Sabah erken saatlerde Fenerbahçe Kulübü’nden gazetelerin büyük bölümüne ‘Başkanımız Aziz Yıldırım toplantı yapacak’ diye çağrı geliyor. Cumhuriyet çağırılmayan gazeteler arasında.
Şaşkınız. Acaba neden yokuz?
Arıyoruz birkaç sorumluyu telefonlarını açmıyorlar. Belli ki talimat almışlar. Aziz Yıldırım, 45 dakika kadar konuşmuş.
Toplantı bittiğinde rivayete göre “Gelmeyenlere bu konuşmaları söylemeyin” denmiş. Doğruysa çok acı. Bir büyük kulübün başkanı böyle bir sözü nasıl sarfeder? Oysa, Cumhuriyet 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’ye, Fenerbahçe Kulübü’ne, başkanına karşı yöneltilen suçlamalarda objektif bir tavır sergilemişti. Şimdi ise gerekçe gösterilmeksizin toplantıya çağırılmadı diğer 4-5 gazeteyle birlikte. Üstelik Genelkurmay, hükümet, hatta bakanlıklar akreditasyon kılıfı ile sansürcülüğü adet edinmişken, Başkan, gerçekten üzdü Cumhuriyet ailesini. Biz farklıyız, biz doğruyu yazarız. Biz hakkınızdaki dayanaksız iddiaları da sayfa sayfa yayımlamadık, tape ve fotoğrafları da diğer gazeteler gibi yorumlamadık.
Biz hep işin perde arkasına inmeye çalıştık. Gerekirse eleştiririz de kimseye verecek hesabımız yok. Bu toplantıyı yayımlamayacaktık ama haberciliğimizden ödün veremedik. Hatta, “yayımlanmasın” diye gruba rica ettiği konulardaki keskin görüşlerini de filtreledik.
Umarız gün gelir Cumhuriyet’e karşı takındığı tavrın yanlış olduğunu anlar Sayın Aziz Yıldırım.