Torku Arena’da iki can dostu Aykut Kocaman’la İsmail Kartal’ın mücadelesi. Bir dönem her ikisi de Fenerbahçe’nin başarısı için ter döküyorlardı. Dün gece ilk kez rakip olarak çıktılar. Tribünler tamamen doluydu. İşte futbol böyle güzel. Kocaman, Sarı - Lacivertli kafile Konya’ya gelir gelmez yetkilileri telefonla arayarak antreman sahası ya da başka bir isteğiniz var mı diye sormuş. Kocaman’ın bu jestine F.Bahçe yönetimi ‘teşekkür’ ile yanıt vermiş. Aykut Hoca F.Bahçe’de yıllarca futbolculuk ve teknik direktörlük yapmış birisi. Adam gibi adamdır. 3 Temmuz sürecinde hem kendisini hem de futbolcuları nasıl dimdik ayakta tuttuğunu iyi hatırlarım. Bu öyle kolay bir iş değildi. Bazıları sevmezler, varsın sevmesinler. O’nun F.Bahçe aşığı olduğunu bütün dünya alem biliyor. Başkan Aziz Yıldırım yine takımın başındaydı. Havaalanında olanlar oldu. Bir grup tepki gösterdi, bu kez cevap vermedi. VIP kapısından çıkış yaptı. Taraftar grubu aldığım duyumlara göre daha sonra Yıldırım ve yöneticilerin bindiği otobüse tekmeli saldırıda bulunmuş. Eğer yaptılarsa hiç hoş değil. Bu ülkede yasa falan hak getire! 6222 sayılı yasa çıktı da ne oldu? O kadar attılar, tuttular. Hani olay çıkaranlar fişlenecekti, hani statlara alınmayacaklardı? Hafta arasında ajanslardan Emenike’nin agabeyi Ebuka’nın kardeşiyle ilgili yaptığı açıklamalar önüme geldi. İfadesi şu; “F.Bahçe taraftarı nankör. Kardeşim gol atsa bile taktir edilmiyor. İçerde oynanan maçlarda teknik direktör tarafından hedef haline getirildi.” Ebuka’nın bu görüşleri tamamen talihsizlik. Keşke ağzını hiç açmasaydı! Yıldırım bunun hesabını Emenike’den sormayacak mı sanıyorsunuz. Elbette soracak. Hem de
o bildiğimiz sert üslubuyla..

***

Artık kolay maç yok. F.Bahçe’nin liderlik için çıktığı maçta, hem de kendi evinde Akhisar Belediye’ye yenileceğini kim tahmin ederdi. Güçlü-zayıf takım ayırımı kalmadı. 22. haftanın içindeyiz. Kaldı 12 hafta. Futbolun, seyircinin tadı olmasa da ligimiz az heyecanla (eh işte) gidiyor. Haftaya F.Bahçe-G.Saray derbisi var. Şimdiden eyvah! Torku Konya-F.Bahçe maçı öyle sıradan bir maç değildi. Biri üst tarafta diğeri altlarda. F.Bahçe ‘üç’ isterken evsahibi de aynısını düşünüyordu. Ha, bu arada aklıma gelmişken Volkan’ın cezası bitti, İsmail Kartal büyük olasılıkla G.Saray maçında bu isme yer verir. Volkan yokken Mert’in yaptığı önemli işler lütfen rafa kaldırılmasın. Caner cezalıydı, Hasan Ali sakat, mecburen solda Kadlec oynadı. Son dakikada Emre’nin ayağındaki ağrıları nüksedince yabancı aritmetiği değişti. Alves 11’den çıktı yerine Bekir girdi. Emre’nin yerinde ise Meireles görev aldı. Zemin halıyı andırıyordu, çimler iyi korunmuş, stat harika.
Erken hücum erken gol
Torku Konya oyuna iştahlı başlıyor. Peşpeşe tehlikeli 2 hücum organizasyonu. Biri olmuyor, diğeri ağlara gidiyor. Biraz savunmanın biraz da kaleci Mert’in hatası var. Golü atan Güney Afrika’lı May Mahlangu. Akhisar maçı da böyle olmuştu. F.Bahçe’nin işi zor görünüyor. Futbolu etkisiz. Hatalar diz boyu. Ev sahibi ikinci golü atsa şaşırmayacağım. Konya oynuyor, Sarı - Lacivertliler izliyor. İki takım lig tarihinde 27 maçta hiç berabere kalmamışlar. Ali Turan’ın topsuz alanda Egemen’e hareketi tartışmasız penaltı. Ali Palabıyık nedense görmüyor. Penaltı daha başka nasıl olur. Hakemler tek kelimeyle rezil. Gökhan Gönül ise kaçırmaya kaldığı devam ediyor. Emre’siz, Alper’siz orta saha tatsız. İsmail Hoca ikinci yarıda sakat Emre’ye sarılıyor. Emenike, Sow maçta mı tartışılır. Emre’den müthiş korner. Egemen’den muhteşem kafa golü. Egemen böyle topları sever. F.Bahçe kendine gelir gibi. Fakat ne yapsa olmuyor. Maç karşılıklı gollerle sona eriyor. Konyaspor beraberliğe sevinebilir. Ama F.Bahçe için aynı şeyleri söylemek imkansız. Neden mi? Zirvede puan farkı açılıyor da ondan.