Yoğun bir haftayı geride bıraktım. Beşiktaş kongresi, Beşiktaş-Braga, Fenerbahçe- Konyaspor ve Beşiktaş-Galatasaray derbisini bire bir izledim. Beşiktaş-Braga maçında resmen mahalle futbolu oynandı, iki taraf birbirinden kötü olunca mücadele tatsız tutsuz geçti. Fenerbahçe-Konya karşısında çok iyi maç çıkardı. 9. haftada belki de en etkili futbolu ortaya koydu Sarı-Lacivertliler. Şampiyonluğun güçlü adayı mı; evet. Ama Ersun Yanal’a güvenmiyorum! Geçelim derbiye. Beşiktaş’ta Burak Yılmaz sakat. Burak’ın yerine başka golcü yok. Fikret Orman yönetimi, teknik direktör Abdullah Avcı’nın ısrarına rağmen bu bölgeye oyuncu almadı. Futbolda birinci derece lüzumlu yer santrfor. Galatasaray’da Falcao’yu yine göremedim. Şaşaalı gelişini anımsıyorum. Coşkulu bir karşılama yapılmıştı. Abdurrahim Albayrak, Kolombiyalının transferi için gecesini gündüzüne katıp büyük uğraş göstermişti. Ama Falcao’yu görene aşkolsun. Ağrıları var diye Gençlerbirliği, Sivas ve Real Madrid maçlarında oynamadı. Ağrıları devam ediyor olmalı ki Beşiktaş’a karşı da sahada yer almadı. Falcao bir yana Galatasaray’ı zaman zaman yakından takip eden birisi olarak en çok dikkatimi çeken ve tepki gösterdiğim Linnes’in, Fatih Terim tarafından 28 kişilik lig kadrosuna alınmayışı olmuştu. Bugün Türk futbolunda en sıkıntılı bölge savunmanın iki kanadıdır. Buralara oyuncu zor yetişir. Ortaya, forvete hemen oyuncu bulabilirsiniz ancak bek bulmakta zorluk çekersiniz. Saymaya kalksak, Gökhan Gönül, Caner ve Hasan Ali derim. Oynadığı sürede Linnes’i bu üç isme ilave edebilirim. Beşinci isim aklıma gelmez. Linnes iyi kumaştı. Fenerbahçe ocak ayında bazı bölgelere oyuncu transfer edecek. Savunmanın sağ tarafı bunlardan birisi. Hiç düşünmeden Linnes’i alsınlar. Norveçliden daha iyisini mi bulacaklar! G.Saray’a 2016’nın ocak ayında gelmişti. 3 yıldır bizimle beraber. Ülke futbolunu tanıyor. Karar Ersun Yanal’ındır. Derbiye Fatih Terim rahat, Abdullah Avcı diken üstünde çıktı. Teknik direktörler için en üzücü durum taraftarı tarafından istenilmemeleridir. Abdullah Hoca, geldiği günden beri bu sıkıntıyı hemen hemen her karşılaşmada yaşadı. Babel’in ayağına ne zaman top gelse Beşiktaş tribünleri ıslıkladı. Profosyonel futbolcunun istediği kulübe gitme hakkı var, tepki yanlış. Bu ve benzeri yaşananlara ne olur artık at gözlüğüyle bakmayalım, geliştirelim kendimizi, sığ düşünmeyelim. İlk yarım saatte uykum geldi, böyle derbi mi olur? Pozisyon yok, top kayıpları fazla, yürüyerek oynanan oyun! Bir Avrupa’ya bakalım bir de bize; defalarca ifade ettim, kandırılıyoruz. Bir genelleme yapayım, Muslera kalede olmasa Galatasaray’ın hali harap. Bugüne kadar yaptığı kurtarışlarla aldırdığı puanlara bakın derim. Uruguaylı yarın gitme kararı alsa Cim-Bom yandı. Mücadelenin net pozisyonu bitime 20 dakika kala gerçekleşti. Caner iyi kesti, Umut Nayir iğne deliğinden golü attı. Haftalar önce bu 8 numarayı izlediğimde çocukta iş var demiştim, gerçekten de öyle.