Son 5 maçtır ortalarda görünmeyen Sarı - Lacivertlileri, Arsenal öncesi göklere çıkarmak ve rakibi küçümsemek bana göre F.Bahçe’nin zor olan işini daha da zorlaştırdı. Yahu Arsenal için ‘sıradanlaştı’ denilebilir mi hiç? Eğer izlediğim takımın bu sıradanlaşmış haliyse olumlu tarafını hiç düşünemiyorum. Süper kupa gitti, Avrupa hayali bitti. Lige başlangıç kötü, şimdi bekleyelim cumartesi gecesi oynanacak Eskişehirspor karşılaşmasını. F.Bahçe takımının elle tutulabilir yanı yok. Olacak bir iş değil bu. Aykut Kocaman’ın takımı gitmiş, yerini Ersun Yanal’ın ‘mahalle’ takımını andıran bir görüntü almış. Hani birileri gidince diğeri gelip başarılı olduğunda ‘miras yiyor’ deriz ya. Ersun Hoca miras yemediği gibi, birikimi de tepmiş görünüyor. Oysa bakıyorum futbolcular da aynı. Takımda önemli bir değişiklik de yok. Gelenler; Alper Potuk’la Emenike. Zaten daha önceden bu iki isim yine Kocaman’ın listesindeydi. “Balık baştan kokar” diye bir deyim vardır. Sarı - Lacivertliler Ersun Yanal’la bir yıllık sözleşme imzaladığında kafamda birçok soru işareti oluşmuştu. Bugüne kadar gelenlerle en az iki yıl da, Ersun Hoca’yla neden 1 yıl? Demek ki başkan Aziz Yıldırım da kendisine tam olarak güvenmemiş. Bana göre başkan, Yanal’a daha önceden verdiği sözü tutmuş oldu, o kadar. Peki ne olacak, nereye varacak bu işin sonu? Taraftar daha yolun başındayken tepkisini göstermeye başladı. Ersun Yanal dışında Emre, Meireles hatta yönetim ‘hedef’ durumunda. Bana göre futbolcu sahada siyasetiyle değil oyunuyla konuşulmalı. Emre’ye çoğu kez olumlu yaklaşmışımdır. Ancak aynı Emre bu sezona iyi girmedi. Bir lider konumunda değil. Yine çenesini konuşturuyor. Tribün şovlarıyla işler yürümez. Farklı işler peşinde!.. Kuyt’tan medet ummak neyin nesi? Yaşı olmuş 35. Futbolunun son demlerini yaşıyor. Burası ne de olsa güzel. Birkaçı formsuz, bazıları sakat, birilerinde kapris. Bu F.Bahçe’ye illa ki Aziz Yıldırım’ın aba altından sopa mı göstermesi gerekiyor. Başkan iyi ki Lozan’daydı. Tehlike çanları çalmaya başladı. Bakın bu çok kötü. F.Bahçe için birileri çıkıp ‘düzelir’ diyemiyor. Taraftarların ne Ersun Yanal’a ne de futbolculara güveni kalmış. Stat içini bir tarafa bırakayım; stat dışında ki duyduklarım, öyle böyle değildi. Eskişehir maçı kazanılması gerekiyor. Hoş bu da taraftarı biliyorum ki mutlu etmeyecek ama ortam biraz olsun yumuşayabilir. Aksi durumu zaten düşünmek dahi istemiyorum.