Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çorba
Nasıl Bir Rektör?
\n\n\nProf. Dr. Süleyman Büyükberber, Gazi Üniversitesi rektörlük seçimlerinde 5. olmuştu. YÖK, 3. sıraya yerleştirdi, Abdullah Gül de rektör atadı.
\n“Nasıl bir rektör isterdim?” başlıklı yazısı Küçükberber’in nasıl bir rektör olacağının da göstergesi:
\n“Rektör milli değerlere saygı duymalı ve kendi kurumunda da saygı duyulmasını mutlaka sağlamalıdır. Bilim insanı ‘bilimin dini milliyeti olmaz’ söylemleriyle içinde bulunduğu devletin ve milletin ekmeğini yerken ona sövemez, bilim adına bile olsa onu incitemez. Akademik ahlak, uzmanlık alanında görüş açıklamaya izin verirken uzmanlığın bulunmadığı disiplinlerde görüş beyan etmeyi sınırlandırır. Tıp profesörünün siyasal bilimlerin kapsamına giren konuda görüş serdetmesi, ekonomistin tarih konusunda ahkâmda bulunması gibi, pozitif hiçbir değeri olmayan dolaylı ya da doğrudan milli değerlere saldırılara izin verilmemelidir. Devlet üniversitesi universal kurallar kadar devletin kurallarıyla da bağlıdır. Hümanizma adına bölücülüğe asla prim verilemez.”
\nYÖK ve Abdullah Gül, turnayı tam gözünden vurmuş!
\n\n\n\n
Çamlıca Tepesi
\n\n\n\n
Üsküdar Müftülüğü de yapmış olan CHP Milletvekili İhsan Özkes, Çamlıca Tepesi’ni çok iyi biliyor:
\n“Çamlıca sosyal tesislerinde yıllardır küçük bir mescit vardır, oraya gezmeye gelenlere de fazlasıyla yetmektedir. İslamda en yüksek tepelere cami yapma geleneği yoktur. Camilerin anası mesabesinde olan ve ‘Allah’ın evi’ dediğimiz ‘Kâbeyi Muazzama’nın yeri yüksek değildir. Hazreti Muhammed’in yaptığı ‘Mescidi Nebevi’nin yeri de yüksek değildir.
\nÇamlıca Tepesi’ne cami yapılmasına başlandığında muhtemelen çevresi de imara açılacak ve buraya Tayyip ile avanesinin villaları kondurulacaktır.”
\n\nDüzeltme: 14 Temmuz tarihli Ankara Kulisi’nin ‘Bademcik’ başlıklı yazısında CHP’li Ali İhsan Köktürk’ün adı Ali İhsan Öztürk olarak çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.
\n\n\n\n
Yüreklendirmek İçin
\n\n\nBahçelievler kırımını gerçekleştiren katillerin yakalanması, Hasan Fehmi Güneş’in İçişleri Bakanı olduğu dönemde kurdurduğu özel güvenlik ekipleri tarafından gerçekleştirilmişti.
\nİşte bugün o katiller, AKP’nin çıkardığı özel af ile teker teker serbest bırakılıyorlar.
\nHasan Fehmi Güneş ile konuştuk. Çok üzgündü:
\n“Bahçelievler katliamını faşist bir tehlikenin en üst düzeye tırmandığını gösteren olay olarak görüyorduk. Türkiye boyutlarını aşan bir saldırı olarak algılıyorduk. Bunun önünü kesmek, katliamı mutlaka aydınlığa kavuşturmak için özel bir ekip kurduk. Göreve geldiğim dönemde ilk el attığım işlerden biriydi bu katliam. Çok ciddi, mükemmel bir çalışma yaptılar polis arkadaşlar. Bütün ayrıntılarını tespit ettiler. Katiller yargıya teslim edildi. Biz görevimizi yapmıştık, ‘Bundan sonrasını Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapacaktır’ diye düşünmüştük. Ama bugün ortaya çıkan tablo uykularımı kaçırıyor. Yazıklar olsun! Bu kadar faşist nitelikli cinayetlere bu müsamahayı göstermek, geleceğimiz açısından beni çok kaygılandırıyor.”
\nGüneş’e, “Neden şimdi bırakılıyor bu katiller? Amaç sizce nedir?” diye sorduk. Şöyle yorumladı:
\n“Demek ki, bu tür suçları bugünkü yönetim affedilmesi gereken olaylar olarak görüyor.”
\nÖldürümler için yeniden yüreklendirme yani...
\n\n\n\n\n\n
Televizyon programcılarının çok ilginç dilleri var. “Sosyal liberalizm” diyorlar, örneğin. Açıkçası, öküzün altında buzağı arıyorlar.
\n“Cumhuriyetçi muhafazakârlık” diyerek, Cumhuriyetçiliği savunanları kast ediyorlar. Tutucuymuş onlar, geçmişte kalmışlar.
\n“Cumhuriyetin makbul vatandaşı olmadıkları için” Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi, Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’yi değiştiriyorlarmış...
\nNasıl “makbul olmayan vatandaşlar” ki bu iki isim; biri Cumhuriyet rejimi sayesinde İstanbul Belediye Başkanı seçilebilmiş, ardından da Başbakanlığa tırmanmış. Diğeri, Gelirler Genel Müdür Yardımcılığı, Bağ-Kur ve SSK Genel Müdürlüğü, Çalışma Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yapmış, milletvekili seçilmiş...
\nKafası çorba olanları, özellikle program yapımcısı, medya yöneticisi, yazar filan yapıyorlar. Kaynatılan kazan iyice karışsın diye...
\n\n\nCiddiyet Notu
\n\n\nUluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’ya göre, Suriye ile yaşanan gerginlik, Esad rejiminin kabul edilemez insan hakları ihlallerine rağmen doğrudan Türkiye’nin mücadele vereceği bir husus değil:
\n“Bu mücadele bütün devletleri ve dünya kamuoyunu ilgilendirmektedir. Burada Suriye’ye tepkide ön almak ve rejimin bundan sonra alacağı şekli belirlemeye kalkmak Türkiye’nin ulusal çıkarları ile de bağdaşmıyor.”
\nSuriye sınırında “test uçuşu” -test edilecek başka yer yokmuş gibi- yaparken Genelkurmay’ın ifadesiyle “Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen” uçak konusunda yapılan çelişkili açıklamalara gelince...
\nPazarcı’ya göre, bu durum, bütün verilere kesin olarak sahip olmadan ve bazen birtakım siyasal nitelikli varsayımlarla hareket edildiğini gösteriyor:
\n“Bu tutum, ülkemizin ciddiyet notunu olumsuz etkilemektedir.”
\nUlusal onurun olmadığı yerde ciddiyet de kalmıyor haliyle...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı