Ağrıyan Bademciğe Mektup

28 Temmuz 2012 Cumartesi
\n\n\n

Rezaletin son perdesi LYSde yaşandı. ÖSYMnin bademciği ağrıyor, neşter vuran yok.

\n

Bu durumdan en çok zarar görenlerden biri de ÖSYM Başkanının adaşı, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Z. Demir. ÖSYM Başkanı Ali Demire bir mektup göndermiş. Diyor ki:

\n

Önceden hazır olunmasa, bilinmese de; başarısız olunca, tökezleyince, beklentilerine yanıt vermeyince, bireyin kişiliği ve ilkeleriyle bağdaşmayınca, onuruyla koltuğunu bırakır, asıl mesleğine döner. Öğretmenlik ya da öğretim üyeliği çok onurlu bir meslek değil mi? Görmüyor muyuz, dünyanın birçok uygar ülkesinde cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, genel müdürler, başkanlar ve diğer yönetsel görevlerde olanlar; en sıradan başarısızlıkları, yolsuzlukları, yanlış davranışları söz konusu olunca görevlerini bırakıyor, kamu güveninin ve yetkesinin sarsılmasına izin vermiyorlar. Kaldı ki, insan onurundan daha büyük bir onur, daha büyük bir koltuk var mı?

\n

Sayın Prof. Dr. Ali Demir, başarısızlık üzerine başarısızlık sergilediniz bu görevinizde. Yüz binlerce genç mutsuz oldu, kaygıya, kuşkuya, umutsuzluğa, güvensizliğe kapıldı sizin başkanlığınızda düzenlenen sınavlar yüzünden. Birçokları bunalıma girdi, canına kıymak istedi, canına kıydı. Acı günler yaşadı toplumumuz. Bir kez daha düşünün isterseniz: Değer mi bütün bunlara? Neyin hesabını yapıyorsunuz bilmiyorum. Bildiğim,takdediği insanların canına. Bir tek çocuğun, bir tek gencin haksızlığa uğraması, ruh sağlığının bozulması, düş kırıklığı yaşaması bile, her türlü yaldızlı koltuktan daha önemli değil mi sizce!? Zaten arapsaçına dönüştürülmüş, çağdaşlıktan, bilimsellikten, olanak eşitliğinden, insan hak ve özgürlüklerinden uzaklaştırılmış bir eğitim-öğretim dizgemizin orta yerine tüy diktiniz iyice

\n

Ülkemize, insanımıza, çocuklarımız, gençlerimize, ana-babalarımıza ve geleceğimize yazık değil mi? Bir kez, bir kez daha düşünün lütfen! Başkaları sizin görevinize son vermeden, siz son verin görevinize. İzin vermeyin adınızın (adımızın) daha çok kirlenmesine...

\n\n\n

Pişman Değilim!

\n\n\n

AKPnin kişiye özel af yasası ile Adam öldürdüğüme pişman değilimdiyerek serbest kalan Muhsin Kehyanın, CHP Kayseri Merkez İlçe Başkanı Ömer Yılmazı nasıl öldürdüğünün öyküsünü, değerli meslektaşımız Recep Bulutunİnfaz Çetesi-12 Eylül Öncesi Siyasi Cinayetlerkitabından okuduk.

\n

Recep Bulut kitabında, Ömer Yılmazın cenaze törenine ilişkin bir ayrıntı vermiş:

\n

Tören sırasında bir grup gencin Ömerler ölmez diye slogan atması üzerine polis slogan atan gençleri dağıtmaya kalktı. Bu sırada gençlerin dağılmasına tepki gösteren Ömer Yılmazın avukat eşi Ayşe Yılmaz, Bırakın gençleri! Gençlerin (Ömerler ölmez) sloganını çok mu görüyorsunuzdiye polislerin önünü kesmek isterken polislerin savurduğu cop darbelerine hedef oldu. Ayşe Yılmaz, özellikle 2. Şube Müdürü Enver Yılmazın kendisini tanıyor olmasına rağmen başına copla bile bile vurduğunu öne sürmüştü. Cenaze sırasında baygınlık geçiren Ayşe Yılmaz, götürüldüğü sağlık kuruluşunca 20 gün süreyle iş göremez raporu almış ve başına isabet eden cop darbeleri yüzünden kör olma tehlikesi atlatmıştı.”

\n

Ömerler ölmüştü, zorbalık sürüyordu. Katiller ve katilleri salanlar, pişman değillerdi!

\n

İşte zamanın ruhudedikleri, aslında böyle bir şeydi...

\n\n\n

Verdikçe Vermiş

\n\n\n

Bakanlar Kurulunun, özelleştirmelerle ilgili yargının verdiği hükümlerin uygulanmamasına, yani yüksek yargı organının verdiği kararların, yürütme organınca yok sayılmasına ilişkin uygulaması karşısında derin bir sessizliğe gömülmüştü Danıştay Başkanı Hüseyin Hüsnü Karakullukçu.

\n

Milliyet gazetesinden Tolga Şardan, Karakullukçunun hayali ihracatçılarla Danıştayda sürmekte olan davalarla ilgili görüşmeler yaptığının polisçe belirlendiğini haberleştirdi. Karakullukçu, hayali ihracatçılarla görüşme yaptığını da yalanlayamadı.

\n

Danıştay Başkanlığına seçildiğinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Karakullukçu için Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyordemişti.

\n

Şükürler olsun, sayelerinde memleketimiz aldıkça alanların çoğunluğa ulaştığı bir yer oldu.

\n\n\n

Aday Belirleme Yöntemi

\n\n\n

CHPnin, yerel seçim çalışmalarını çok ciddi yürüteceğini daha önce de duyurmuştuk.

\n

Yeni bir gelişmeyi daha aktaralım: Nüfusu 100 bini aşan 100 önemli merkez belirleniyor. Bunlardan 60ı CHPnin elinde, diğer 40 merkez diğer partilerde. Artı 5, eksi 5 puan ile kazanılmış ya da yitirilmiş yerler ile önemli kıyı ve kültür merkezleri de aynı kapsam içinde. Yerel seçimlere doğru çok iyi izlenecek bu merkezlerde öne çıkan 20ye yakın aday adayı için anketler düzenlenecek, kamuoyunun nabzı tutulacak.

\n

Özetle, CHPnin belediye başkan adaylarını Karar verdim, olduile değil, ince eleyip sık dokuma ile belirleme düşüncesi var.

\n

Bakalım, parti gerçekten böyle bir yöntemi uygulayabilecek mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları