Din Uleması

09 Haziran 2012 Cumartesi
\n\n\n

Anımsayınız... Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin üniversitede türban yasağını onayan kararına yönelik olarak, Türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındırdediğinde takvim yaprakları 2005’i gösteriyordu.

\n

Çok değil, 7 yıl sonra din ulemasının her konuda söz söyleme hakkına kavuştuğunu yaşayarak görüyoruz.

\n

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, görevine başlar başlamaz, ilk işi kendisine yeni bir cüppe diktirmek olmuştu. Daha görkemli ve gözalıcı bir giysiydi bu. Hemen ardından, sakal bırakmış, sonra da il müftülerini toplayıp demişti ki:

\n

Biz, Diyanet olarak artık çekingen, lafı dolandıran, kendini açıklamaktan aciz bir tanımlama siyasetiyle mesafe alamayız. Her ahval ve şeraitte korumamız, güçlendirmemiz ve netleştirmemiz gereken bir misyon tanımında buluşmamız gerekmektedir. Halkımız, dini bir aidiyet ve referans ölçütü olarak görmekte her zamankinden daha çok ısrarlıdır.

\n

Sivil toplum kuruluşları, farklı toplumsal yapılar, uluslararası organizasyonların, sosyal sorunlar konusunda Diyanetin hakemliğine, önalmasına ihtiyaç duyuyor.

\n

Din uleması hakemliğe ve önalmaya başladı. Kürtaja da karışıyor, fetvayı da veriyor. Sıra, Diyanete bağlı beli kırbaçlı polis örgütü kurulmasında.

\n\n\n

Üniversitelerde Seçim

\n\n\n

Üniversiteler ve üniversite öğretim üyeleri önümüzdeki günlerde büyük bir sınav verecekler. Rektörlük seçimleri yapılacak. Belki de, öğretim üyeleri son olarak kendi rektörlerini seçmek için sandık başına gidecekler. Çünkü, AKPnin gündeminde, üniversiteleri köreltmek için seçilmiş yönetimler değil, tam tersine atanmış mütevelli heyetleri var. Dahası tüm kamu üniversitelerini de bir biçimde özelleştirmek var.

\n

Öğretim üyelerinin sınavı işte tam da burada başlıyor. Üniversiteyi, badem bıyıklılara, fetvacılara, dogmacılara terk etmemek için, bilimi ve uygarlığı söndürmemek için mutlaka sandığa gitmeliler.

\n

Cumhuriyetin ilk bilim kalesi Ankara Üniversitesinden başlayarak Atatürkün adıyla anılan Gazi Üniversitesine değin her kurumda bilimsel eğitimi önceleyen insanların seçilmesi için yüksek katılımın sağlanması gerekiyor.

\n

Üniversite, bağnazlık karşısında başını öne eğmemeli.

\n\n\n

Hangisi Yasak?

\n\n\n

Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimi Bölümü öğretim üyesidir. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Akademik Kurul üyeliği yapmıştır. İlgi alanları plazma fiziği ve manyetohidrodinamiktir.

\n

Prof. Pekünlüye, YÖK, 1 Haziran tarihinden geçerli olmak üzere bir ay süreyle görevden uzaklaştırma cezası vermiştir. Gerekçe, Pekünlününöğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine müdahale etmesidir.

\n

Oysa, TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklının dediği gibi, yürürlükte olan yasalara göre, türbanla derslere girmek yasaktır ve YÖK resmen türbanla derslere girmeyi serbest bırakmamıştır. Yine Alpaslan Işıklının dediği gibi:

\n

Bu durum, YÖKün bağlı olduğu mevzuat hükümleriyle taban tabana zıt bir uygulamanın sürdürüldüğünü göstermektedir. Böylelikle son derece sakıncalı bir durum yaratılmıştır. Çok açıktır ki, yasakların en tehlikelisi, neyin yasak olduğunun bilinmemesidir. YÖK bu tutumuyla, üniversitelerimizi içine düşürdüğü hukuk anarşisine tehlikeli bir boyut daha eklemiş olmaktadır.

\n\n\n

Saç Özgürlüğü

\n\n\n

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, yeni dört dörtlük medrese eğitimi ile ilgili hazırladığı kitapçığa göre, imam hatip dışındaki okullarda da kız öğrenciler Kuran derslerinde başörtüsü takabilecek.

\n

Yalnız bununla kalır mı? Sanmıyoruz.

\n

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, geçenlerde öğretmenlere bir öneride bulundu ve dedi ki:

\n

Bırakın öğrenciler saçlarını uzatsınlar, bazen farklı bir şey giysinler.

\n

Kuşkunuz olmasın, hemen ardındanBırakın kızlar saçlarını kapatsınlaruyarısı gelecektir.

\n\n\n

İthal Mont

\n\n\n

Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneğinin yayın organı Bildirende, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Mehmet Ali Dinç ile bir söyleşi yapılmış. Dinç, 2011 yılında yüzde 65i Pakistan, yüzde 15i Hindistan, yüzde 20si de başka ülkelerden yaklaşık 800 bin adet deri mont ithal edildiğini belirtip demiş ki:

\n

800 bin adet deri mont, ülkemizde 10 bin kişinin istihdamını ve ekonomik krizle birlikte 2008 yılında kapanan en az 300 firmanın tekrar işe başlamasını sağlayacak kadar önemli bir miktardır.

\n

\n\n\n

Havale Önerisi

\n

CHP yönetimi, AKP ile birlikte Kürt sorununu çözeceği inancında. İleri sürdükleri somut iki öneri var:

\n

1- Komisyona havale edelim.

\n

2- Akil adamlara havale edelim.

\n

Dileriz, bu süreç de, CHPlilerin tutuklu milletvekilleri için başlatıp sonra sonuca vardıramadan vazgeçtikleri Meclis direnişine benzemez.

\n

Sıfır Sorun

\n

İrana karşı radar. İsraile van münit. Iraktaki Başbakanı takmıyoruz bile. Suriye ile de kanlı bıçaklıyız.

\n

İlişki demek sorun demek. İlişkiyi sıfırladın mı, sorun da sıfırlanıyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları