Dönüşümün Geldiği YerAntropoloji kongresi

20 Ağustos 2012 Pazartesi
\n\n\n

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, sağlıkta dönüşüm denen şeyin Hastalık AŞaşamasında olduğumuzu duyuruyor ve eksiklikleri tamamlıyor:\n

\n

Hekimler başta olmak üzere sağlıkçıların tükendiği, her gün şiddetle yüz yüze oldukları, sağlıkta taşeron çalışanların 130 binleri geçtiği, diğerlerinin güvencesiz çalışmayla iç içe ve giderek güvencesizleştiği, aile hekimlerinin/aile sağlığı elemanlarının(?) köle statüsüne zorlandığı, tıp fakülteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin eğitim dışı  daha çok hasta hedefiyle işbirliklerine sokulduğu, sağlıkta serbest bölgelerin oluşturulduğu, adı kamu ama ruhu sermaye ve kâr olan hastane birliklerinin kurulduğu, onlarla iç içe kamu özel ortaklığıyla her türlü değerimizin peşkeş çekildiği bir aşamadayız.\n

\n

İngiltereden ithal edilen kamu özel ortaklığı yönteminin, uygulandığı bütün ülkelerde sağlık sistemini çökertirken, Türkiyede büyük bir hızla ihaleler yapılmaya devam ettiğine de dikkat çeken Bilaloğlu, örnekler veriyor:\n

\n

Bugüne kadar yapılan ihalelerde Kayseri 137.73 milyon TL, Ankara-Etlik 319 milyon TL, Ankara-Bilkent 289 milyon TL, Manisa 64.25 milyon TL, Konya-Karatay 88.79 milyon TL yıllık kiralar basın yoluyla öğrenilebildi. Bu beş ihaleyle yıllık 898 milyon 770 bin TL, sözleşme süresi olan 25 yıl içinse bugünün rakamlarıyla 22 milyar 469 milyon 250 bin TL kamu borcu oluştu. Sağlık Bakanlığının 2012 yılı bütçesinin 14 milyar, döner sermaye bütçesinin ise 16 milyar TL olduğu düşünülürse oluşan borcun ve şirketler için gelir kaynağının büyüklüğü anlaşılabilir. Bu sağlık tesisleri, Kamu Hastane Birliklerinin parçası olacak. Oluşturulacak birlikleri CEO vasfında, sağlık, hekimlik alanıyla ilgisi olmayan kişiler yönetecek. 663 Sayılı KHKnin bazı maddelerinin değiştirilmesini içeren yasa tasarısı ile sadece yöneticilerin değil uzmanların da sözleşmeli çalışması öngörüldüğüne göre, hastanelerin ne binası ne yöneticisi ne de çalışanı kamunun olacak.\n

\n

Sağlıkta dönüşüm denen şeyin geldiği nokta belli. Ya gideceği yer? Bilaloğlu, Gideceği yerin, sağlık değil hastalık ve kâr olduğu ortadadiyor.

\n\n\n\n\n

Son 10 yılda Hatay Üçağazlı Mağarasında yürütülen antropolojik incelemelerde, tüm dünyada hemen hemen hiç bilinmeyen insan buluntuları elde edildi. Mağara, bugünkü insan ile neanderthal (yarı maymun, yarı insan) bağlantısına ilişkin önemli ipuçları verdi araştırmacılara.\n

\n

İşte o mağaranın ülkesinde, Ankarada, 3-6 Eylül tarihleri üzerinde düzenlenecek 18. Avrupa Antropoloji Kongresi. Kongrenin ana teması, İnsan Evrimi ve Yayılımları.”\n

\n

Dünyanın 33 ülkesinden 200ün üzerinde katılımcının bildiri sunacağı kongrede; 2.4 milyon yıl önce ilk kez Afrikada ortaya çıkan insanın atalarının 1.8 milyon yıldan itibaren yeryüzünün diğer kıtalarına da yayılmaya başladıkları aktarılacak. Bu yayılımın, 195 bin yıl kadar önce ortaya çıkan günümüz insanının dünyanın her kıtasına yayılmasıyla son bulduğu dillendirilecek. İnsanların göç rotaları üzerinde yer alan Anadolunun potansiyelini ortaya çıkarmak için yıllardır araştırmalar gerçekleştiren Prof. Dr. Erksin Güleç ve ekibi de, elde ettikleri bulguları kongrede meslektaşlarıyla tartışma olanağı bulacaklar. \n

\n

İnsanbilim olarak tanımlanan antropoloji, Türkiyede, aklımızı aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk sayesinde gelişti. Türklerin geçmişine yönelik olarak tarihi araştırmalar yapmak üzere 1925te Türkiye Antropoloji Tetkikat Merkeziolarak kurumsallaşan kürsü, insanın evrim süreci, Anadoludaki biyolojik ve kültürel evrimine yönelik araştırmalarını bugüne değin sürdürüyor. \n

\n

Son dönemde her ne kadar neanderthal adama doğru bir geri evrimleşme yaşasak da, bilim yine insanlaşmamızı sağlayacak. Eğer günümüz neanderthalleri, bilimi de kendilerine benzetmezlerse...

\n\n\n

Ulvi Cemal Erkin için

\n\n\n

Türkiyenin en yetkin opera, senfoni orkestrası ve balesinin Ankarada olduğundan hareketle Çankaya Belediyesi, Yıldız Semtinde bulunan boş arsaya Ulvi Cemal Erkin Kültür Merkezi yapmayı düşlüyor. \n

\n

Gerçekleştirilecek yapının, olabilecek en büyük boyutta senfonik konser salonunu, resital ve toplantı salonlarını, plastik sanatlar sergi \n

\n

alanları ile belediyenin tüm kültür işlevlerini barındırması amaçlanıyor. Öngörülen, halka açık, günün hemen her saatinde kullanılacak bir kültür merkezi...\n

\n

Çankaya Belediyesi, kültüre ve sanata destek olmak isteyen kişi ve kuruluşlara çağrı yapıyor:\n

\n

Ulvi Cemal Erkinin anısına kültür merkezini birlikte üstlenelim.

\n\n\n

Çözdüreceğiz...\n

\n

Siz bu memleketin dağdan inip bağdakini kovan çocuklarısınız arkadaşlar. Her ne kadar ben çok iyi bir CHPliysem de, CHP katliam yapmıştır arkadaşlar. Danışıklı dövüş arasında aslında ben kaçırılmadım arkadaşlar. Hep birlikte keçileri kaçırdık arkadaşlar. Önünde sonunda çözdüreceğiz arkadaşlar...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları