Bugün 14’üncü gün. Rize dönüşünde Fenerbahçe kafilesine saldırıyı gerçekleştirenlerden hâlâ ses yok. Bulunan tüfek söz konusu eylemde kullanılan tüfek değil, yakalanan iki kişi olayın failleri değil. Peki kim yaptı? Neden yakalanmıyor, yoksa olay örtbas mı edilmek isteniyor. Seçim de etken olabilir. Sarı - Lacivertli yönetim maçlara çıkmama konusunda çok uzun süre düşündü. Gece, gündüz toplantılar yaptılar. İşte perde arkası diyalogları. Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük , “Maçlara çıkmazsak çok büyük mali kaybımız olur, sahaya çıkalım” dedi. Aziz Yıldırım maçlara çıkmama kararının ‘arkasında durmaları’ gerektiğini söyledi.
Yönetim kurulu üyesi İsfendiyar Zülfikari, yaptırımların ağırlığı üzerine, “O zaman Türkiye Kupası maçlarına çıkmayalım. Sözümüzün de arkasında dururuz. Zaten bize de büyük külfet” önerisini gündeme getirdi. Herkes konuşunca Aziz Yıldırım oylama kararı aldı. Başkan katılmadı. 7-4’le maçlara çıkma kararı verildi. Önümüzdeki süreçte bu, ya da buna benzer bir olay baş gösterirse o zaman yönetim çok daha sert önlemler alacak. Fenerbahçe bakıldığında olumsuz süreçten çabuk sıyrıldı. Karşılaştıkları durum öyle kolay kolay unutulabilecek bir şey değildi. Bazıları var hâlâ olayın şokunda. Kuyt ayrılıyor, Sow, Meireles, Emenike, Alves ise sıradakiler... Diego Ribas’a ne demeli? Önce topunu oyna sonra para iste. Şikayet neyin nesi. Kulüp kalan parasını ödedi. Ne olmuş? Bir ay geç al.

***

Hatırlatmak amaçlı; Fenerbahçe, Mersin’de rakibini 2-1 yenmişti. Sıra rövanşta. Alves, Egemen, Meireles, Mehmet Topuz, Diego, Volkan sakat. Tam 6 kişi. Bir takımın yarısı. Eskiden toprak sahalarda futbol oynanırken bu kadar çok sakatlık olmuyordu. Şimdi sakatlanmalar diz boyu. Kim suçlu? Sahalarımızın kötü oluşu mu yoksa doktorların sıradanlığı mı? Doktorların arasında çabuk kahraman olmak isteyenler var. İşte bu şahıslar futbolcuların resmen hayatlarıyla oynuyorlar.
F.Bahçe için yıllardır bu kupanın önemi yok. Hep söylerler ‘büyük külfet’ diye. Tribünler fazlasıyla boştu. Herkes belli ki basketbol maçı için salona koşmuş. Mersin sahaya ‘F.Bahçe camiasına geçmiş olsun’ pankartıyla çıkıyor. Karşılaşma başlayacak, bir kalenin filesi yırtık. Şu işler önceden kontrol edilse nolur? Dakika 6, Kuyt atıyor. Sonra; ‘Orta oyunu.’ Futbol keyifsiz. Sow’un düşürülüşü tartışılır. Efe’nin kırmızı kartı bir o kadar ağır. Hollandalı penaltıyı gole çevirip skoru 2’ye taşıyor. Fenerbahçe turu deplasmanda kapmıştı. İstanbul’daki maç artısı oldu. Mücadele 45 dakikada yani diğer bir deyişle erkenden bitti.

Önce ıslık, sonra alkış
Kuyt çıkıyor, Emenike giriyor (dakika 45). Taraftarın tepkisi yine aynı. Bölünüyorlar. Bir taraf yuhalıyor, diğer taraf ıslıklıyor. Daha sonra da alkışlar geliyor. Bu kadarı fazla. 8 hafta sonra gidecek idare edin. Hasan Ali’nin golü jeneriklikti. 4. goldeki imza Caner’e ait. Konuk takımın şeref sayısını da Futacs kaydetti. Gece, tribünlerden yükselen ‘Katil Trabzon’ sesleriyle noktalandı.