Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çanta Çanta Para

12 Haziran 2021 Cumartesi

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker ile iş tuttuğu, seçimler öncesinde AKP için çanta çanta paralar aldığı savlanan eski AKP milletvekili Metin Külünk, Necip Fazıl Kısakürek’in deyişiyle “kininin davacısı gençlik”ten geliyor. Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) 53. döneminde (1975-76) Orta Öğrenim Yönetim Kurulu üyeliğini yürütmüş. Aynı dönemde, Recep Tayyip Erdoğan da MTTB Kültür Müdürü...

Bu iki dava arkadaşının yönetimde olduğu o dönemde MTTB’nin iki eylemi var:

İlki, Ayasofya’nın ibadete açılması için Sultanahmet’te namaz ve fetih mitingi.

Diğeri de imamhatip okulu mezunlarının üniversiteye girmeleriyle ilgili yasanın dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından veto edilmesini protesto yürüyüşleri...

Sağ iktidarlar ve cunta yönetimlerince her zaman sırtı sıvazlanmış olan kininin davacısı gençlik, yıllar sonra üniversiteye giren imam hatip okulu mezunları olarak Sedat Peker’den alıp mitinglerde dağıttıkları kahve paketleri ve çanta çanta paralarla iktidara geldiler ve istediklerini yaptılar: Ayasofya’yı ibadete açtılar, orada Atatürk’e “kâfir” dedirttiler.

Diğer yanda ekonomi çöktü, liranın değeri yerlerde, işsizlik dayanılmaz boyutta, gençler çareyi yurtdışına gitmekte buluyor, yolsuzluk savları ve kirli ilişkiler devleti çürütmüş durumda, dış politika desen nanay.

Saray’daki, açların karnını doyurmayı da muhalefete bıraktı.

Hafta içinde sanayi sitesinde, çarşıda, pazarda dolaştık. Yakın geçmişte AKP’ye oy verdiğini bildiğimiz insanlara kulak kabarttık. 

En sık duyduğumuz söz “İnşallah yakında gidecekler” oldu.


BAKMAM, BAKAMAM

CHP’li Alpay Antmen, altı ay önce Cumhurbaşkanlığı’na, “son 10 yılda Ziraat Bankası’ndan kredi alan şirketlerin ne kadar geri ödeme yaptıklarını” sormuştu. Yanıt, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan geldi:

“Bizim alanımıza girmiyor.”

Oysa Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı. Ziraat Bankası da Varlık Fonu’na...

Adı Varlık Fonu ama varlığını, varlıklı olmasını istediğine dağıtıyor.

Örneğin, Demirören Holding’e Ziraat Bankası’ndan düşük faizle kredi vermişler, geri de almamışlar.

İsteyen var mı?

Yok.

Soruşturan var mı? 

Yok.

Cumhurbaşkanlığı’na bağlı, ama Cumhurbaşkanlığı’nı bağlamıyor. Cumhurbaşkanlığı’nı bağlamadığından kimseyi bağlamıyor. Ne savcıyı ne müfettişi...

Ne yapacaksın, düzen böyle... 


KİLİT ÖNERİ

Muhalefet erken seçim istiyor.

Yapacakları tek şey var: Seçim baraj oranının düşürülmesini ısrarla önermek.

Ondan sonrasını MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye bıraksınlar.

Geçmişte DSP’ye ne yaptıysa, AKP’ye de onu yapacaktır.


ULUSLARARASI TAHKİM

İktidara geldiklerinde, ülkenin kaynaklarını soğuran beşli çete vb. ile yapılan sözleşmeleri iptal edeceklerini söyleyenler var.

Bunlar arasında Kemal Derviş’e hayran olanlar en önde geliyor. 

Çok iyi bilirler de bilmezlikten gelirler:

Ayrıcalık taşıyan şartlaşma ve sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların ulusal yargı yerine uluslararası hakemliğe bırakılmasını öngören anayasa değişikliğini, ABD’den gönderilip “Başbakan yetkileri” ile bakan yapılan Kemal Derviş, Türkiye’ye dayatmıştı. 

Dolayısıyla uluslararası tahkim anayasa maddesi oldukça, o sözleşme ve şartlaşmaları iptal edemezsiniz!

Biliniz ki: Hayran olduğunuz Derviş’in uluslararası tahkimi, bugün Türkiye’nin soyulmasının dayanağıdır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları