Fenerbahçe-Trabzonspor maçı isterdim ki seyircili oynansın. Covid-19’dan henüz kurtulamadığımız için tribünlere seyirci alınmıyor. TFF’den sadece localara izin çıktı. Localar zenginlerin yeri! Geçim derdindeki sade vatandaş giremez. Fiyatlara baktım, bir maçlık loca 6 kişilik 34 bin ile 74 bin TL; tek kişilik 3 bin 400 ile 12 bin 850 TL arasında değişiyor. Rakamlar uçuk! Hemen aklıma Ali Koç’un hafta arasındaki şu konuşması geldi: “Sadece locaların açılmasına karşıyım. Öyle olursa sadece zenginler izler. Ben belli bir yüzdeyle tribünlerin açılmasını isterim”. Başkan Koç’un 12. adamını düşünmesi alkışa değer. O da çok iyi biliyor ki kulüpleri kulüp yapan taraftarları. Onlarsız tribünler bir işe yaramıyor. İtici güç olmalı ki heyecan yaşansın, keyif alınsın. TFF Başkanı Nihat Özdemir, “Maçları yüzde 30 seyircili oynatacağız” demişti, sanırım bu sözü askıda kaldı. 

Maç öncesi gözümün önünden film şeridi gibi Sörloth ve Muriç geçti. İki büyük golcü. Takımlarında kalsalardı yine ikisinin karşılaşması olurdu. Şimdi ikisi de yok. Sörloth Leipzig’de; Muriç Lazio’da. Bazıları gittikten sonra aranır, bazıları hiç aranmaz. Ben Sörloth ve Muriç’i arıyorum.

Bulut dersine çalışmalı 

F.Bahçe haftalardır maçlara öyle coşkulu başlıyordu ki sanırsınız şov yapacak. Ama maalesef olmuyor, süratli oyunun devamı gelmiyor. Bunun nedeni takımın yaş ortalamasının yüksekliğiyle ilgili olabilir. Erol Bulut’un işine karışmak istemem, haddime değil ama sanki hoca 11’i oluştururken biraz isme göre hareket ediyor. Bu düşüncesinden vazgeçmeli. Trabzonspor’un golü Lemos-Sosa çarpışmasıyla gerçekleşti. Afobe topu önünde bulup güzel bir gol attı. Bordo-Mavililerin ilk düşüncesi iyi takım savunması yapmak sonrasında kontraatağa çıkmaktı. Deplasman takımları genelde böyle yapar, bir de gol atarsa keyiflerine diyecek olmaz. Trabzonspor ilk yarıda bunu başardı. Abdülkadir Ömür’ün mücadelesine hayran kaldım, tüm meziyetlere sahip: süratli, asist yapıyor, şut çekiyor, peşine adam takıyor. Futbolcu dediğin böyle olmalı. Dün gece F.Bahçe’de Abdülkadir’in aynısına ne yazık ki rastlamadım. Tisserand’ın beraberlik golü kornerden tesadüf eseri geldi. Ama bu gol takımı da ateşledi. Valencia’nın F.Bahçe’yi öne geçirişi, hayat öpücüğü olarak tanımlanabilir. 3. golün sahibi Cisse’ye de hoş geldin diyelim. F.Bahçe maçı kazandı ancak hâlâ hazır değil. Erol Bulut dersine daha çok çalışmalı.