Marsilya - Fenerbahçe karşılaşmasına saatler kalmış, PFDK; Aykut Kocaman’a 1, Caner Erkin’e 2 maç ceza verdiğini açıklıyor. Yeri ve zamanı yanlış; bu, büyük bir ayıp. Kim bilir, belki de Aykut Kocaman soyunma odasında futbolcularına mücadele hakkında son detayları aktarıyordu. Sonra Kocaman’ın cezası paraya çevrildi; Caner’inki ise Tahkim’ce onandı. Hakem Fırat Aydınus, raporuna Caner’in kendisine yönelik “lan” kelimesini kullandığını yazmıştı. Pozisyona arkası dönük bir hakem nasıl olur da böyle karar verir? Anlamak zor; sanırım şartlanmış olmalı. Karşılaşma bitiyor, Eskişehirsporlu Veysel medyaya açıklamalar yapıyor ve “lan” ifadesini sahipleniyor. O zaman Veysel’in Fair - Play’lik olması, Caner’in de cezasının kaldırılması gerekmiyor mu? Peki Tahkim ne yaptı? Aynı maddeden iki farklı karar verdi. Türk futbolu böyle mi kalkınacak? 75 milyonun izlediği görüntüler ortada. Yazık değil mi o emeğe? Aykut Kocaman sahaya iki kez girdi, Fırat Aydınus neden tribüne göndermedi? Gitmesi gerekmiyor muydu? Gönderemedi, çünkü korktu. Artık olan oldu. Caner cezasını çekecek; tabii ki Fırat Aydınus da dinlendirilecek. Tahkim bu kararıyla kendisi için hakem raporunun önem taşıdığını, rakip takım futbolcusunun yaptığı itirafın ve kamera kayıtlarının geçerli olmadığını ortaya koydu. Bravo kararın altında imzası bulunanlara... Her birine “Kocaman alkış” diyorum. Hâlâ vicdanları sızlamıyorsa, sorun yok demektir.

Lig keyif veriyor

Bu dönem maçlardan büyük keyif alıyorum. Süper Lig’de mücadele eden bütün ekipler hücum futbolunu tercih ediyor. Yıllardır arzuladığımız, görmek istediğimiz futbol da buydu zaten. F.Bahçeli taraftarların şikâyeti var, ben de dün buna tanıklık ettim. Stat kapıları çok geç açılıyor. Turnikelerin önünde inanılmaz kuyruklar, itiş - kakışlar yaşanıyor. Kapılar erken açılsa da herkes içeri rahat girse olmaz mı? Bilet ve kombine için parayı ver; ama stada gel işkence çek. Ne zaman Avrupalılaşacağız?

Gergin bir ilkyarı

F.Bahçe - G.Birliği mücadelesinin ilk bölümünde ne zaman konuk ekip öne geçti, işte o dakikadan itibaren tribünlerin hakem Yunus Yıldırım’a tepkisi görüldü. Dün gece F.Bahçe, çok hatayla oynadı. Diyebilirim ki ayakta duracak bir tek oyuncusu dahi yoktu. Hakem Yıldırım, birkaç pozisyonda takdir haklarını konuk ekipten yana kullanınca gerginlik baş gösterdi. Teknik kadro yine Aykut Kocaman önderliğinde ayaklandı. Taraftarlar isyan etti, küfürler başladı, futbolcular da zaman zaman birbiriyle dalaştı. 45 dakika böyle bitmek üzereyken Sow’un golü ortalığın yumuşaması için yeterliydi. Kırmızı - Siyahlılar topla daha çok oynadı. F.Bahçe’de pas trafiği kötüydü. Golün dışında ne paslar yerini buldu ne de ikinci bir şut izleyebildik. Skor, Ankara ekibinin lehineyken yine bazı taraftarların hedefi olduk. Ancak bu kez tepki kısa sürdü.

İkinci yarı sahada kazanma arzusuyla dolu bir F.Bahçe görüyorum. Daha önce neredeydiler diye sormak geliyor içimden. Aykut Kocaman’ın fırçası gelmiş olabilir mi? Çünkü böyle bir değişim gerçekten şaşırtıcı. Sow’un kaçırdığı röveşata var ki kalecinin kurtarışına da bravo. Gol olsa Avrupa yine konuşacak Senegalliyi... Meireles çıkıyor sahneye, jeneriklik bir gol atıyor. Tribünler ayakta, Kadıköy yıkılıyor sandım. Sonra Kuyt, ardından Sezer. İşte F.Bahçe bu, koştu, bastı, mücadele etti ve kazandı. Burası Kadıköy!

\n