Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zor Gelen Çeyrek Final
Pazar gecesi Saracoğlu tıkabasa doluydu, hiç susmadı taraftar... Bence asıl doluluğun, desteğin dün olması gerekiyordu. Bate maçı da ‘sessiz’di. Aynı filmi Plzen’le bir kez daha yaşadık. Tribüne asılıp bırakılan “Ruhumuz sizinle” pankartı yetmez, takımı ateşlemez, yapılan hatayı örtmez. Futbolcu taraftarını karşısında görmek ister, işin raconu budur. Peki sizler (hepiniz değil) neden doğru olanları yapmıyor da hep kötülükleri seçiyorsunuz? UEFA adım adım izliyor, iki yıl gözaltındasın, bir daha olursa ‘ihraç’. Sahaya o meşaleleri atanlar, 50 bin kişinin hakkını çaldı. Locan, VİP’in var gelip oturamıyorsun. Üstelik büyük paralar vermişken... Sevmeyi de dövmeyi de bilmiyoruz. Polis taraftarı didik didik arıyor, üzerinde suç aletlerine rastlanıyor, adamlar mahkemeye çıkartılıyor, bir de bakıyoruz ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkmışlar. “Ders alınsın” derken biraz daha azıyoruz. Tek bir şey kaldı; herkesin yanındakinden sorumlu olması. Bu kaçıncı oluyor artık yeter. Seyircisiz maçta ceza alan başka kulüp belki de dünyada yoktur. O halde gülelim mi yoksa ağlayalım mı halimize?.. 12. adam eğer tribünde ki yerini almış olsaydı sanırım çok daha farklı görüntüler ortaya çıkabilirdi. Seyirci takım için her zaman önemli faktörlerden birisidir, onlardan yoksun maç kazanmak zor olur. Taraftar hep ‘ateşleyici’ pozisyonundadır. Yeri gelir zarar da verebilir. F.Bahçeliler buna iyi bir örnek. Peşpeşe alınan cezaların altında yatan gerçek; işin içinde provokatörlerin olmasıdır. Bilinçli yaptıkları apaçık belli, organize olmuşlar. Daha önceden de ifade ettim. Bu yaşananlar akıllı bir insanın yapacağı iş değil. Kulüp avukatları bizzat gidip savunma verdiler, neye yaradı? Mimlemişler bir kere, ağzınla kuş tutsan yaranamazsın, vukuatların sayıca fazla. “Ya düzeleceksin ya düzeleceksin”... Başka çaren yok. Stat çevresine göz attım, olağanüstü polis çemberi vardı...Merak ettim ‘dev ekran’ bu kez neden kurulmadı diye... Yine olabilirdi. Çünkü küçük beyinlilerin sayıları bu ülkede bir hayli çok. Kimin işgüzarlığıydı o gün hala çözemedim. Sözüm ona yarar amaçlıydı, gördük gelen desteği!.. Futbol sahaları bir bayram yeridir, insanlar alanlara dostça gelir, maç izler, stresini atar, yine dostca ayrılırlar. Biz de bu durum enine boyuna tartışılır. Şiddet çoğu zaman futbolun önüne geçer. Halende öyledir. Tribünler boş olunca oyunun keyfi hiç olmuyor. Kulübe yazık günah. Bu sezon ki kayıpları maddi yönden çok büyük oldu. Başkan Aziz Yıldırım, oluşan bazı yeni gruplara tepki gösteriyor, haksızda değil. Çevreler diyor ki “Başkanın şekeri yükselince ne yaptığını bilmiyor.” Hayır bu işin şekerle filan alakası yok. Varını yoğunu F.Bahçe için adamış kişi, sadece haksızlıklara tahammül edemiyor hepsi bu.
\n***
\nFenerbahçe’de Webo sakat, Meireles cezalı, Emre prosedür gereği yok. Keşke oynasalardı, açıkçası aradım üçünü de... En çok da Emre’yi...
\nMücadelede ilk yarı. Öncelikle neyi anlatsam acaba? Fenerbahçe’nin kötü oluşunu mu, Plzen’in baskı kurup oyunu rakip sahada tutmasını mı, hata üstüne hata yapan Selçuk Şahin’i mi, sakatlandığı ana kadar hiçbir varlık gösteremeyen Mehmet Topal’ı mı, sürekli arkadaşlarını uyaran kaleci Volkan’ı mı, Gökhan’la pozisyonlarda anlaşamayan Kuyt’ı mı, yoksa gole imzasını atan Salih’i mi?
\nKötü oyuna sünger çekeyim. Ancak böyle bir maçta çeyrek final ayağına gelmişken bu kadar kötü olma lüksün yok. Bravo Salih’e. Kendisinin en büyük destekçilerinden biriyim. Bu çocuk Fenerbahçe forması altında her maçta artık sahaya çıkıp oynamalı. Oynasın ki tecrübe kazansın. Kenarda oturtulmasına karşıyım. Salih’in oyuna girmesiyle Sarı - Lacivertlilerde gözle görülür bir değişim oldu. Genç yetenek iki top aldı, iki top verdi, iki dikine attı sonra da muhteşem golü yaptı. Helal sana Salih kardeş. Keşke seyircin de yanında olsaydı, sen de tribünlere koşsaydın. İsmin anons edildiğinde 55 bin taraftar koro halinde Kadıköy’ü inletseydi. Dün gece olmadı, umarız bir dahaki sefere olur. İkinci yarının başı, Fenerbahçe iki gollük pozisyonu harcıyor. Biri gol olsa işlem tamam. Sonra Plzen’den eşitlik. Volkan’ın topa en ufak hamlesi yok. Uzun zamandır hep bu tarz golleri yiyor. Tedirginlik başlıyor. Top hep rakibin ayağında. Fenerbahçe’nin ne yapmak istediğini anlamakta zorluk çekiyorum. Çek takımının direkten dönen bir de şutu var. Gol olsa ayıkla pirincin taşını. Neyse ki Fenerbahçe zor bir geceden ucuz kurtuldu. Keşke daha iyi bir çıkış göstermiş olsalardı.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!