Yürek dayanmayan bir gece daha yaşadık. Kalpler yine güm güm attı, heyecan, stres bir kez daha tavan yaptı. Beşiktaş yenildi, Fenerbahçe kaybetti, Galatasaray, Denizli’yi mağlup etti. Sarı-Kırmızılılar, Kartal’la puanını eşitledi. F.Bahçe büyük fırsat kaçırdı. “Şampiyon” hafta sonuna kaldı. Cumartesi günü Beşiktaş, Göztepe; Fenerbahçe ise Kayseri deplasmanına çıkacak. Galatasaray evinde Malatya ile oynayacak. Artık perde kapanıyor. Bakalım üç büyüklerden mutlu sona hangisi ulaşacak? 

Ben dün F.Bahçe-Sivas maçına odaklandım. Rıza Çalımbay’ın öğrencileri bu sezonun çetin ceviz 3-4 takımından biri. Başarıları ortada. Bir de Yiğidoların Avrupa’ya gitme hayali var. Son haftalarda bakıyorum tribünlere girenlerin sayısında artış görüyorum. Kadıköy’e ve İnönü’ye gelenlerin hepsi yine sağlıkçılar mıydı acaba? Bir tarafta önlemlere uyup evlere hapis olanlar diğer yanda kararları çiğneyenler! Raydan çıktık. Sorumlular nerede? Kayıp.

İrfan Can’ın maçın başında yaşadığı sakatlık F.Bahçe adına şanssızlıktı. Son haftaların iyilerindendi İrfan. Mert Hakan girdi yerine. Emre Belözoğlu’nun gelişiyle Sarı-Lacivertlilerin futbolunda önemli farklılıklar var bu tartışılmaz. Ancak anlamadığım, hücuma çıktıkları anda bazen geriye dönüş yapıyorlar. Bu, taktiksel anlayış değil sanırım. Çok gol kaçırdılar yine. F.Bahçe daha önce bol pozisyona giremiyordu. Kayode’nin golünde büyük savunma hatası yapıldı. Atamayana atarlar! İkinci yarının başında Yiğidolar farkı 2’ye çıkardı. Sarı-Lacivertliler için şok goldü bu. Emre Hoca’dan Cisse ve Osayi hamlesi geldi. Bir nevi kumardı yaptığı değişiklikler. Kumar tutmadı. Kadıköy’de kaybedilen bu kaçıncı maç! Kanarya, yine altın tepsiyle önüne sunulan liderlik şansını kullanamadı. Cumartesi yeni bir mucize olur mu, çok düşük ihtimal! “Umutla yaşamak güzel” diyorlar ya biz de öyle yapıp bekleyelim.