Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda izlediğim maç sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Nedenine gelince, yeri Olimpiyat Stadı gibi uzak. Anadolu Yakası’nda oturan insanların buralara ulaşması hayli zor oluyor. Bir de dönüşleri var tabii ki. Hele Olimpiyat Stadı tam bir facia. Maçların oynandığı falan da yok artık. Hiç unutmam, burada Balkan Atletizm Şampiyonası yapılmış, kırılan rekorlar aşırı rüzgârdan dolayı geçersiz sayılmıştı. Çünkü stadın çevresi açık. O zamanlar “75 bin kişilik stat yaptık” diye övünmüştük. Başakşehir- Fenerbahçe maçı için yola koyuldum. Trafik işkencesiyle yine karşı karşıyayız. İstanbul’un nüfusu resmi kayıtlara göre 15 milyon görünse de bu rakamın 20 milyona yaklaştığını düşünüyorum. Bu mücadele bana göre haftanın en önemli maçıydı. Turuncu-Lacivertliler sezonun büyük favorisi. Şampiyon olur veya olmaz bilemem ama şansı diğer takipçilerine karşı çok fazla. Stat mükemmel, zemin de öyle. Gelgelelim Başakşehir’in seyircisi yok. Seyircisiz futbol olmaz. Yıldızlar getireceksiniz, başa oynayacaksınız, tribünlerde 3-5 bin kişi olacak. Tabiata aykırı bir durum. Sezon bitimiyle bu takımın Katarlılara satılacağı yönünde duyumlarım var. Ne kadar doğru bilemem. Bu sorunun yanıtı için ligi bitirmek gerekiyor. Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir geniş bir kadroya sahip. Takımın en yaşlısı 38 yaşında olan Emre Belözoğlu. Futbola dün başlamış gibi oynuyor. Bugünün gençlerine bakıyorum sahada yürüyorlar. Aziz Yıldırım, Emre’nin F.Bahçe’ye dönmesini çok istemişti, olmadı. Tecrübeli oyuncu, 4 sezondur Başakşehir formasını giyiyor. İyi bir Fenerbahçeli. Ne zaman Kadıköy’e ayak bassa tribünler Emre sesleriyle yıkılır. Türk futboluna onun gibisi henüz gelmedi. Başakşehir-Fenerbahçe maçları Emre için hep duygusal geçer. Dün de öyle oldu. Deneyimli yıldızın F.Bahçe’ye attığı tek gol var, o da 2016-17 Advocaat döneminde. (Başakşehir-F.Bahçe Türkiye Kupası yarı final maçı) Dün bütün Galatasaraylılar, mecburen Fenerbahçeli oldular. Hakları var. G.Saray, Başakşehir’in 8 puan gerisinde ikinci sıradaydı. Mehmet Topal’da son dakika sürprizi yaşandı, adalesinde zorlanma tespit edilmiş, kadrodan çıkarıldı, formayı Jailson kaptı. Aynı durumu ev sahibinden Epureanu yaşadı. Sakatlıklar başa bela. 15 gün önce bu statta kar nedeniyle maç iptal edilmişti, dün sıcaklık 20 dereceyi buldu.

Gördün mü Yanal?
Başakşehir karşısında Sarı-Lacivertlilerin sahada ne yapmak istediğini anlayamadım. Eğer anlayan biri çıkarsa gelsin bana anlatsın. Ateş hattından böyle futbolla çıkılmaz. Ersun Hoca, ne olacak bu takımın hali? Fenerbahçe orta sahayı geçemedi. Üç pas yapamadı, hatalar diz boyuydu. Gördün değil mi? Eminim, görmüşsündür. Bu Başakşehir, şampiyon olur. Totem falan yapmıyorum. Avrupa takımı gibi oynuyor. Fenerbahçe’ye top göstermediler, derslik mücadele verdiler. Bir tane hata yapın arkadaş! Bunun adı, sistem oyunudur. Fenerbahçe’de böyle bir şey söz konusu değil.

Penaltı tartışması
Başakşehir ceza alanı içinde Arda’nın eline çarpan bir top var. Hakem Göçek bunu ayağından eline çarptı olarak yorumluyor. VAR’la kısa bir görüşme yapıyor, oyunu devam ettiriyor. Aslında, Hüseyin Göçek, bu karşılaşmanın hakemi değildi. 90 dakikayı Cüneyt Çakır yönetecekti. Ancak, Çakır’ın kayınpederi vefat edince görev Göçek’e verildi. Hakemin bu kararı Fenerbahçeliler tarafından ağır şekilde tartışıldı. Mert ve Attamah’ın ortak hatasından yararlanan Soldado beraberliği buluyor. Futbol, böyle bir oyun işte. Fenerbahçe, ne kadar kötü olursa olsun, ikinci yarıları hep iyi oynuyor. Zajc’ın kaçırdığı 2 net pozisyon gol olsa belki de Sarı-Lacivertliler 3 puanı alacaktı. Ancak Fenerbahçe kaçırdı, Başakşehir hızlı bir hücumla gelip 2. golü attı, maçı kazandı. Savunma kötü, kaleci Volkan formsuz... Gecenin özeti Sarı-Lacivertliler için stres dolu günler devam ediyor.