Hilmi Türkay

Helal Olsun F. Bahçe'ye

14 Mayıs 2012 Pazartesi
\n

\n

\n

\n\n\n

Bravo tebrikler!.. Bu tebrikim ne Galatasaraya ne de görev yapmak için gelen güvenlik güçlerine... Tebrikim sadece F. Bahçelilere. Aylardır göstermiş oldukları onurlu mücadelelerinden dolayı. Bu tebrikim Başkan Aziz Yıldırıma... Suçsuz, ama tek bir söz söylemeden cezaevinde yattığı için... Bu takımın final oynaması mucizeydi, zoru başardı. Kim başarırdı bunu? Hiç kimse. Biliyorum ki Fenerbahçe taraftarını soracaksınız? Oyunun bitiş anına kadar ne yaptılar takımlarını desteklemekten başka söyler misiniz? Eğer polis taraftarı kışkırtmaya yeltenmeseydi, böylesine büyük olaylar olabilir miydi? Ortamı savaş alanına dönüştürenlerin sorumluları kesinlikle Fenerbahçe taraftarı değildir. Gelişigüzel üzerlerine tazzikli su sıkılıyor; gaz bombaları, biber gazları atılıyor; cop da çabası (Çağlayan- Kadıköy). Suçları neydi? Maçtan önce bir anda stadın önü savaş alanına döndü. Peki neden? Hep bilirim ki içeriye giremeyen taraftar bir köşeye çekilir bekler. Kimi kaldırımlarda oturur, kimi yakın kafelere gider. Özel bir gün olduğu için hınca hınç bir kalabalık vardı. Bundan doğal ne olabilirdi ki. Ama ne yapılıyor? Protokole gelecek önemli şahıslar yollarda kaldığı için bir anda polis taraftarın arasına giriyor. Arbede çıkıyor, masum insanlar dayak yemeye başlıyor. Analar babalar, çocuklarıyla korku dolu anlar yaşıyor. Bu kocaman bir ayıptır. Olup biteni altı kat yukarıdan izlerken gördüklerime inanamadım, tüylerim ürperdi. Bu neyin hesaplaşması? Kim bilir bizlerin bilmediği bir durum da olabilir. Cemaat hesaplaşması gibi!.. Neyse daha fazla ileriye gitmeden susma hakkımı kullanayım.\n

\n

\n

\n

Demirören-Aysal-Albayrak\n

\n

\n

\n

Maçtan bir gün önceye dönelim. Akşam saatlerine doğru TFF Başkanı Yıldırım Demirören kazanan takıma kupasını vereceğini söylüyor. F. Bahçe alsa problem olmaz, peki ya G. Saray kazanırsa? İki takım arasındaki husumeti bilmeyen mi var? Üstelik bu sadece bugüne mahsus bir şey değil. Dersin ki; Galatasaray şampiyon olursa Arenada alacak kupasını. Olur biter. Ama ısrarcı olursan, diğer yandan da Ünal Aysal senden cesaret alarak Bu kupayı burada kaldıracağız derse, yönetici Abdürrahim Albayrak, kameraların karşısına çıkıp şov yapmaya kalkışır, sonra da Başbakanı arayıp Kupayı alalım ısrarında bulunursa, Başbakandan aldığı olumlu haberle birlikte yine kameraların karşısına geçip Başbakanımıza binlerce teşekkür sözünü defalarca tekrarlarsa bu benim kafamda soru işaretleri yaratır. Albayrakın Başbakanı övmesinin altında yatan gerçeği öğrendim. Ünal Aysal, yönetimini yaparken Abdürrahim Albayrakı devre dışı bırakmış, açıkçası hiç düşünmemiş bile. Albayrak, Başbakanın talimatıyla yönetime girmiş! Hani spora siyaset bulaştırmayacaktık? Hani kendi işimizi kendimiz çözecektik. Hem siyaseti bulaştırıyoruz, her fırsatta siyasetten medet umuyoruz. İçimizde nasıl insanlar, nasıl yöneticiler var öyle? Para her şey demek değildir. Ve biz hâlâ bu kadar tutarsız, bu kadar dengesiz kişilere güvenerek yollarda yürümeye çalışıyoruz. İşte sonuçlar ortada. Ölenler de olabilirdi? Şükür olmadı. O zaman bunun hesabını kim ya da kimler verecekti? Dükkânların neredeyse tamamına yakınının camları kırıldı. Polislerin, kafelerin bahçesinde oturanlara vurduğunu gördüm. Stadın en üst katına kadar su sıkılır mı? Saatlerce otopark katında çok sayıdaki insanla mahsur kaldım. Çıkış hamlesi yapmak istedim, gerisin geriye döndüm. Çünkü dışarısı savaş alanını andırıyordu. Bilica ile göz göze geldim, çocuklarını sarıp sarmalamış arabasının içine soktu. Endişeliydi eşiyle birlikte. Kim bilir belki de ilk kez böylesine bir durumla karşılaşıyordu. Stat çevresinde taraftar-polisle çatışıyordu; bir taraftarı, birçok Emniyet görevlisi copluyordu. Taşlar atılıyor, şişeler havada uçuşuyordu. Ama diğer yanda, dozu çok aşırı olan şiddetli bir karşı koyma vardı. Hem de pes dedirtecek kadar.Kupayı isteyenler muradına erdi ve karanlıkta da olsa aldılar, hedeflerine ulaştılar. Keşke yaşananlar karşısında Biz bunu Arenada alırız diyerek bir büyüklük örneği sergilemiş olsalardı. Ne kaybederlerdi. Yücelmezler miydi? Keşke, aylardır zor günler yaşayan meslektaşlarına saygı duysalardı. Böyle bir durumu göz önünde bulundurmak istemeyenler karşısında G. Saraylı futbolcu Engin Baytar bakın neler söylüyor: Çok zor bir dönemden geçtiler, gösterdikleri mücadele ile farkın bire inmesini sağladılar. Nasıl bir psikolojide olduklarını biliyorum, ben de benzeri şeyler yaşamıştım. Fenerbahçe taraftarını ve futbolcularını tebrik ediyorum. 3 Temmuz gününden bu yana yaşadıklarıyla büyük bir mücadele sergilediler. Onlar için de üzülüyorum.İşte bir insanlık örneği.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Mourinho’suz F.Bahçe! 11 Kasım 2024
Hayati 3 puan 4 Kasım 2024
Sadece kazandı 28 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları