Hilmi Türkay

Anlamlı Şampiyonluk

28 Nisan 2014 Pazartesi

Fenerbahçe şampiyon... Hedefe daha 3 hafta olmasına rağmen... Sarı - Lacivertlilerin 1967-68 ve 1969-70 sezonlarında yine böyle başarıları vardı. Biz geçmişi bırakıp şimdiye bakalım. Avrupa’da cezalı, Ziraat Türkiye Kupası’nda atılan ‘erken havlu...’ Tek hedefi kalmıştı, lig şampiyonluğu... Başardılar. Dün gece artık bu resmiyete dönüştü. Maratonda zorlandılar mı; hayır... İşler hep yolunda gitti. Taraftar, futbolcular, teknik kadro, yönetim görevini A’dan Z’ye kusursuz yaptı. Perde arkasında görünmeyen kahramanların sayıları saymakla bitmez. Masör, malzemeci, fizyoterapist vb. Hepsinin emeğine sağlık. Samandıra’daki personeli unutmamız mümkün mü? Kadıköy’de hiç kaybetmediler. 5. haftada oturdukları liderlik koltuğundan bir daha hiç kalkmadılar. Zaman oldu iyi, zaman oldu kötü oynadılar. Gün geldi; ‘ceza savunması’ için Avrupa yollarına koyuldular. Uçak dolusu insanlar taşındı. Neymiş bu böyle... Tam bir işkence. Bunun ismi stresten başka bir şey değil. Ortada iddiaların dışında hâlâ hiçbir şey yok. Var diyen, şike yapmış diyen çıksın ortaya. Hak aramak için ‘adalet’ yürüyüşleri yapıldı. Birincisi İstanbul’da, diğeri Anıtkabir’de gerçekleşti. Beşiktaşlısı da G.Saraylısı da bu yürüyüşlere destek verdi. Yüz binler katıldı. En küçük bir olay yaşanmadı. Örnek olacak yürüyüşler sergilendi. Saracoğlu’ndaki maçlarda F.Bahçeli taraftarların hükümete tepkisi gözlerden kaçmadı. Neredeyse bütün 90 dakikalarda stat, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” tezahüratlarıyla inledi. Sloganlar yeri geldi ceza getirdi. Ancak ne kulüp ne de taraftar cezayı, cezaları önemsedi. F.Bahçeli için bu saha kapatmalar alışılacak bir durum haline gelmişti. Kadınlar 8-9 maçta erkeklerin yerine geçti. Tezahüratlar yine aynıydı. Değişen bir şey olmadı. Sesleri o kadar gür çıkmasa da görevlerini fazlasıyla yaptılar diyebilirim. Bir kez daha bravo... Avrupa’da seyirci rekoru hâlâ ellerinde... Kocaman alkış...
Çaykur Rizespor maçının cezası ilginç. Küfür edilmiş. Ne küfürü ya?.. Yuh artık. Sonra Yıldırım’a ceza... 17 Nisan bana göre ‘kara perşembe.’’ Çünkü 2 haber de aynı güne denk geldi. Enteresan... Bir kulüple bu kadar mı uğraşılır!.. Amaç belli; ele geçirme... 3 Temmuz 2011’den beri yatıp kalkıp F.Bahçe’yle uğraştılar. Bugün de öyle... Dün gece Saracoğlu’nda bu işe nokta koyuldu. Böyle bir günde coşkuyu, eğlenmeyi, sevinmeyi seyirciden mahrum kılmak düşündürücü. Kıs kıs gülenler bile olmuştur. Tertemiz bir şampiyonluk... Kimsenin en küçük bir söz söyleme hakkı dahi yok. Söke söke, eze eze... F.Bahçe dün mü şampiyon oldu?.. Hayır, haftalar öncesinden bu şampiyonluğu gerçekleştirmişti. Ancak matematiksel yönden beklemede kalındı. Keşke rekor kırsaydı, Beşiktaş maçında olabilirdi ama... Ha yeri geldi; bu şampiyon takımı belirli periyotlarla eleştirdiğim zamanlar oldu. Hem de ağır eleştirdim. Teknik direktörünü de öyle. Bizim işimiz bu. İyiyse olumlu, kötüyse olumsuz yanlarını yazarız. Her şey bizim yazdıklarımızla tabii ki sınırlı değil. Yeri geliyor bizleri de ağır derecede eleştirenler oluyor. Okuyucumuza da taraftarlara da her zaman saygımız var. Ama; kulüp tesis rekortmeni olmuş, bütün branşlarda yıllardır şampiyon, hep ilklere imza atmışken yazmayalım mı? Göz ardı mı edelim? İki elimizi birbirine vurup alkış tutmayalım mı? Övmeyelim mi? Aziz Yıldırım’a ‘helal olsun’ demeyelim mi? Bana “Sen Aziz Yıldırım’ın yalakasısın” diyorlar. Desinler, daha neler neler... Ne Yıldırım’ın ne de başka bir kimsenin yalakasıyım. Bunu daha önceleri de ifade ettim. Ben sadece işimi yapan, çizgisi belli bir gazeteciyim. F.Bahçeli olduğumu da kimseden bugüne kadar gizlemedim. Bazı yazarlar vardır saklarlar. Neden yaparlar, anlamış değilim. Korktukları için mi acaba!..
F.Bahçe, Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara döküldü. Şampiyonluğu statta yaşayan birisi olarak muhteşem görüntülere tanıklık ettim. Kısmet kadınlara, çocuklaraymış. Camia bu şampiyonluğun tadını doyasıya çıkaracaktır. 40 gün 40 gece olur mu bilemem. Çünkü bir taraftan da başkan Yıldırım’ın cezaevine girecek olması sanki bu şampiyonluk kutlamalarını hüzne dönüştürecek gibi. Bu benim görüşüm. Baksanıza başkanın yatacak yerini bile hazırlamışlar... Bu ne aceleciliktir? Yıldırım bu yaşadıklarını hak etti mi? Suçu ne? Adam mı öldürdü, soygun mu yaptı!.. Hadi diyelim ki şike yaptı. Peki bunu tek başına mı becerdi!.. Güldürmeyin beyler... Eğer bir şike söz konusuysa diğer bulaşanlar nerede?.. Sözün kısası; 3 Temmuz sürecinden beri dik duruşundan taviz vermeyen F.Bahçelileri kutluyor, sevinçlerine ortak oluyorum. Bu şampiyonluğun anlamı bir başka... Anlatmaya kelimeler yetmez. Yaşayanlar iyi bilir...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 yıl oldu! 27 Mayıs 2024
Heba olan 1 yıl daha 13 Mayıs 2024
Bu iş bitti! 7 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları