Koç başkan seçildi, Comolli, sportif direktör olarak göreve başladı. Neredeyse her gün kulübün kapısından futbolcu içeriye girdi. Toplam sayı bir anda 10-15’i buldu. Beklentiler büyüdü, transferlere bakıldığında Sarı-Lacivertliler bir anda şampiyonluğun en güçlü adayı oldu. Peki sonrası, adeta felaket ötesi. Takımın başına geçen Cocu 4 ay sonra gönderildi. Transferler boş çıktı. Fenerbahçe düşme hattına kadar indi. Kriz büyüdü. Parasal sıkıntılar baş gösterdi, Sarı-Lacivertliler doğru dürüst transfer yapamadı. Koç fazla iyimser biri. Eski başkan Aziz Yıldırım gibi sert mizaçlı değil. Şu da var; Comolli, Simon Falette transferi için “Ben değil Ali Koç yaptı” demese bugün hâlâ görevinin başındaydı. Falette transferi fiyasko. Adamın oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Sözüm ona bedava gelmiş. Bugüne kadar Hasan Ali’nin yerine sağlam birinin bulunamaması skandal. Her maçta başka başka futbolcular oynuyor Hasan Ali’nin yerinde. 

Fenerbahçe Süper Lig’in ilk maçında o zamanki adıyla Gazişehir, şimdi ki ismiyle Gaziantep FK’yı 5-0 yenmişti. Kırmızı-Siyahlılar ara transferi sessiz geçirdi. Malum kriz her yerde. Fenerbahçe de Gaziantep’ten farklı değil. Şu ana kadar bir transferle (Falette) yetindiler. Daha fazlası olmadı, olmayacak gibi görünüyor. 

Teknik direktör Ersun Yanal kenarda maç izlerken oynattığı futbolla hâlâ şampiyon olacaklarına inanıyor mu acaba? Düşünün ki Muriç rakip hücumlarda savunmanın içinde yer aldı, çoğu zaman da işe yaradı. Isla ve Dirar’ın bulunduğu yerler yol geçen hanına döndü. Olacağı bu, her maç 11 değişmez. Haftalar, aylar geçti, iskelet oluşmadı. Kupadaki Kayseri maçındaki gibi yine elle tutulur pozisyon zenginliği yoktu. Gaziantep’in hocası Sumudica’ya helal olsun. Takımını korkusuz oynattı, adamın düşüncesi belli, sağlam savunma hızlı hücum. Yanal, Sumudica kadar olamadı. Ali Koç eminim ki yine çıldırmıştır. Fenerbahçe’nin düne kadar etkili bir orta sahası vardı. Bu bölge de düşüşe geçti. Emre, Ozan, Tolga eski performanslarının çok uzağında. Deniz yedek başlıyor hayret! Fenerbahçe’nin kaleye attığı ilk şutun dakikası 40! İyi oynasalar böyle mi olur? Taraftara yazık, hep destek tam destek ama ortada bir şey yok. İşkence nereye kadar? Bazen kendi kendime “Ben mi futboldan anlamıyorum” diye soruyorum. Keşke yanılsam, herkes aynı görüşü paylaşıyor. Tolga’nın yerine giren Rodrigues takımı ateşledi sanki. Kruse’yi beğenmesem de Alman futbolcu güzel bir gol kaydetti. Kosovalı forvet Muriç’e ayrı bir parantez açalım. Yıldız oyuncu, Kruse’nin fileleri havalandırdığı pozisyonda ortayı yapan isimdi. Muriç bir de takımının 2. golünü attı. Bu çocuk daha ne yapsın? Ancak mücadelenin geneline baktığımda dün gece futbolun adaletinin olmadığına bir kez daha tanıklık ettim. Çünkü 3 puan, net pozisyonlar kaçıran ev sahibinin hakkıydı.