiye tanıtımlarında kullanılacakmış.
\nKültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Anadolu Ajansı’nda çalışan kızı Pınar Günay’ın, Hitit Kralı için “Kral Şuppili” kısaltmasını uygun gördüğünü açıkladı. Ya bakanımızın oğlu İnanç Günay, kız kardeşine katılmayıp “Hoppili olsun” derse ne yapacağız?
\n\n\n\n
Fındık İşçileri
\n\n\n\n
Bülent İlik, Ordu’daki fındık işçilerinin toplandığı çadırkentlerde kurulan yaz okulundan gözlemlerini aktarıyor:
\n“10 bilemediniz 15 metrekarelik çadırlar. Bir yanda ciddi ağır yoksulluk var, öte yanda temeli ekonomik yoksulluğu aşmış sosyo-kültürel sorunlar. Bir sezonda bir çocuğun beş-altı bin liraya kadar aileye para kazandırdığı anlaşılıyor. Okullar, devamsızlığa göz yumuyor.
\nÇadırlarda çok sayıda gebe var. Büyüklerin sözleri dinleniyor. Çok çocuk var. Devamı da geliyor. Gebelik izlem çalışması yok. Zaten kim, nerede izleyecek? Kayınpederle aynı çadırda olanlar gebeliklerini saklayabildikleri kadar saklıyorlar. Ayıp olduğu kanısıyla ‘hastayım’ diyorlar. Ansızın ‘bilinen’ bilinmezliğin sonucunda doğum yapıp, iki-üç gün içinde bebeleriyle çadırlarına ve tandırdan, su taşımaya kutsal diğer görevlerine dönüyorlar. Bebelerde aynı koşullarda doğup yaşama merhaba diyorlar...”
\nİlik, çocuk annelere de değinmiş:
\n“Onlar da çoklar, kumalar ve hallerini yadırgamıyorlar. Üç çadır yan yana üç evli ve çadırlar arası ‘hakkaniyeti’ göz ardı etmeyen erkekleri var. Kardeşlerinden ve çadırın ayak işlerinden sorumlu, genellikle 12 yaş altı kız çocukları. Cılız, çocuk bedenleriyle kardeşlerini taşıyan 10-12 yaş altı kızlar. Bütün getir götürler de onlara emanet. 15-16’da kimisi kendisi kurtuluş sanarak, kimisi de zorlanarak evlendirilecek çocuklar...”
\n\n\n\n
Sivil
\nSoldan dönme Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, “Cemaatlerden evrilen (bizde Fethullah Gülen’in öncülük ettiği Hizmet Hareketi gibi) inanç-temelli sivil toplum hareketleri var” diye yazmış.
\nHareket sivil olduğundan, haliyle içinde bol miktarda da sivil polis bulunduruyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- AKP İstanbul'u kapatıyor!
- Kadıköy’de Tacettin Kutay'ın kızına sözlü taciz iddiası
- Zeynep Bastık'ın doğum gününde aldığı ücreti açıkladı!
- 'Kameralar karşısında ilan etmiştir'
- Acun Ilıcalı yeni takımını duyurdu
- 'Ferdi Tayfur' videosuna ilişkin açıklama
- İnanması güç fakat 58 yaşında!