Dünyanın Öyküsü

18 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

\n\n\n

Yazar dostumuz Özcan Karabulutun dünyası öyküdür. Yeni çıkardığı dergiye de Dünyanın Öyküsü adını verdi. Karabuluta Düşler Öykülerden sonra Dünyanın Öyküsü tuttu mu? Nasıl gidiyor, tepkiler nasıl? diye sorduk. Yanıtladı:

\n

Adını 14 Şubat Dünya Öykü Gününden alan iki aylık öykü ve eleştiri dergimiz Dünyanın Öyküsünde bu görüş ve yaklaşımı sürdürüyoruz. Dünyanın Öyküsü, Roman Kahramanları dergisini de çıkaran Heyamola Yayınlarının yayın organı. Genel yayın yönetmenliğini yaptığım derginin danışmanı ise usta yazarımız Füruzan. Dergimiz çalışma gruplarından besleniyor. Derginin, Türkiyede 26 kentin yanı sıra yurtdışında Lefkoşa, Cape Town ve Moskovada da çalışma grupları bulunuyor. Dünyanın Öyküsü, adına uygun olarak çok sayıda öykücüye yer açıyor. Aralarında öykünün usta isimleri kadar yola yeni çıkan isimler de var. Derginin ilk sayısında üçü yabancı toplam 15 öykü yer alıyor. Öykü seçimindeki tek ölçüt iyi ve kaliteliedebiyat. Dünyanın Öyküsü bir öykü-eleştiri dergisi olmakla birlikte edebiyatın diğer türlerine de sayfalarını açıyor. Dünyanın Öyküsü, öykünün ve eleştirinin ilgi alanına giren yazı ve yorumları; öykücülerle yapılan söyleşileri; öykü eleştirileri; yapıtı odağına alan soruşturmaları ve atölye çalışmalarıyla öykü ve eleştiriyi farklı boyutlarıyla içeriyor. Dünyanın Öyküsü dergisinin, mimarı ve mirasçısı olduğu Ankara Öykü Günleriyle, 14 Şubat Dünya Öykü Günüyle, düzenlediği öykü atölyeleriyle, geniş bir coğrafyada oluşturulan çalışma gruplarıyla bir öykü dergisinden daha fazlası olduğunu söyleyebilirim. Dergimizin ilk üç sayısına okurların ve edebiyat kamuoyunun gösterdiği ilgi bizi gelecek adına umutlandırıyor.

\n

Dünyanın Öyküsü, öykücülüğümüze yeni yazarlar kazandırmak amacıyla her yıl öykü ödülü vermeye başlayacak. Öykücülüğün belleği olmak için de her yıl öykü yıllığı çıkaracak.

\n

Kısaca, öykünün dünyası olmaya aday...

\n

\n\n\n

Kötü Olan Kim?

\n

\n\n\n

Gazeteci Nahit Duru, 12 Eylül cuntası döneminde Bülent Ecevit ile birlikte çıkardıkları Arayış dergisinin öyküsünü kitaplaştırdı.

\n

Durunun anıları ve Bülent Ecevitin el yazılarının da yer aldığı belgeler, bir dönem CHPyi yönetmiş, solda Karaoğlan olmuş bir siyasetçinin kimliğini ortaya çıkarıyor.

\n

Nahit Duru, yorum yapmamış, gazeteci nesnelliğine çok özen göstermiş, ancak Ecevitin kişilik yapısı, kendisini gizleyememiş, satır aralarından fırlamış çıkmış. Nahit Duru kitabında yer verdiği ve CHPli işadamı Murtaza Çelikelin Arayış dergisi sürecinde Bülent Ecevite söylediklerinden çıkan sonuç örneğin... Çelikel, Ecevite lafını esirgemeden konuşmuş:

\n

Bülent Bey, bir insanın etrafının tümü kötü ise, çevre kadar, o kişinin seçiminde de hata vardır diye düşünüyorum. Kaldı ki, Eyüboğlu (Orhan Eyüboğlu) kötü, Baykal (Deniz Baykal) kötü, Topuz (Ali Topuz) kötü, eski genel sekreterler Kamil Kırıkoğlu ve Şeref Bakşık kötü... Diğerlerini saymıyorum. Kırıkoğlu, sizin Genel Başkan olmanız için büyük bir çaba harcadı CHP Genel Sekreteri olarak; Paşaya (İsmet İnönü) karşı geldi. Bildiğim kadarıyla Sayın Eyüboğlu ile Genel Başkanlığınızın önemli bir bölümünde birlikte uyum içinde çalıştınız. Sonra ne oldu? Baykal ve Topuzla da yakın çalıştınız. Bunların hepsi kötü müydü? Belki sizin de hatanız vardır.

\n

Çelikelin Ecevite yaptığı eleştiri, bugün benzer birilerini anımsatıyor bize. Ya size?

\n\n\n

Orman Kanunu

\n

\n\n\n

Doğa dostu Yücel Çağlar, devlet ormanlarının devletçe yönetilip ve işletileceği, zamanaşımı ile mülk edinilemeyeceği, kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağına ilişkin anayasa hükümlerinin; Orman, Turizmi Teşvik ve Maden yasalarında yapılan değişikliklerle anlamsızlaştırıldığını duyuruyor:

\n

2003-2008 döneminde toplam 15.7 bin maden, petrol, su ürünleri ve taşocağı yatırımcısına 363.9 bin dönüm; 2004-2008 döneminde 3318 3.3 bin turistik tesis, üniversite; özel ağaçlandırma, yatırımcısı kişi ve kuruluşa da toplam 971 bin dönüm devlet ormanı tahsis edildi.

\n

2003-2010 döneminde de özel ağaçlandırma adı altında özel ve tüzel kişilere tahsis edilen devlet ormanı ise 2010 sonunda 750 bin dönüme ulaştı. Öyle ki, devlet ormanı tahsis edilen özel ve tüzel kişiler bu arazilerde kestane, badem, ceviz, fıstıkçamı; dahası, kekik, adaçayı, kapari tarımı da yapabilmektedir.

\n

Her yerde olduğu gibi bu alanda da orman kanunları işliyor. Tıkır tıkır.

\n

\n\n\n

Hedef Aynı

\n

\n\n\n

Gerici, aşiretçi Dersim isyanı, Türkiye Cumhuriyetinin yurtta birliği sağlama çabalarına karşı bir kalkışmaydı. Irkçı, ayrılıkçı şiddet örgütü PKK de aynı hedefe yönelmiştir.

\n

Hiç kimsenin aklından çıkarmaması gereken gerçek, acı deneyimlerle ortadadır:

\n

Karakol basan, köprü yıkan Seyit Rızacılar neyse, milletvekili Hüseyin Aygünü kaçıran Apocular da odur.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları