Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İki Fotoğraf (08.08.1996)
PENCERE
İki Fotoğraf
Enver Paşa son günlerde pek çok yazıya esin kaynağı oldu ve tartışmaya yol açtı.
Deniyor ki:
Enver Paşa ve İttihatçı arkadaşları, koskoca bir imparatorluğu batırdılar.
Bugün o “koskoca imparatorluk”tan iki fotoğraf yansıtmak istiyorum.
*
Mithat Paşa’nın anılarından:
“Abdülhamit zamanında (Irak’ta) Viranşehirli İbrahim Paşa ile Cezireli Mustafa Paşa birer hükümdar gibi saltanat sürmekte idiler. Hamidiye Alayları’nda paşa rütbesi taşıyan bu iki şaki, fesatlarını serbestçe yürütebilmek için Yıldız Sarayı adamlarına rüşvet veriyorlardı. Böylece Yıldız’a güvenerek kendi aralarında muharebeler yaparlar ve hiçbir tâkip görmezlerdi. Fazla olarak hatta o civardaki ordu ve hükümet kuvvetlerinden yardım bile görüyorlardı. Mesela İbrahim Paşa 1901’de Şıhar ve Elahef aşiretlerini vurdu. 10 binden fazla koyun ve yüzlerce at toplayarak aşiret halkını da büyük ölçüde öldürdü. Bunun üzerine onun hasmı olan Mustafa Paşa başka Kürt paşaları ile anlaşarak İbrahim Paşa üzerine yürüdü. Fakat bu defa da İbrahim Paşa, Yıldız Sarayı’ndaki adamlarını harekete getirerek 1500 piyade ve 500 süvari kuvvetinde devlet askerinin kendine yardıma verilmesini sağladı.
Cezireli Mustafa Paşa da boş durmuyordu. Musul etrafındaki 50 kadar İslam ve Hıristiyan köyünü iki sene içinde yaktı yıktı, tahrip etti.”
Osmanlı’nın Musul yörelerindeki hali bu!..
Ya Batı’ya dönük yüzünde ne var?..
*
Esat Cemal Peker’in “40 Yıllık Hariciye Hatıraları” kitabında yazıyor:
“1896’da Galatasaray Sultanisi’ni bitirerek Hariciye Nezareti’ne girdim. Her kalemde yüzlerce efendi kayıtlıydı. Ama işine devam eden pek azdı. Pek mahdut sayıda devam edenler ancak öğleden sonraları gelirlerdi. Tahrirat-ı Hariciye Kalemi Müdürü bir Ermeniydi. Ve kalemdeki memurların bir şeyler öğrenmelerini engellemek için elinden geleni yapar, Türk memur yetiştirmek istemezdi.
Ama ben nihayet kalemde mümeyyiz (kalem şefi) olabildim. 1901 yılında da Londra Sefareti’ne memur edildim. Londra’ya gittim. Londra Sefirimiz Musürüs Paşa isminde bir Rumdu. Bunun babası Musürüs Paşa da daha önce Londra’da sefirimiz imiş. Fakat bizim sefirimiz Rum olmakla kalmıyordu; fazla olarak Türkçe de bilmiyordu. Etrafındaki memurlar arasında da Türkçe bilen yoktu. Gerçi (şair) Abdülhak Hâmit, Sefaret Müsteşarı sayılırdı, ama sefarete uğramazdı. O buraya Abdülhamit tarafından İstanbul’dan uzaklaşsın diye, sanki ikamete memur olarak gönderilmişti. Abdülhak Hâmit’in oğlu da ikinci kâtip olarak sefarette memurdu. Fakat o da dışarlarda büyüdüğü için Türkçesi çok kıttı. Tueni Bey adında bir ikinci kâtip daha vardı ki hem Türkçe bilmezdi, hem amatör memurdu. Tueni Bey bir Suriyeli idi. Onu buraya Abdülhamit sarayının en şerir adamı olan Arap İzzet Paşa tayin ettirmişti. Tek kelime Türkçe bilmezdi. Mevsim kuşları gibi senede bir defa görünür, sonra kaybolurdu. (...) Kala kala bir üçüncü kâtip Danyal Bey kalıyordu. Danyal Bey de Moda Koyu’nda zengin Levantenler arasında büyümüştü. Gayet çetrefil bir Türkçe konuşuyordu. Kıyafeti de bir tuhaftı. Yani yaradılışındaki tuhaflık kıyafetinde de görünüyordu. (...) Sefaretin kadrosunu tamamlamak için Recai Efendi’yi de unutmamak gerekir. Recai Efendi sefarethanenin imamı idi. Sivri bir sakalı vardı. Fevkalade şıktı. Londra’nın en büyük terzisi Pool’dan giyinirdi. Başından silindir şapkayı eksik etmezdi.”
Londra o yıllarda dünyanın merkezi sayılıyordu, ama, Osmanlı’nın haline bakın!..
*
İki fotoğraf ‘koskoca’ imparatorluğun durumunu anlatmaya yeter!..
İkinci Abdülhamit bu yarı sömürge ülkenin başında saray entrikalarıyla vaziyeti idare etmeye çalışıyordu; Enver ve arkadaşları bu mirası üstlendiler.
Bir Mustafa Kemal çıkmasaydı ne olacaktı?..
(8 Ağustos 1996 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- Kanal D'den flaş 'Annem Ankara' kararı
- Gözaltına alınan Kadir İpek hakkında yeni gelişme
- Nedir bu Emevi Camisi takıntısı?
- 'Senin ne kadar acınacak bir hale geldiğinin...'
- Boykot çağrısı yaptı!
- Suriye’de Aleviler sokağa çıktı
- 'Asgari ücret' tepkisi nedeniyle tutuklandı
- Müebbet hapse çarptırılan 31 er tahliye edildi
- Emekli ve memura ne kadar zam yapılacak?
- Davutoğlu'nun 'hazırım' çıkışına yanıt verdi