Başkanlığını eski CHP milletvekili Enis Tütüncü’nün, genel sekreterliğini Dr. Hakan Akbulut’un yürüttüğü Ortak Akıl Geliştirme Merkezi Derneği, 6’lı masanın genel başkanlarına “Türkiye’nin Büyük Bunalımı ve Acil Müdahale Programı” adı altında bir rapor sundu. 

Bin yıldır bu toprağın insanını bir arada tutan; sevgi, saygı, barış, dayanışma, erdem ve ahlak gibi ortak değerlerde ciddi aşınmalar yaşandığına, devlet ve toplum yapısını büyük ölçüde yıprandığına dikkat çekilen raporda önemli bir saptama yapılmış:

“Türkiye bir beka tehlikesine sürüklenmektedir. Ne var ki söz konusu sorunlar, halkımızın gündeminde ön sıralarda değildir.” 

Neden değil? Çünkü insanlar adeta açlıkla boğuşuyorlar.

O zaman ne yapmak gerek?

Raporda ne yapılması yazılmış:

“Türkiye’nin bunalımdan çıkartılması ve sağlıklı bir sosyoekonomik kalkınma sürecine sokulabilmesi için iş, aş ve demokrasi odaklı güçlü bir sosyal devlet anlayışına ihtiyaç vardır.

Makro strateji ve politika planlaması anlayışı benimsenmeli ve bunun için yeni planlama teşkilatı kurulmalı, siyasetin elinin uzanamayacağı, özerk ve güçlü yeni bir kamu girişimciliği modeli oluşturulmalıdır.” 

Türkiye’nin sorunlarının çözümü için ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da kurtarıcı aramaya gerek yok. Bu ülkenin, kendi sorunlarının üstesinden gelebilecek birikime, akla ve deneyime sahip insanları ve sağlam bir geleneği var. Sözünü ettiğimiz rapor da bunlardan biri.

İthal danışman aramak yerine, bu raporu ciddiye almak yeterli olacaktır. 

TAĞYİR, TEBDİL VE İLGA

Anayasada cumhurbaşkanının üst üste en çok iki kez seçilebileceğinin öngörülmesine karşın Saray’daki AKP’li anayasaya rağmen üçüncü kez seçilme niyetinde.

Muhalefetin de desteği ile kişiye özel anayasa değişikliği ile siyasete geri dönebilmiş, imam hatipli YSK başkanı döneminde mühürsüz oylarla Saray’a taşınmış olan Recep Tayyip Erdoğan, yetmez ama evetçilerin katkılarıyla siyasallaştırılmış yargının da bu oyuna karşı çıkarmayacağından emin; eskiden solcuları hapislere tıkmak için bol bol kullanılan deyimle anayasayı “cebren ve hileyle tağyir, tebdil ve ilga”ya, yani zorla ve aldatmacayla bozmaya, değiştirmeye, kaldırmaya hazırlanıyor.

Bu oyuna gelecek miyiz?

Anayasası var olup uygulanmayan yere guguk devleti dendiğini bile bile kimseden doğru dürüst ses çıkmadığına bakılacak olursa, göz göre göre geldik, geliyoruz.

ÂLEMİ SERSEM SANMAK

Ekrem İmamoğlu “terörle iltisaklı” bulunacakmış! 

Peki...

İyi Partili Aytun Çıray, Milli Savunma Bakanı yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ve Muhsin Dere hakkında “FETÖ iltisakı” savlarının araştırılmasını istemişti.

Araştırıldı mı?

Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, Tarım Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider’in Fethullah Gülen ile fotoğrafı yayımlanmıştı. 

Soruşturuldu mu?

CHP’li Özgür Özel, İçişleri Bakanı İsmail Çataklı’nın kardeşinin FETÖ üyesi olduğunu dile getirdi.

Kovuşturuldu mu?

İşte böylesine, milleti aptal, âlemi sersem sanmak deniyor. 

SEÇİM İŞLEMLERİ

Yeni yıla girerken adım adım göz boyanıyor:

EYT’liler çantada keklik. Asgari ücret mart ayında bir daha artırılır. 

Rusya’nın desteğiyle Suriye ile barışma görüşmeleri de tamamlanıp bir miktar sığınmacı ülkelerine gönderilir.

Katar’dan, Rusya’dan sıcak para da getirildi mi, seçime gidilir...

İşlem tamam.