Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkçülük, Irkçılıktır... (13.09.1992)
Rusya Türkleri arasında ilk Türkçe gazeteyi, 1875’te, Melekzade Hasan Bey, Azerbaycan’da çıkarmış. Ne yazık ki ‘Ekinci’ adındaki gazetenin okuru, yok denecek kadar azmış. Hasan Bey ömrü kısa süren ‘Ekinci’yi kapatırken yazdığı son yazıda:
“Ey kardaşlar” diye seslenmiş, “sizin bu can çekişme durumunuzda bir tek gazeteniz vardı...
Bırakalım, o da ölsün!..”
Milliyetçilik, Anadolu’dan önce Rusya Türkleri arasında Panislavizm’e karşı bir tepki niteliğinde başlıyor. Ama, o yıllarda bir Türkçe gazetenin yaşaması kolay mı!.. Bugün Kürt davasını güden çoğu derginin ve gazetenin Türkçe yayımlanmasına da şaşılmaz. Çünkü uzun yıllar süren yasaklar, Kürtçe okuma yazma olanaklarını toplumda kısıtlamıştır; kültürel alanda toplumsal gelişme için Kürtlerin önünde ince uzun bir yol var.
Kırımlı İsmail Gaspirinski, Rusya’da milliyetçilik akımının başını çekiyor, Yusuf Akçura da öncülerdendir; ama, bizde Türkçülüğün lideri Ziya Gökalp!..
1908 Meşrutiyet inkılabına ‘Osmanlıcılık’ bilinciyle girildi; daha önce Mehmet Emin Yurdakul şiirini yazmıştı:
“Ben bir Türküm dinim cinsim uludur
Sinem özüm ateş ile doludur”
Balkan Savaşı’ndaki yenilgi, milliyetçilik duygularını körükledi; Türkçülük, Turancılık, Pantürkizm’e giden yollar hızla açılıp döşeniyordu; ilk “Türk Ocağı” 1912’de kuruldu; milliyetçilikle ırkçılık birbirine karıştı; coşku, akıl ve mantığı silmiş, Orta Asya düşlemleri gerçekliğe ters düşse de benimsenmişti; Turancılık, İttihat ve Terakki’nin gücüyle resmi devlet politikasına dönüştü.
*
Osmanlı İmparatorluğu çöküp Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Ziya Gökalp, düşüncelerinde değişiklik yaptı. Türk Ocakları kapatıldı; Halkevleri açıldı; Türkçülük, bir başka deyişle ‘ırkçılık’ içeriği taşıyan milliyetçiliğe paydos borusu çalındı.
Ne var ki çok partili rejimden sonra ırkçılığa dayalı milliyetçilik, toplumun kimi kesimlerinde ve siyasal partilerinde yeniden canlanmıştır.
Kemalist milliyetçilikle; Türkçülüğün, Turancılığın, ırkçılığın ilişkisi yok..
Türk olmak, Türkçü olmayı gerektirmez..
Kürt olmak, Kürtçü olmayı gerektirmez..
Anadolu’da ırka dayanan bir kanlı kavgayı körükleyenler, aymazlık içindedirler.
*
Bugünkü Türkiye sınırları, Trablusgarp harbinden başlayarak emperyalizmle 11 yıl süren savaşlardan sonra çizilmiştir. ‘Milli Misak’ sınırlarını da Kemalistler saptamadılar. 1919 genel seçimiyle toplanan Osmanlı Mebusan Meclisi, ilk karar olarak 28 Ocak 1920’de “Misak-ı Milli Beyannamesi”ni benimsedi; bir buçuk ay sonra İngilizler, 16 Mart 1920’de Meclis’i bastılar.
1925’te Şeyh Sait isyanı patlamasaydı, Musul hangi sınırlar içinde olacaktı?
Ümmette, ulusçuluk bilinci yoktur; kapitalistleşme süreci içinde milliyetçilik belirli bir aşamada ortaya çıkar. Doğu Anadolu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Ankara’daki Meclis’e aşiret reislerini sürekli olarak milletvekili diye yollamadı mı! Toplumsal yapıda Kürtlük bilinci yeterince gelişmemişti. Şimdi Kürtler de ulusal kimliklerinin arayışı içine girdiler; ama, bunu ya demokrasi içinde yapacaklar ya da savaş yöntemlerini seçecekler.
Anadolu’da Türkçü ile Kürtçü’nün kavgası, 2000’e yaklaşan dünyamızda ırkçılığın gericiliğini simgelemekten başka bir değer taşımaz; emperyalizme hizmet eder.
*
Cumhuriyet’in kuruluşu, uygarlık tarihindeki ‘Aydınlanma Devrimi’nin ilk kez bir İslam ülkesinde gerçekleştirilmesi anlamını taşır; hiçbir siyasal çaba, uygarlığın özünü simgeleyen dönüşümlerin değerini gölgeleyemez.
Elbet bu devrim gülsuyuyla yıkanmadı, yaşanan olayların kanlı yönleri de var. Cumhuriyeti kuranlar, Anadolu’daki her başkaldırmayı sert yöntemlerle bastırdılar; ama bütün bunlar artık geride kalmış, Türkiye demokrasiye yönelmiştir. Aydınlanma Devrimi yürütülmesiydi, demokrasiye geçiş yolları da açılamazdı.
21’inci yüzyıla 8 kala Anadolu’da Kürtçülük de Türkçülük de dışlanmalıdır. Barış içinde, bir arada, demokratik düzende, kardeşçe yaşamanın bir başka yolu da yok...
(13 Eylül 1992 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!