Hilmi Türkay

Fenerbahçe Doludizgin (15.04.2013)

15 Nisan 2013 Pazartesi

Şu birkaç gündür gelen mail’lere göz atıyorum da, hâlâ Aykut Kocamanı istemeyenler var. Nedir bu Kocaman düşmanlığı, anlamadım gitti. F.Bahçe Kocamanla tarihinde yaşamadığı ilklere imza atmadı mı, atmaya da devam etmiyor mu? Aykut gitsinmiş! Vay efendim, istifa etmiş neden geri dönmüşmüş, itibarını kaybetmişmiş. Böyle saçma sapan düşünce içerisinde olanlar için örümcek kafalılar yakıştırmasını yapacağım. Çok kızacaklar biliyorum ama doğrusu bu. İnsanın başına ne geliyorsa cahillikten geliyor. Kocaman döneminde 23 yıldır alınamayan kupa müzeye geldi, Süper Lig şampiyonluğu yaşandı, UEFA Avrupa Liginde önce çeyrek, sonra yarıfinale ulaşılınca taraftarlar sokaklara döküldü. Daha bitmedi, hedefte final var. Olmaz mı, neden olmasın...

\n

Takım ligde ikinci sırada, kupada yoluna emin adımlarla devam ediyor. Üç kulvarda mücadele eden başka bir takım var mı acaba? Adama bu kadar yüklenmeyin, kalkın ayakta alkışlayın, bağrınıza basın. 3 Temmuz sürecini hatırlayın. Hangi hoca dayanırdı zor günlerde ayakta kalmayı başarmaya? Kolay mıydı geçen bir yıllık süreç. Kocaman, yeri geldi gözlerini kırpmadı, yeri geldi başkan, yeri geldi yönetici, yeri geldi ağabey hatta baba rolünü üstlendi. Saçları ağardı. Futbolcuları aldı karşısına tek tek konuştu, moral verdi, motivasyon sağladı. Birkaç kendini bilmezin getirdiği cezalar sonucunda maçlar seyircisiz geçerken omuzlarının üzerindeki yük daha da fazlalaştı. Her şey sanki çok iyi gidiyormuş gibi Alexin göstermiş olduğu tavır, Kocamanı istifayla burun buruna getirdi. Bütün olumsuzluklara rağmen lig şampiyonluğu son maçta kaçtı. Oturduğunuz yerden ahkâm kesmek çok kolaydır. Fakat temiz, pırıl pırıl bir insanı karalamaya, o kadar başarıları varken hâlâ ipin ucuna götürmeye kalkışırsanız, bu işin altında kasıt ararım. F.Bahçenin başına Aykut Kocamana kadar kimler gelmedi ki? Bazılarına teneke bağlayıp gönderdik. Yıllarca takımlarımızda yabancı hoca hastalığı vardı. Futbolumuza en ufak bir katkı sağlamadılar. Neyse ki kurtulduk, özümüze döndük. Her şey apaçık ortada. Tamam, gün oldu Aykut Kocamanı ben de eleştirdim, yanlışı eleştirmek doğaldır. Gün oluyor bizler de eleştiriliyoruz fakat dozunu ayarlamak çok önemlidir. Maalesef biz şiddetini fazla ayarlayamıyoruz. Aykut Kocaman bana göre başarılı bir teknik direktördür. Bunu söylerken öncelikle fanatik Aykutçuolmadığımı ifade edeyim. İstatistikler de beni haklı çıkartıyor. İşini doğru yaptığı için ona saygı duyuyorum. Takım gol attığında diğerleri gibi havalara zıplamayabilir, bu yadırganacak bir durum değil. Yapısı böyle. Kendisi de bunu defalarca söyledi. Herkes şovu sevmez, alkışla yetinir. Bilgisayarımı kapatmak üzereyim. Son kez mail’lerime bakıyorum. Aykut gidecek, Alex gelecek diye yazmışlar. Hayalle yaşamak, insana özgüdür. Yaşasınlar bakalım. Zaman her şeyin ilacıdır...

\n

Dinlenmek için zaman yok

\n

Sarı - Lacivertliler aslında zor günler geçiriyor. Nasıl mı? Sakatı var, cezalısı var, formsuzu var, kadroya giremeyeni var. Futbolcular yoruldu. Eşlerini, çocuklarını neredeyse göremez durumlara geldiler. Sosyal yaşamları hiç kalmadı. Peki bu iş nereye kadar böyle gidecek? Federasyonun Avrupada oynayan takımları düşünmesi lazım.

\n

Dün gece F.Bahçe, Eskişehirsporla karşılaştı. Üç gün sonra kupa maçı için bu sefer de Eskişehir deplasmanına gidecek. Dönecek, sonra G.Birliği karşılaşması için başkente geçecek. Buradan dönüş İstanbulda çok önemli Benfica karşılaşması. Sarı - Lacivertliler için artık hiçbir 90 dakika önemsiz değil.

\n

F.Bahçede Sow, Emre sakat, Caner cezalı. Maç öncesinde Migros tribünü, hocalarına Sen bizim Kocaman gururumuzsun diye bağırıyor. Telekom gecikmiyor I love you Alex. Müzik sonuna kadar açılıp bu tezahürat bastırılıyor. Beyler, tam birlik beraberlik zamanıyken yapmayın, etmeyin. Dondurucu bir hava vardı, içimiz üşüdü. Eskişehir ilk bölümde 3 net pozisyondan yararlanamadı. 2 topları direkten döndü, karşı karşıyayı Volkan önledi. F.Bahçe için ilk bölümde top oynadı diyemem. Rakibe çok boş alan bıraktılar. Kötü futbol olacak, normaldir. Hele şu andan itibaren artık iyi mücadele beklemek olanaksız gibi bir şey. Mehmet Topuz çok adam kaçırdı. Fakat hasta olduğunu öğrendim. 22 şişe serum takılmış maçtan önce. O zaman sahaya çıktığı için kutlamalıyım. Ziegler kelimenin tam anlamıyla facia. Webo ileride yalnız kaldı. Konuk takımı daha iştahlı buldum, az hatayla oynamaya çalıştılar. Ancak hakemin F.Bahçe lehine çaldığı düdüklerdeki itirazları ayyuka çıktı.

\n

İkinci yarı oyuna kendisini veren bir F.Bahçe görüyorum sahada. Tribünlerde herkes ayakta. Tek eksik gol. O da gecikmiyor. Cristian şık bir vuruş yapıp doğrudan hocasına koşuyor. Sarılıyor, öpüyor arkasından arkadaşları geliyor. Deyim yerindeyse bir sevinç kulesi oluşturuyorlar. Sonra gol kaçırma yarışı başlıyor. Son 15 dakika bu kez sazı Eskişehir eline alıyor. F.Bahçeliler haklı olarak yoruluyor, yürümekte zorluk çekiyor. Nedeni, peş peşe oynadıkları zorlu maçlar. Ama ne olursa olsun bunun da üstesinden geldiler. Önemli olan 3 puan değil mi? Aldılar işte.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Mourinho’suz F.Bahçe! 11 Kasım 2024
Hayati 3 puan 4 Kasım 2024
Sadece kazandı 28 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları