Hilmi Türkay

Her Şey Var Kazanan Yok

21 Nisan 2014 Pazartesi

Ligin son derbisi... Fenerbahçe şampiyonluk, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi peşinde. Akaretler’den geçerken Beşiktaşlılar kulübün önünde toplanmışlardı. Oldukça kalabalıktılar. Hepsi bilet peşinde. Hani şu son çıkan ‘passolig’ kartı var ya. Yahu insan ligin bitmesini beklemez mi? Neden bu kargaşa? Tamam anladık, kâğıt biletler ortadan kalkıyor, karaborsa önlenecek ama ne olurdu 4 hafta daha sabretseydik? Yine birilerini nemalanacak bu işten. Hem de öyle böyle değil.
Gündüz İBB, Gaziantep Belediye’yi deplasmanda farklı yenince Süper Lig vizesi aldı. Önümüzdeki sezon yine yandık. Olimpiyat Stadı’nın yollarına düşeceğiz. Hadi dün hava güzeldi, yırttık, peki kış aylarında ne yapacağız? Donarak maç izlememiz kaçınılmaz olacak. İnsan buraya stat yaparken sağını solunu kapatmayı hiç mi düşünmez? Her şeyi işkence. Düşünebiliyor musunuz, atlet rekor kırıyor, aşırı rüzgârdan rekor geçersiz sayılıyor. İşte böyle bir stat burası. Yollar desen kötü, çevresi hâlâ bir sürü eksikle dolu. Yapmış olmak için stat yapmışız. Kapasitesi 80 bin. Neye yarıyor ki? Belediye takımı üç büyükler dışında geçmişte olduğu gibi bu devasa statta 300-500 kişiye oynamaya devam edecek. Varsın oynasın. Çünkü mecburlar. Başka statları yok. Beşiktaş buradan kurtulacak, eğer söylendiği gibiyse yeni stadı ağustos ayında hizmete girecek.
Hafta içinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’la ilgili olumsuz gelişmeler oldu. Yıldırım yeniden cezaevine girecek. Bir yıl yatmıştı, şimdi iki yıl daha. Peki başka suçlu yok mu? Sadece Aziz Yıldırım mı? Enteresan bir durum. Aziz Başkan cumartesi günü hem kızların, hem de erkeklerin basketbol maçlarını izledi. Taraftar, başkanına destek verip “Dik dur eğilme bu taraftar seninle”, “Her yer Aziz, her yer Yıldırım” diye tempo tuttu. Aziz Yıldırım bir gün öncesinde de futbol takımını ziyaret etmiş, yaptığı konuşmasında duygu yüklü, veda eder tarzda sözler çıkmıştı ağzından. Kaptan Emre Belözoğlu sözü aldığında ise Yıldırım’ın gözleri dolmuş, ağlamaklı olmuştu. Yazık ediyorlar ona. Bana göre bu işin altında başka şeyler var. Şike falan hikâye. Bir diğer konu Rize maçının bayan seyirciler önünde oynanacak olması. Neymiş, küfredilmiş. Ağzını açtın küfür, ağzını kapadın küfür. Ne güzel iş böyle. Kes cezayı gitsin.

İki tarafın hedefleri aynıydı
Hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe’nin hedefleri vardı. İki tarafın da kazanmak istediği bir 90 dakikaydı. Beşiktaş kazanması durumunda Şampiyonlar Ligi için önemli avantaj yakalayacak, Fenerbahçe galip geldiğinde önemli diyebileceğimiz puan farkıyla bitime haftalar kala mutlu sona ulaşan takım olacaktı. Maç yağmurla başladı. Barajlar boşalmıştı. Yağması iyi oldu. Futbolu etkiledi mi? Hayır. İlkyarının genelinde baş döndüren bir oyun izledik. İki taraf da kora kor mücadele ettiler.
Fenerbahçe, golü erken buldu. İmza Sow’undu. Moussa Sow Beşiktaş maçlarını boş geçmiyor. Uzak köşeye vurur diye düşünürken o zoru seçti, Tolga’yı kapattığı köşeden avladı. Yine iki taraf 6 yabancıyla sahada yer aldı. Ersun Hoca’nın Bekir’in yerine Kadlec’le başlamasını doğru buldum. Geçen hafta iki gol attı, moralliydi. Dün gece de görevini kusursuz tamamladı. Şu Emre’nin sinirli tavırları yok mu? Huylu huyundan vazgeçmez. Erkenden sarı kart gördü. Biliyorsunuz iki hafta önce G.Saray maçında kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. İyi ki çıktı. Kimbilir, oyunda kalsa belki yine kızarabilirdi. Motta’nın golü beğendim. Kaçırabilirdi de..

Tempo ikinci yarı düştü
İsterdim ki tempo devam etsin. Olmadı. İkinci yarı yavan bir futbol vardı. Motta’nın kırmızı kart görmesi Beşiktaş adına iyi olmadı. 10 kişi kalan Siyah - Beyazlılar zaman zaman zor anlar yaşamaya başladı. Teknik direktör Bilic’in Gökhan Töre-İsmail Köybaşı, Olcay-Mustafa Pektemek değişikliklerinin pek bir işe yaradığını söyleyemem.
Neyse uzatmayayım. Artık şu şöyle bu böyleydi demeye gerek yok. Uzun sözün kısası; Derbi berabere noktalandı. Futbol vardı, goller vardı, kaçırılanlar vardı, kartlar (sarıkırmızı) vardı. Gecede eksik olan tek şey kazananın olmamasıydı. Fenerbahçe puanını 67’ye Beşiktaş 55’e çıkardı. G.Saray ise 53’te kaldı. Birincinin sırası değişmez ama ikincinin yeri değişir mi, soru işareti.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Mourinho’suz F.Bahçe! 11 Kasım 2024
Hayati 3 puan 4 Kasım 2024
Sadece kazandı 28 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları