Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Olağanüstü Maç
2012 yılının son derbisi... Dışarıda ince ince yağan bir yağmur var. Bu hava yürümek, gezmek maça gitmek için engel teşkil etmiyor. Evden çıktıktan sonra yanıbaşımızdaki ‘mahalle kahvesi’ne uğruyorum. İçerisi erkenden dolmuş. Hemen beni soru yağmuruna tutuyorlar. Hangi birine yanıt vereceğimi bilemiyorum. Kıssadan “İyi oynayan, hak eden kazansın” diyorum. Bu yanıtım bazılarını doyurmuyor. Daha çok Fenerbahçeliler, “Ağabey takımına güvenmiyor musun” sorusunu soruyor. Bu işler takımına güvenmekle olmaz. Çünkü derbi maçlar her zaman farklı sonuçlar doğurur, önceden ‘favori’ olmaz. Favorinin kaybettiği, favori olmayanın kazandığı çok derbiler bilirim. Şans faktörü de önemli tabii ki... \n
\nMesleki hayatımda bilmiyorum kaçıncı izlediğim derbi bu benim. O kadar fazla yazdım ki sayısını unutmam çok doğal. Geçmişteki derbilerin elverişsiz koşullarda oynandığını, tribünlerde dostluk havasının hep ön planda olduğunu birçok kez ifade etmişimdir. Bunu hiç sıkılmadan yazmamın nedeni böyle bir tabloyu bizlerin yaşamamış olmasıdır. Biz hep kavgayı, dövüşü, kesici aletleri, taraftar-polis kovalamacasını, kavgasını... Taşları, sopaları, biber gazlarını gördük. Biz yeri geldi; tribündeki ölümlere tanık olduk, yaralanmaların ise sınırı yok. Bu ülkede ‘şiddet’ almış başını gidiyor. Birkaç gün önce tekerlekli sandalye basketbol maçında yaşananları ‘utanç’la izledim. Kim bunları yapanlar, araya provokatörler mi sızıyor yoksa? Fenerbahçe kendi stadına girmek üzereyken, Göztepeli taraftarlar otobüse taş ve bira şişeleri atıyor. Bütün bunlar olduğu halde birileri çıkıp, dört büyüklerin aralarındaki maçlarda “deplasman seyircisi engellenmesin” diyebiliyor. Şaka gibi... Ben bunu söyleyen insanın sağlıklı olmasından kuşku duyarım. Geçen yıl İnönü’de oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinde Sarı - Lacivertlilerin, eski açık tribün kapısını açarak içeriye girip Beşiktaş tribününe doğru yöneldikleri anda, ‘polis’ biraz geçikmiş olsa taraflar arasında hiç hoş olmayan durumlar ortaya çıkacaktı. Keza İnönü’deki Beşiktaş - Bursaspor maçı... Yaşananları iyi hatırlayın. Bizde dostluk falan olmaz. İki tarafın tribün liderleri buluşuyor, yemek yiyor, ‘centilmenlik’ anlaşması yapıyor ama her şey orada kalıyor. Stadın içine girildiğinde o topluluğu tutmak, idare etmek, elinizle ‘yapmayın, etmeyin’ demekle bu olayların çözüleceğini mi sanıyorsunuz? Her telden insan var, hangi birine engel olacaksınız? Bugün seyircinin ‘tek’ taraflı olması bana göre iyi oldu. Yoksa her saniyesi yine ‘gerginlik’ kokacaktı. Bu anlaşma böyle devam etsin. En önemlisi analar, babalar çocuklarından endişe duymasın. Çok tanık oldum karakol kapısında sabahladıklarına... Sarı - Lacivertliler ikinci maçta “Galatasaray seyircisi gelebilir” diyor. Vazgeçin beyler... Bugüne dek Fenerbahçe Kulübü birçok ‘ilk’ler yaptı, hepsini alkışladım. Ama bunu ilklerinizin içine ne olur almayın. Yöneticilerin birbirlerine barışık olmadığı ortamlarda seyirciyi karşı karşıya getirmek hataların en büyüğü olur. Abdullah Kiğılı’nın sözlerini hiç tasvip etmiyorum. Altında sanki ‘şov’ yatıyor.\n
\nHerkes maça kilitlendi\n
\nDerbi maçlar oynandığı sıralarda ülke genelinde hayat durur. Bu yıllardır böyledir. Biletler çıktığı gün biter. Maça giren girer, şanslıdır; giremeyen ise TV başına kilitlenir. Her zaman olduğu gibi yine önceden sözlü atışmalara tanıklık ettik, keşke olmasa... Ağzı olan konuşuyor... Ah bir susabilseler... Halis Özkahya’nın oyunu başlatan düdüğü... Arena ayakta, söz sırası artık futbolcularda. Bir direkten dönen top, üç korner atışı, G.Saray’ın bunaltıcı baskısı var. Rakip kalelere gol atan Bekir İrtegün’ün savunduğu kaleye gol atacağı kimin aklına gelebilirdi ki?.. Riera ortayı yaptı o ters vuruşla topu kendi ağlarına bıraktı. Futbolda olur böyle şeyler. Hasan Ali Kaldırım’dan gelen beraberlik golü fazla gecikmiyor. Şık bir gol atıyor Hasan Ali. Solak olmasına karşın hem de sağ ayağıyla... Kartlar çıkıyor zaman zaman, normal. Top iki kale arasında gidip geliyor. Temposu yüksek bir mücadele. Eminim herkes keyif alıyor. Selçuk’un takımı adına kullandığı serbest atışta kaleci Volkan kıpırdayamıyor. Kurtarılması çok zor bir top. Sarı - Kırmızılılar ikinci kez öne geçmenin sevincini yaşıyor. Adına yakışır geçen bir derbi. Çok oldu bu tarz maç izlemediğim. Forması ıslanmayan yoktu. Bütün maçlar böyle oynansa..\n
\nAykut’un hamleleri\n
\nEv sahibi ikinci bölüme skor avantajıyla çıkıyor. Tek farklı üstünlük futbolda garanti değil. Sarı - Lacivertliler rakip yarı alanda sıkca görünse de ‘bitirici’ vuruşları yapamıyor. Aykut Hoca hamlelere başvuruyor. Cristian, Caner, Kuyt’ı oyundan alıp Sezer, Krasic ve Stoch’u sahaya sürüyor. Bu kan değişiminin ne denli katkı yaptığı tartışılır. Sonlara doğru iki taraftan da yorgunluk nedeniyle beklenen hatalar geliyor... Meireles ikinci sarıdan oyun dışında. Kariyerinde gördüğü ‘ilk’ kırmızı kartmış. F.Bahçe 10 kişi kalıyor. Sonuç; Arena’da gecenin kazananı G.Saray. Ben tüm futbolcuları ‘olağanüstü’ mücadalelerinden dolayı kutluyorum. İsterdim ki bu maçın üzüleni olmasın... Çünkü son derece temiz bir karşılaşma oldu, tartışmaya gerek yok. F.Bahçe iki, G.Saray bir attı ama üç puan Cimbom’a gitti. Olur böyle kazalar!...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!